Anayasa Mahkemesi, Genel Bilgi Toplama (GBT) sistemine kaydedilen bilgilerin özel hayatın gizliliğini ihlal etmediğine karar verdi. Mahkeme diğer kararında ise, internet sitesinde yayınlanan bir haberin kaldırılmasına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), “kişisel verilerin kullanılması” konusunda iki farklı karara imza attı. Yüksek Mahkeme, hizmete özel ve kamuya açık olmayan yönerge uyarınca Genel Bilgi Toplama (GBT) sistemine kaydedilen bilgilerin, kişinin özel hayatının gizliliğini ihlal etmediğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, diğer kararında ise, bir internet sitesinde uyuşturucu suçundan mahkûm olmuş kişi hakkında yayımlanan haberle ilgili, devletin bu kişiye yeni bir sayfa açma olanağı verme sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, Anayasada düzenlenmemesine rağmen “unutulma hakkı” kapsamında haberin kaldırılmasına hükmetti.

Ulusal bir gazetenin internet arşivi sayfalarında, uyuşturucu kullandığı iddiasıyla adli para cezasına hükmedilen N.B.B. hakkında 1998’te iki, 1999’da bir haber çıktı. 

İhtarname gönderdi

N.B.B. haberlerin şeref ve haysiyetini zedelediği, özel hayatına ilişkin mahremiyeti ortadan kaldırdığı, topluma mal olmuş ünlü bir kişi olmamasına rağmen başta aile yaşamı olmak üzere iş ve sosyal hayatını olumsuz etkilediği gerekçesiyle 2 Nisan 2013’te haberlerin kaldırılması için gazete internet sitesine ihtarname gönderdi. Haberlerin iki gün içinde kaldırılmaması üzerine N.B.B. sulh ceza mahkemesine başvurdu. İstanbul 36. Sulh Ceza Hâkimliği, haberlerin güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle talebi kabul etti. Karara yapılan itirazı kabul eden İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise, haberlerde kişinin şeref ve haysiyetini ihlal edici bir içerik bulunmadığı gibi arşiv niteliğindeki haberin yayımlandığı tarihte görünür gerçekliğe uygun olduğundan içeriklerin kaldırılması kararı veren mahkeme kararını ortadan kaldırdı. N.B.B. bu kez Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. 

‘Engellenmesi gerekir’

AYM tarafından verilen kararda, internet ortamının sağladığı ulaşılabilirlik, yaygınlık, haber ve fikirlerin depolanmasındaki ve muhafazasındaki kolaylık dikkate alındığında, yayımlandığı tarihte belirli ağırlık eşiğini aşmayan veya kişinin kendi eylemlerinden kaynaklanan haberlerin internet ortamında uzun süre erişebilir kalmasının kişilerin şeref ve itibarını zedeleyebileceği ifade edildi. Kararda, haberlerin internet ortamında yayımlanmasının kişisel verilerin korunması ve şeref ve itibarın korunması hakkı ile de ilişkisinin bulunduğu kaydedildi. 

Kararda, “unutulma hakkı”nın anayasada açıkça düzenlenmediği, ancak anayasaya göre devletin, bireye geçmişte yaşadıklarının başkaları tarafından öğrenilmesini engellenerek yeni bir sayfa açma olanağı verme konusunda bir sorumluluğu olduğunun açık olduğu belirtildi. Bu sorumluluğun basın yayın organlarını da kapsadığı belirtilen kararda, “Başvurucu hakkında yapılan haberler unutulma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gereken haberlerdir. İnternet ortamının sağladığı kolaylıklar gözetildiğinde başvurucunun şeref ve itibarının korunması için anılan habere erişimin engellenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda erişimin engellenmesine yönelik talebin reddedilmesiyle ifade ve basın özgürlükleri ile kişinin manevi bütünlüğünün korunması hakkı arasında adil bir dengenin kurulduğu söylenemez. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun şeref ve itibarını koruma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır” denildi. AYM’nin diğer kararında ise Bülent Kaya isimli kişi hakkında terör suçundan kurulan hüküm kesinleşmemesine karşın yargılandığı dava bilgileri Van Emniyet Müdürlüğü’nce, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık, İstihbarat, Harekât ve Bilgi Toplama Daire Başkanlığı Bilgi Toplama Yönergesi uyarınca bilgi formu tanzim edilerek, GBT kayıtlarına işlendi. Kaya, GBT sistemindeki bilgilerin silinmesi talebiyle dava açtı. Ankara 1. İdare Mahkemesi, davayı reddetti. 

Danıştay 10. Dairesi de kararı onadı. Kaya, özel hayatının gizliliği ilkesinin ihlal edildiği iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM Genel Kurulu da bireysel başvuruyu reddetti. Ret kararında, Bilgi Toplama Yönergesi hükümleri uyarınca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan dolayı bilgi formu düzenlenebileceği, başvuruya konu müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olmadığının söylenemeyeceği, anayasanın 20. maddesindeki özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlali iddiasının kabul edilemeyeceği belirtildi. 

‘Testi geçemedi’

Oy çokluğuyla verilen karara muhalif kalan AYM Başkan Vekili engin yıldırım, yönergenin hizmete özel ve kamuya açık olmadığını, bu açıdan kanunilik testini geçemediğini belirterek, “Başvurucunun kişisel verilerinin GBT sisteminde tutulmasının herkese açık, öngörülebilir ve belirlilik unsurlarını içeren kanuni bir dayanağı olmadığından, anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır”     dedi.

Türker Karapınar / Milliyet