Olaylar

Başvurucu otomotiv ithalatı yapan bir şirkettir. Başvurucu, ithal ettiği taşıtlar için sehven ödediği fazla bandrol ücretinin iadesi için Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Genel Müdürlüğüne başvurmuştur. Talebine cevap verilmeyen başvurucu İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkemenin davanın süre aşımı yönünden reddine dair kararına karşı temyiz ve karar düzeltme yollarına müracaat eden başvurucunun bu istemleri Danıştay tarafından reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, fazla ödenen bandrol ücretinin iade edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın süre aşımından reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Yükümlünün kendi hatasının sonucu olarak fazladan ödeme yapması hâlinde bu durumun düzeltilmesine ilişkin mekanizmaların kurulması ve uygun yargısal denetim imkânının sağlanması, mahkemeye erişim hakkından tam olarak yararlanabilmesi için zorunludur. Hatalı olarak fazladan ödenen kamu alacağının düzeltilmesine imkân sağlanmaması veya bunlara dair oluşturulan yargısal yolların aşırı daraltıcı yorumlar sebebiyle kullanılamaz hâle getirilmesi mahkemeye erişim hakkını zedeler.

Somut olayda derece mahkemesi hatalı beyanda bulunulması sebebiyle fazladan bandrol ücreti ödenmesi hâlinde bunun idareye başvuruda bulunularak düzeltilmesinin mümkün olduğunu kabul etmiştir. Ancak derece mahkemesi söz konusu başvurunun tahakkuk (ödeme) tarihinden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde yapılması gerektiğini esas almıştır.

Derece mahkemesinin bu yorumunun başvurucunun mahkemeye erişimini aşırı derecede zorlaştırdığı değerlendirilmiştir. Zira bu yorum, başvurucunun altmış günden sonra fark ettiği hatalarını düzeltmesini imkânsız kılmaktadır. Başka bir deyişle kişilerin beyanı esas alınarak yapılan tahakkuklarda dava açma veya idareye başvurma süresinin tahakkuktan itibaren başlatılması, kişilerin beyanlarında hataya düşmeleri durumunda henüz hatanın fark edilmediği sürede dava açılmasını beklemek anlamına gelmektedir.

2577 sayılı Kanun'un 11. maddesinde öngörülen idari başvuru yolu, idare tarafından tesis edilen bir işleme karşı dava açılmadan önce idareye varsa hatalı veya hukuka aykırı bir durumu düzeltmesine fırsat tanımaktadır. Somut olayda ise başvurucu tarafından yapılan beyan üzerine tahakkuk eden bandrol ücreti söz konusudur.

Esasen idarece resen tesis edilen işlemler gözetilerek getirilmiş olan bir hükmün başvurucunun beyanı üzerine gerçekleştirilen tahakkuklarda da olduğu gibi uygulanması işin mahiyetine uygun düşmemektedir. Çünkü başvurucunun hatasının farkında olması hâlinde zaten hatalı tahakkuk gerçekleşmeyecektir. Öte yandan başvurucunun beyannameyi verirken farkında olmadığı hatasını altmış gün içinde fark etmesini ve bu süre içinde hatasının düzeltilmesi için idareye başvurmasını beklemek hakkaniyetli olmayan sonuçlara yol açabilir. Kaldı ki somut olayda yaklaşık dört ay gibi çok da uzun olmayan bir süre içinde başvurucunun hatasını fark edip idareye başvurduğu görülmüştür.

Tutukluluk Hâlinin Duruşmasız Olarak İncelenmesi Nedeniyle Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edilmesi Tutukluluk Hâlinin Duruşmasız Olarak İncelenmesi Nedeniyle Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edilmesi

Sonuç olarak Mahkemenin dava açma süresiyle ilgili yorumunun başvurucunun dava açmasını imkânsız kılarak başvurucu üzerinde ağır bir yüke sebep olduğu, katlanmak zorunda kalınan külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantılı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

    Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

https://www.anayasa.gov.tr/