Geçen günlerde Akit TV ekranlarında yayınlanan "Ters Kutuplar" adlı programa konuk olan Murat Alan, Türk askerine ağır hakaretlerde bulunmuştu. "O hizaya gelmeyen apoletli generalleriniz, hepsi Erdoğan’ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşşek gibi saf tutacaklar. Bu ülkede demokrasi varsa bunu AK Parti iktidarı oturttu" diyen Alan'a tepki gecikmedi. Başta Milli Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden o sözlere sert tepki gelirken, Alan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi. Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök de bugünkü köşesinden "Beş şehidin geldiği gün bir nankörün sefilliği" başlıklı yazısıyla o sözlere tepki gösterdi. Özkök'ün yazısının ilgili bölümü şöyle:

"24 saat değil, üç saniye bile bekleyemezdim.

Aslında dün yazacaktım ama...

Bayramın birinci günüydü...

Bir nankörün adını ağzıma, yaptığını sayfama almayayım dedim.

*

Ama o uğursuz ekranda Türk ordusunun subayları için öyle laflar söyledi ki...

Ta şurama oturdu...

Bir-iki laf etmeden geçersem hem kendime, hem ülkeme hem de onun ordusuna karşı vicdani görevimi yapmadığım duygusuna kapılacaktım...

*

İşte o yüzden, beni mazur görün...

Bugün açacağım ağzımı, yumacağım gözümü...

*

Adam öylesine nankör, öylesine vicdansız, öylesine

süfli ki...

Ağzından çıkan o pisliği kusmak için üç-beş gün bile beklemeye tenezzül etmemiş.

Sınır boylarımızdan 5 şehit haberinin geldiği gün kusuyor nefretini ordumuza ve subaylarına...

*

Be adam... Be densiz herif... Be vicdansız... Nankör herif...

KİTLE İMHA SİLAHLARININ YAYILMASININ  FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN KANUN  (POLİS DEVLETİ’NİN AYAK İZLERİ Mİ ?) KİTLE İMHA SİLAHLARININ YAYILMASININ FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN KANUN (POLİS DEVLETİ’NİN AYAK İZLERİ Mİ ?)

Sen o üç-beş kuruş zıkkımlandığın televizyon köşesinde Türk ordusunun subaylarına o iğrenç lafı ettiğin gün onlar neredeydi biliyor musun...

*

İdlib’de savaşıyordu o aslanlar...

Suriye’de YPG ile boğuşuyordu...

Sen kafa diye taşıdığın kellenin altındaki boynuna kravatını takıp kameraların karşısında içindeki iğrençliği kusarken, Kuzey Irak dağlarında nöbet geziyordu bizim Mehmedimiz...

*

Yuh be...

Sana yuh...

Sana ekranını açana da yuh...

Bu bayram gününde bana bu lafları ettirdiğin için de lanet olsun sana...

*

Yeter be...

Çekin artık o pis ellerinizi, nankör ruhunuzu Türk ordusunun şerefli subaylarının yakasından..."