Son Yargıtay kararını çoğu ağır ceza mahkemesi uyguluyor, yeter ki karar mahkemeye açıkça anlatılabilsin

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 27.03.2018 tarihli FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçlaması kapsamında ByLock deliline ilişkin bozma kararı ile ilgili Av. Rahmi Ofluoğlu’nun yorumunu paylaşmıştık.

http://www.adaletbiz.com/ceza-hukuku/yargitayin-son-bylock-karari-uzerine-yorum-h212350.html

Yargıtay 16. Ceza Dairesi Şubat 2018 tarihli kararlarında da sanıkların ByLock User-ID(Kullanıcı adı) ve diğer bilgilerinin, varsa mesaj içeriklerinin (ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı) getirtilmemesini eksik araştırma olarak değerlendirerek bozmaya hükmetmesine rağmen ilk derece mahkemeleri ısrarla salt CGNAT kayıtlarına dayalı olarak ceza mahkûmiyetlerine hükmetmekteydi.

27.03.2018 tarihli kararla, Yargıtay 16. Ceza Dairesi şubat tarihli bozma kararlarını bu kez gerekçelendirerek, CGNAT kayıtlarının güvenilir olmadığını, Tespit ve Değerlendirme tutanağı celp edilmeden ve bu iki rapor eşleştirilmeden yapılacak ByLock kullanımı tespitinin “şüphe” boyutunda kalacağını açıkça ifade etti.

Karar sonrası ilk derece mahkemelerinin uygulamalarına ilişkin sitemize bilgi veren Av. Çağlar Dilber kararın ilk derece mahkemelerinde uygulama alanı bulduğunu, ancak ilk derece mahkemelerinin bu yeni karar karşısında bilgisiz olduğunu ve kararın savunma tarafından mahkemelere teknik hususlar da açıklanarak doğru bir şekilde aktarılması gerektiğini belirterek,

“Bir İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve benzer delil durumunda olan bir dosyamızın 25.06.2018 duruşma tarihli savunmamızda;

Anılan Yargıtay kararı gereği salt CGNAT kayıtlarına dayanılarak artık hüküm kurulamayacağını, özellikle yargılaması aylardır devam eden bazı sanıklar yönünden tespit ve değerlendirme tutanağının dava dosyalarına sunulamaması karşısında, Yargıtay kararına göre sanıkların süreçte şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraatine hükmedileceği, bu kapsamda salt CGNAT kayıtlarına göre tutuklu bulunan sanığın tutukluluk durumunun sonlandırılmaması durumunda ileride telafisi imkânsız zararların doğacağını beyan ederek tutuklu sanığın tahliyesi talep ettik.

Hakkında ByLock kullandığına dair CGNAT kaydı bulunan sanıkları tahliye etmemesi ile bilinen mahkeme sanığın tahliyesine karar verdi. Tahliye gerekçesi şu şekilde; “Sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, dosyada sanığın bylock haberleşme ağını kullandığına dair sadece CGNAT kaydının bulunması, bylock tespit ve değerlendirme tutanağının bulunmaması, bu tutanakla ilgili bu celse ara kararı oluşturulmuş ise de bu tutanak gelmediği takdirde başkaca yan delil de bulunmadığından mağduriyete sebebiyet verilmemesi hususları dikkate alınarak BİHAKKIN TAHLİYESİNE karar verildi”

Halen bu delil durumu ile binlerce sanığın tutuklu olduğu gerçeği karşısında, bu uygulamanın tüm ilk derece mahkemelerince benimsenmesi “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin bir gereğidir.


Av. Rahmi Ofluoğlu