Çalışma hayatında işçilerin işyeri disiplin kurallarına aykırı bir takım davranışları söz konusu olabilmektedir. Bu durumda gerekli disiplin cezası olarak uyarma, kınama, aylıktan kesme, durdurma vb. cezalar söz konusu olabilmektedir. Ancak bazı hallerde işverenlerce verilen bu disiplin cezaları yetersiz görülmekte ya da söz konusu davranışlar aynı zamanda fesih sebebi de yapılmak istenmektedir. Bu durumda ise bir fiil için iki ceza verilmesi durumu söz konusu olmaktadır.

Ceza hukukunda “Non bis in idem” yani “aynı olay nedeniyle iki defa ceza verilemez ilkesi” söz konusudur. Peki bu ilke işyeri disiplin cezalarının uygulanmasında yani İş Hukukunda da uygulama alanı bulmakta mıdır? Yazımızda emsal Yargıtay kararları ışığında bu konuya açıklamalar getireceğiz.

AYNI FİİL NEDENİYLE BİRDEN FAZLA DİSİPLİN CEZASI VERİLEBİLİR Mİ?

Aynı fiil nedeniyle birden fazla disiplin cezası verilemeyeceği ilkesi disiplin cezalarının uygulanmasında da geçerlidir. Bu durumda örneğin işyerinde bir fiil nedeniyle uyarma cezası verildikten sonra aynı fiil nedeniyle iş akdinin de sona erdirilmesi durumunda yapılan fesih geçersiz olacaktır.

Yargıtay 7. H.D.`nin konuya ilişkin vermiş olduğu kararda; “Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle davacının 28/01/2013 tarihinde savunması alınıp ... Genel Sekreterlğince 07/02/2013 tarihinde disiplin kurulu kararı ile kınama cezası verilerek çok iyi derecede performans gösterenlere cezanın bir derece hafif olanının uygulanacağı hükmü gereği uyarma cezasına çevrildiği; sonrasında ise 01/03/2013 tarihinde 23/11/2012 tarihli belge ekinde sunulan üretici kayıt belgeleri üzerinde tahrifat yapılmak suretiyle tonaj bilgileri, hasat tarihi bilgileri ve dekar bilgilerinin değiştirilmesi ile firmalara haksız DFİF ödemelerinin nasıl yapıldığı ile ilgili savunması talep edilip davacının kendisinin tahrifat yapmasının söz konusu olmadığını ve üretici kayıt defterindeki bilgilerin üreticinin beyanına dayandığını ve mevzuatta da beyan esasının geçerli olduğunu belirterek suçlamaları reddettiği savunması üzerine ... Genel Sekreterliğince 05/03/2013 tarihinde disiplin kurulu kararı ile kınama cezası verilip uyarma, kınama, aylıktan kesme ve durdurma cezası dışındaki cezaların ... Başkanlar Kurulunca verilebilecek olması nedeniyle aynı olayın 08/03/2013 tarihinde fesih bildirimine konu edilmesine, Non bis in idem (aynı olay nedeniyle iki defa ceza verilemez) ilkesinin disiplin hukukunda da geçerli olmasına, işçinin davranışlarından kaynaklanan olay nedeniyle fesih dışında bir disiplin cezası uygulandığı (örneğin uyarı veya yevmiye kesme cezası) takdirde, aynı davranışın devam ettiğinin kanıtlanmadığı sürece iş sözleşmesinin aynı olay nedeniyle feshi halinde bir eyleme ancak bir ceza uygulanacağından fesih geçersiz hale geleceğinden mahkemenin feshin 6 günlük hakdüşürücü süre içinde yapılmadığı yönündeki gerekçesi hatalı ise de karar sonucu bakımından doğru olduğundan davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu gerekçe ile ONANMASINA, ” şeklinde değerlendirme yapılmıştır[1].

Yargıtay 9. H.D.`nin vermiş olduğu karar da; “Ancak fesih nedeni yapılan olaya ilişkin davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda davacıya 03.07.2014 tarihinde kınama disiplin cezası verilmiştir. Davalı işveren feshe konu eylemle ilgili değerlendirme yaparak kınama cezasını verdikten bu yönde iradesini açıkladıktan sonra aynı eylemle ilgili iş sözleşmesinin feshedilmesinin aynı eyleme karşı iki ceza anlamına geleceği, bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır.  ” görüldüğü üzere aynı doğrultudadır[2].

Av. Erdoğan KAYA

İletişim adresi: www.gurselavukatlik.com

 

[1] 2014/17047 E. , 2015/781 K. sayılı ve 28.01.2015 tarihli kararı. Aynı yönde olmak üzere Yargıtay 7. H.D.`nin 2015/34090 E. , 2016/421 K. sayılı ve 20.01.2016 tarihli kararı.

[2] 2015/27635 E. , 2016/7927 K. sayılı ve 31.03.2016 tarihli kararı. Aynı yönde olmak üzere Yargıtay 9. H.D.`nin 2015/36343 E. , 2016/3088 K. sayılı ve 17.02.2016 tarihli kararı.