T.C.

YARGITAY

Sekizinci  Ceza Dairesi

E:2015/2141

K:2015/20081

T: 25.06.2015

Temyiz Davası Açılabilmesinin Koşulları

Yasal Süresinden Sonra Temyiz Talebinin Genişletilebileceği

 

Özet: Temyiz dilekçesinin yorum gerektirmeyecek şekilde açık ve net olması gerekli olup, yasal süreden sonra sunulan gerekçeli temyiz dilekçesi ile süre tutum dilekçesinde olmadığı halde incelemenin duruşmalı yapılmasını isteme, kararda yer alan birden fazla hükümden temyiz edilmeyenin temyizi, sanık sıfatıyla temyizden sonra katılan sıfatıyla da talepte bulunulması mümkün değildir.

 (5271 s. CMK m. 291)

 Gereği görüşülüp düşünüldü:

 Temyiz davasının açılabilmesi için süre ve istek koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Asıl olan tefhim üzerine süresinde verilen temyiz veya süre tutum dilekçesindeki istek olup, yasal süreden sonra talebin genişletilmesi, örneğin süre tutum dilekçesinde olmadığı halde, sonradan incelemenin duruşmalı yapılmasının istenmesi, kararda yer alan birden fazla hükümden temyiz edilmeyenin temyizi, sanık sıfatıyla temyizden sonra katılan sıfatıyla da talepte bulunulması olanaksızdır. Kararın aleyhe sonuç doğurmayacak şekilde bozulabileceği de gözetildiğinde, temyiz dilekçesi yorum gerektirmeyecek şekilde açık ve net olmalıdır.

Sanık müdafiinin 31.12.2013 havale tarihli temyiz dilekçesinde "usul ve yasaya uygun bulunmayan mahkûmiyet kararının müvekkil müşteki sanık lehinde bozulması" istenmiştir. Yasal süreden sonra sunulan 07.02.2014 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, suçta kullandığı silahın müsaderesine ilişkin kararın temyiz yolunun açık olması gerektiği, müşteki sanık Mehmet hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat kararlarının bozulmasını talep etmiş ve sanık müdafii sıfatıyla temyizinden sonra katılan sıfatıyla da talepte bulunarak temyiz talebini genişlettiği anlaşılmakla;

Sanık Ali hakkında genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak inceleme yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede;

5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar itiraza tabi olup temyiz yasa yoluna başvurulması olanaklı bulunmadığından; sanık Ali müdafiinin genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince (REDDİNE), mercide yanılma nedeniyle CMK.nın 264. maddesi gözetilerek sanık müdafiinin isteminin itiraz olarak kabulü ile gereğinin mahallinde yerine getirilmesine 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.