T.C.

YARGITAY

16. CEZA DAİRESİ

E. 2016/1508

K. 2016/4148

T. 20.6.2016

DAVA : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından sanık ...'nın, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 125/3-a, 43/2, 265/1, 265/3, 265/4, 268/1. maddeleri delaletiyle 267/1 ve 269/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis, 12 ay hapis ve 2 ay 12 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 53/1. maddesinde sayılı haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yasaklanmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.06.2006 tarihli ve 2005/687 esas, 2006/373 Sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.08.2015 gün ve 94660652-105-35-6708-2015-17291/55598 Sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.09.2015 tarih ve 2015/304689 Sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : TÜRK MİLLETİ ADINA

I-)Olay:03.06.2005 tarihinde görevli polis memurlarının anons üzerine olay saatinde ... parkına gittiklerinde sanıklar ... ve...nın yanlarındaki diğer akrabaları ile birlikte kavga ettikleri, sanık ...'nın elinde bıçak bulunduğu sağa sola bıçağı salladığını görünce sakin olmasını söyleyerek bıçağı atmasını istemeleri üzerine, sanık ...'nın her iki müştekiye hitaben sinkaflı kelimelerle hakaret sözleri sarf edip sözüne devamla T.C.'yi de sinkaf ederim şeklinde sözler saf ettiği, bıçağın alınması ve karakola götürülmesi istendiğinde elindeki bıçak ile saldırgan davranışlarına devam ederek, müşteki görevlilere direndiği müştekilerin telsiz ile takviye ekip istedikleri, bu sırada olay yerinde bulunan vatandaşlarında yardımı ile sanık ...'nın yakalandığı, bıçağın alındığı ve araca bindirilmek istendiği bunun üzerine diğer sanık ......'nın karşı koyduğu ve çektiği bıçak ile sanık ... ile birlikte müşteki görevlilere direndiği, her iki sanığın direnmelerine rağmen yakalanıp, karakola götürüldüklerinde tutanak tanzimi sırasında...olarak tanıttığı, daha sonra polis soruşturması sırasında açıkladığı olayda, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından sanık ...'nın, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 125/3-a, 43/2, 265/1, 265/3, 265/4, 268/1. maddeleri delaletiyle 267/1 ve 269/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis, 12 ay hapis ve 2 ay 12 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 53/1. maddesinde sayılı haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yasaklanmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.06.2006 tarihli ve 2005/687 esas, 2006/373 Sayılı kararı temyiz edilmeden kesinleşmiştir.II)Kanun yararına bozma istemine dair uyuşmazlığın kapsamı:5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.III)Hukuksal Değerlendirme:5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkralarında; ''Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma madde 53 - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.(2)Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.(3)Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.'' şeklinde hükümlere yer verilmektedir.Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12.12.2006 tarih 2006/11-301 esas ve 2006/296 Sayılı kararında belirtildiği gibi, ''Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma'' başlıklı TCK'nın 53. maddesiyle güvenlik tedbirini düzenlendiği, bu hak mahrumiyetleri kasten işlenilen bir suçtan dolayı hapis cezasına dair mahkumiyetin yasal sonucu olduğu, kararda gösterilmemiş olsa bile hükümlü açısından kazanılmış hakka konu olmayacağı değerlendirilmektedir.İncelenen dosyada, Mahkemece, sanık ... hakkında hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan TCK'nın 125/3-a, 43/2, 265/1, 265/3, 265/4, 267/1 ve 269/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis, 12 ay hapis ve 2 ay 12 gün hapis cezaları ile cezalandırılmalarına ve aynı Kanunun 53/1. maddesinde sayılı haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yasaklanmasına karar verdiği, TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen hakları koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılma hususunu hükümlünün kendi altsoyu yönünden sınırlamadığı anlaşılmıştır.Mahkeme tarafından hatalı bir değerlendirme ile TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen hakları koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmayı sanığın kendi altsoyu yönünden sınırlamaması olağanüstü kanun yolu denetiminde aleyhe bozma yasağı kapsamına konu olmayacağından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

IV)Sonuç ve karar:

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde ve CMK'nın 309/4-c maddesi kapsamında olduğu görüldüğünden, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.06.2006 tarih 2005/687 esas ve 2006/373 Sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak; hükümlerdeki TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına dair kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 Sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK'nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.