Her zaman savunma tarafında yer alan avukatlar bu kez sanık sandalyesine oturdu. Davaya konu olan olay beş yıl önce Diyarbakır adliyesinde yaşandı. PKK’nın çatı örgütü KCK aleyhine açılan davanın duruşmasında yargılanan sanıkların, mahkeme heyeti tarafından salondan çıkarılması üzerine, salonu terk eden avukatlara dava açıldı. Diyarbakır, Batman ve Ankara Barolarına mensup 41 avukat hakkında açılan davada, görevi kötüye kullanmakla suçlanan sanıklar hakkında 82 yıla kadar hapis cezası istendi.

Bugün başlayan yargılama, davaya konu olayın meydana geldiği salonda yapıldı. Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya sanık avukatlar ve avukatları katıldı. Duruşmada ilk olarak söz alan İstanbul Barosu avukatlarından Ömer Tabili, avukatların hukuksuzluğa dikkat çekmek amacıyla salonu terk ettiklerini söyledi. Tabili, “Müvekkillerin mantığa ve aykırılıklara karşı sözlerini dinlemeyen düşman ceza hukuku ile hareket eden yargı, avukatları cezalandırmaya çalışıyor. O gün, o salonda yerinizde oturanlar kanunun kendilerine dokunmayacağını ve hesabının sorulmayacağı gafleti içindeydiler. İşte onları, bu hayalden kurtarmaya çalışan meslektaşlarım müvekkillerini kurtarmak amacıyla duruşmadaki hukuksuzluğu görmüş ve meşruluğunu yitiren yargılamaya itiraz hakkını kullanmak için bağımsız bir savunma geliştirmişlerdir. Beraat yönünde hüküm verilmesini talep ediyorum” dedi.

Daha sonra söz alan avukatlar da görevlerinin gereğini yerine getirdiklerini vurgulayarak beraatlarını istedi. Duruşmada son sözü alan savcı da beraat talep etti. Bunu üzerine duruşmaya karar alınması için ara verildi.

Davaya verilen arada VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Diyarbakır Barosu Başkanı ve davanın sanıklarından Cihan Aydın, davanın beş yıl sonra açılmasının manidar olduğunu söyledi. Aydın, “Aslında biz tam da görevimizin gereğini yaptığımızı düşünüyoruz. Avukatın görevi sadece duruşma salonunda bulunup, müvekkilini savunmak değil. Eğer müvekkile yönelik bir haksızlık, hukuksuzluk varsa bunu çeşitli şekillerle -- bu sözlü olabilir, yazılı savunma olabilir bazen de bir davranış olabilir. Salonu terk etmek o an en uygun yöntem oydu. Eğer bu müvekkillerimiz duruşma salonunda değilse, avukatın duruşma salonunda olmasının bir anlamı yok. Bu müvekkillerimizin henüz sorgusu dahi yapılmamıştı. Dosyalarınız bir kenarda tutuluyor. Eğer ola ki hükümeti ya da birilerini rahatsız ettiğiniz zaman dosyalar raftan iniyor ve bir davaya soruşturmaya dönüşüyor. Sanırım böyle bir rahatsızlık var. Diyarbakır Barosu’nun tutumundan kaynaklı bir rahatsızlık var. Böyle bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle davanın 5 yıl sonra açıldığını tahmin ediyorum” diye konuştu.

Davanın sanıklarından Avukat Emin Aktar da dosyanın uzun süre rafta kaldığına dikkat çekti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aktar, “Nedense bilmiyorum ama dosya bir süre rafta tutuldu. Çok özel bir dönemde Diyarbakır Barosu’na yönelik bir tutum olarak raftan indirildi. İki yıl önce indirildi, gönderildi. Avukat soruşturmalarında belli bir süreç var, bazı bürokratik işlemler var. Bizim yargılanma usulümüz biraz farklı o süreçler nedeniyle de kalmış olabilir ama önemli ölçüde bu dosya rafa kaldırılmıştı, hiçbir işlem yapılmamıştı. Üç yıl sonra işlem yapıldı” şeklinde konuştu.

Savcıyla 'ayakta ifade verme' tartışması yaşayan avukat tutuklandı Savcıyla 'ayakta ifade verme' tartışması yaşayan avukat tutuklandı

Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, 39 sanık hakkında beraat kararı verdi. Duruşmaya katılmayan iki sanığın dosyası ise ayrıldı.

PKK’nın talimatlarına göre şehir örgütlenmesi yapan ve örgütün talimatlarını yerine getirmekle suçlananlara yönelik 2009 yılında düzenlenen KCK operasyonunda, çok sayıda Kürt siyasetçi, belediye başkanı ve çalışanı tutuklanmıştı. Sanıkların Kürtçe savunma yapmak istemesi, mahkemenin ise izin vermemesi nedeniyle yargılama uzun süre yapılamamıştı. Duruşmalar zaman zaman sanıkların veya avukatların protestolarına sahne olmuştu. Dava 2017 yılında karara bağlanmıştı.

Davaya verilen arada VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Diyarbakır Barosu Başkanı ve davanın sanıklarından Cihan Aydın, davanın beş yıl sonra açılmasının manidar olduğunu söyledi. Aydın, “Aslında biz tam da görevimizin gereğini yaptığımızı düşünüyoruz. Avukatın görevi sadece duruşma salonunda bulunup, müvekkilini savunmak değil. Eğer müvekkile yönelik bir haksızlık, hukuksuzluk varsa bunu çeşitli şekillerle -- bu sözlü olabilir, yazılı savunma olabilir bazen de bir davranış olabilir. Salonu terk etmek o an en uygun yöntem oydu. Eğer bu müvekkillerimiz duruşma salonunda değilse, avukatın duruşma salonunda olmasının bir anlamı yok. Bu müvekkillerimizin henüz sorgusu dahi yapılmamıştı. Dosyalarınız bir kenarda tutuluyor. Eğer ola ki hükümeti ya da birilerini rahatsız ettiğiniz zaman dosyalar raftan iniyor ve bir davaya soruşturmaya dönüşüyor. Sanırım böyle bir rahatsızlık var. Diyarbakır Barosu’nun tutumundan kaynaklı bir rahatsızlık var. Böyle bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle davanın 5 yıl sonra açıldığını tahmin ediyorum” diye konuştu. Davanın sanıklarından Avukat Emin Aktar da dosyanın uzun süre rafta kaldığına dikkat çekti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aktar, “Nedense bilmiyorum ama dosya bir süre rafta tutuldu. Çok özel bir dönemde Diyarbakır Barosu’na yönelik bir tutum olarak raftan indirildi. İki yıl önce indirildi, gönderildi. Avukat soruşturmalarında belli bir süreç var, bazı bürokratik işlemler var. Bizim yargılanma usulümüz biraz farklı o süreçler nedeniyle de kalmış olabilir ama önemli ölçüde bu dosya rafa kaldırılmıştı, hiçbir işlem yapılmamıştı. Üç yıl sonra işlem yapıldı” şeklinde konuştu. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, 39 sanık hakkında beraat kararı verdi. Duruşmaya katılmayan iki sanığın dosyası ise ayrıldı. PKK’nın talimatlarına göre şehir örgütlenmesi yapan ve örgütün talimatlarını yerine getirmekle suçlananlara yönelik 2009 yılında düzenlenen KCK operasyonunda, çok sayıda Kürt siyasetçi, belediye başkanı ve çalışanı tutuklanmıştı. Sanıkların Kürtçe savunma yapmak istemesi, mahkemenin ise izin vermemesi nedeniyle yargılama uzun süre yapılamamıştı. Duruşmalar zaman zaman sanıkların veya avukatların protestolarına sahne olmuştu. Dava 2017 yılında karara bağlanmıştı.

https://www.amerikaninsesi.com/a/avukat-protestosuna-5-yil-sonra-dava/4775270.html