II. Paylaşım Savaşı’nın başlangıç tarihi olan 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak anılmaktadır.  1914 – 1918 ve 1939 – 1945 olmak üzere iki kez  dünya ölçeğinde yıkım getiren savaşlardan ders alınmasıyla  barışın egemen olması gerekirken ne acıdır ki bunun tersi yaşanmaktadır.

       Başta ABD olmak üzere AB’yi oluşturan kimi emperyalist devletler insanlığa yeni yıkımlar, yeni acılar yaşatmak pahasına  savaş kışkırtıcılığı yapmaktadırlar. Emperyalizmin doymak bilmez sömürü hırsı yeni savaşların kapısını aralamaktadır. Yakın geçmişte Libya’da, Sudan’da kışkırtılan iç savaşların ardından gelen dış müdahalelerin  arkasında emperyalistlerin enerji kaynaklarına el koyması   yatmaktadır.

        Türkiye’nin komşuları olan Irak’ta yakın geçmişte yaşanan ve halen sürmekte olan iç savaşla birlikte  etnik ve mezhepsel temelde ayrışması aynı nedenledir. Irak halkının elinden zorla alınan petrol kuyularının emperyalizm hesabına  bekçiliği görevinin  hukuken Irak yurttaşı olan kimi bölgesel aşiretlere verilmesinden alınacak dersler olduğu kuşkusuzdur.

         Türkiye’nin en uzun sınır komşusu olan Suriye’de yaşanan iç savaşta  “Yurtta Barış Dünyada Barış “ ilkesine göre davranması gerekirken kışkırtıcı ve destekleyici tersi bir tutum takınması son derece yanlıştır. Bu tutum Türkiye’nin komşuları başta olmak üzere dünya nezdinde saygınlık ve güven kaybına yol açacak, ülkemizi yalnızlaştıracaktır.

       Ülkemizde uzun yıllardır süregelen, huzur ve barış ortamını yok ederek ciddi can ve mal kaybına yol açan bölücü terör saldırılarının arkasında aynı emperyal  güçlerin varlığı apaçık görülmektedir.

       İstanbul Barosu gerek ülkemizde, gerek dünyada barışın hakim kılınması için üzerine düşenleri  geçmişte olduğu gibi aynı sorumluluk ve duyarlılıkla sürdüreceğini kamuoyuna saygıyla duyurur.

                                  İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI