Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin FETÖ/PDY terör örgütüne ilişkin referans kararı olan 2017/3 Karar sayılı ilamında FETÖ/PDY terör örgütünün yapılanması ve yedi katlı piramit olarak nitelendirilen örgütün hiyerarşik yapılanmasındaki tabaka sistemi ayrıntılarıyla ifade edilmişse de, ilk derece mahkemeleri sanıkların örgütteki konumlarının belirlenmesine dair dosyadaki delillerin değerlendirmesinde ciddi hatalar yapmaya devam etmektedir. Esasen anılan Yargıtay ilamının ilk derece mahkemeleri,  istinaf mahkemelerince ve belki de sanık müdafileri tarafından salt ByLock kararı olarak yorumlanması bu isabetsizliğe neden olmaktadır.

15 Temmuz 2016 sonrasında TCK 314. Madde kapsamında başlatılan FETÖ/PDY soruşturma ve kovuşturmalarında ortaya çıkan en önemli sorunlardan biri ise TCK’nın 221. Maddesi’nde örgüt üyeliği suçuna özgü düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin amacına uygun uygulanmaması sorunudur. Birçok ilk derece mahkemesi sanıkların etkin pişmanlık hükümleri doğrultusunda verdikleri ifadelerin doğruluğunu tartışmadan, sanığın örgütteki konumu itibariyle verdiği bilgilerin yeterli ve uyumlu olup olmadığına bakmaksızın, mahkumiyet kararları vermektedir.

Özellikle anılan madde hükümlerinin salt örgütü çökertmeye yönelik düzenlendiği şeklindeki yanlış değerlendirmeler karşısında Yargıtay 16. Ceza Dairesi son kararlarında bu hususu eleştirerek bozmaya hükmetmektedir.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5228 E, 2018/5367 K ve 21.12.2018 tarihli ilamında;

“Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.

TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).

TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3'ten 3/4'e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; üniversite öğrencisi olan ve safahatta örgüte ait evde kaldığını kabul ederek evde birlikte kaldığı şahıslarla örgütsel sohbet veren kişilerin isimlerini ve bazılarının kod adlarını bildiren, bylock kullanıldığı iddiası bulunan hattı ev abisine verdiğini söyleyen sanığın beyanlarının doğruluğunun ve elverişliliğinin denetlenmesi bakımından temin edilecek bylock tespit ve değerlendirme tutanakları da değerlendirilip, ilgili kurumlardan verilen bilgilerin doğruluğunun araştırılmasından sonra TCK'nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılması, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken yetersiz araştırma ve bylock belgelerine dayanan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,” nedeniyle bozmaya hükmetmiştir.

Buna göre;

1- Sanığın beyanları ve dosyaya yansıyan deliller itibariyle, verdiği bilgilerin konumu ile uyumlu olup olmadığının belirlenmesi hal ve davranışları da gözlemlenerek samimi olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

2- FETÖ/PDY’nin atipik/suigeneris bir yapılanma olması nedeniyle her sanıktan örgütü çökertmeye elverişli bilgi vermesi beklenemez.

3- Etkin pişmanlık hükümlerinin amaçları arasında işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmak olduğu unutulmamalıdır.

Yargıtay’dan emsal karar! Yıllarca izin kullanmayan işçiye kötü haber Yargıtay’dan emsal karar! Yıllarca izin kullanmayan işçiye kötü haber

Av. Çağlar Dilber