Birçok kişinin merakla beklediği vergi affı somutlaştı. 22.07.2016 günü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulan bazı alacakların yeniden yapılandırmasına ilişkin 14 maddeden oluşan kanun teklifi, sadece vergi affı değil stok, ortaklar cari, dava aşamasındaki borçlar, SGK borçları da olmak üzere geniş bir alanı kapsamaktadır.
Yasa tasarısını sizler için ayrıntılı inceleyerek, soru cevap şeklinde neler geleceğini aşağıda özetle yazıyorum.
- ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,
- bu kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere/gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden
vazgeçileceği düzenlenmiştir.
Kanunda fer’i amme alacakları “yerine” hesaplanması öngörülen Yİ-ÜFE tutarlarının belirlenmesinde, bu alacakların hesaplanmasına ilişkin ilgili kanunda yer alan esaslar dikkate alınacaktır.
- Gümrük vergisi asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezalarının ise % 50’sinin ve bunlara bağlı gecikme zammı yerine, bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi öngörülmüştür. Kanunda öngörülen süre ve şekilde yapılacak ödemeyi müteakip cezaların kalan % 50’si ile bu cezaların tamamına daha önce uygulanmış olan gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
- Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının da %30’u ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak. Tutarın ödenmesi koşuluyla cezaların kalan %70’i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlanmaktadır.
Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra; tarh edilen vergilerin %50’si ile bunlara bağlı gecikme faizi yerine, bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile, bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25’inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere, ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla, vergi aslının %50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %75’inin vergilere bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecek.
Diğer taraftan madde hükmünden yararlanan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamayacak.
- Artırımda bulunulan vergiyi ödemeyi kabul ettikleri vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak, artırıma konu ödemeler, dolayısıyla gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.
- Katma değer vergisi mükelleflerinin vergi artırımında bulunmaları halinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatına muhatap tutulmamaları imkanı sağlanmaktadır.
- Mükelleflerin sorumlu sıfatıyla verdikleri KDV beyannameleri için bu madde hükmünden yararlanmaları söz konusu değildir. Ayrıca, sorumlu sıfatıyla beyan edilen vergiler, vergi artırımına ilişkin yıllık toplam tutarın hesabında dikkate alınmayacaktır.
- Diğer taraftan, matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin, defter ve belgeleri incelenmeyecek ve artırıma konu olan vergilerle ilgili olarak tarhiyat yapılmayacaktır.
- İdarenin artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır.
Bu kanuna göre; matrah veya vergi artırımında bulunulmasının kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel teşkil etmeyecek. Ancak, maddede yer alan inceleme yapma hakkına yönelik hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde, bu işlemlere devam edilmeyecektir. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacaktır. İnceleme ve takdir sonucu tarhiyata konu matrah farkı tespit edilmesi halinde; inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan matrah farkı, bu madde hükümleri ile birlikle değerlendirilecektir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, aktiflerine kaydettikleri emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için iki ayrı karşılık hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi halinde sermayenin bir unsuru olarak sayılmakta ve dolayısıyla vergilendirilmemektedir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar ise birikmiş amortisman olarak kabul edilmektedir.
Envantere dahil edilen bu kıymetler üzerinden ayrıca amortisman ayrılmayacaktır.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise, emtianın rayiç bedelini defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak, makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedelini ise envantere kaydedeceklerdir.
Belgesiz malların kayıt altına alınması, kayıt dışı ekonominin daraltılması ve bundan böyle yaratılacak katma değer vergisinin kavranması amacıyla, bildirim konusu mallar için katma değer vergisi hesaplatılmakta ve bu verginin, sorumlu sıfatıyla beyanı sağlanmaktadır. Bu madde çerçevesinde beyan edilerek makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tâbi faaliyetleri üzerinden hesaplanan vergiden indirilmesi mümkün değildir. Ancak emtia üzerinden ödenen katma değer vergisi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilecektir.
- Sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, genel sağlık sigortası primi alacakları, topluluk sigortası primi alacakları, isteğe bağlı sigorta primleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacak asılları ile bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakları,
- Sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
- Eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
- Uygulanan idari para cezalan ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
- Genel sağlık sigortalısı olanlar ve ek 5 ile ek 6 ncı maddeler kapsamında sigortalı olanların, bu madde kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla, genel sağlık sigortasından yararlanmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
- Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerektiği düzenlenmiştir.
- Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulanan borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın, bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri halinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarım kaybedecekleri düzenlenmiştir.
- Bu kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye yazılı başvuruda bulunmaları gerekmektedir.
- Başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarını genel olarak ikişer aylık devreler halinde, on sekiz eşit taksitte ödemeleri öngörülmüş, ancak daha kısa sürede ödeme seçenekleri de düzenlenmiştir.
- Borçların, ilk taksit ödeme süresi içerisinde defaten ödenmesi halinde, ilgili maddelere göre yapılandınlmış olan borçlara herhangi bir ek mali müeyyide uygulanmayacak.
- Peşin ödemeyi teşvik etmek amacıyla yapılandırılmış borçların ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak, fer’i alacaklar yerine hesaplanmış Yİ-ÜFE tutarından ayrıca %50 indirim yapılacak.
- Bu borçların taksitler halinde ödenmek istenmesi durumunda, söz konusu borçların maddede belirtilen katsayılara göre arttırılmış şekliyle ödenmesi mümkün olacaktır.
- İlgili maddelerde yer alan azami süreler aşılmamak kaydıyla, bu kanuna göre yapılandırılan borçlar altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödenebilecektir.
Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar:
- Altı eşit taksit için (1,08),
- Dokuz eşit taksit için (1,12),
- Oniki eşit taksit için (1,16),
- Onsekiz eşit taksit için (1,24),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle, ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır
- İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık dönemler halinde azami otuzaltı eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu fıkra hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmidört eşit taksit için (1,32), otuz eşit taksit için (1,40), otuzaltı eşit taksit için(1,48) olarak uygulanır.
- Borçluların ödeme seçeneklerinden birini başvuru esnasında tercih etmeleri gerekmektedir. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılması mümkün olmadığı halde, daha kısa sürede ödeme yapılması mümkün olup, bu takdirde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir.
- Kanun kapsamında ödenecek olan borçlar kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi durumunda, var olan hükümlerden farklı olarak ödemeye aracılık yapan bankaların kredi kartına taksit uygulamasını borç ödeme sistemine dâhil etmeye yönelik hükümler eklenmektedir. Yapılan düzenlemede bankaların, mükelleflerin kredi kartı ile ödedikleri taksit tutarlarını idareye taksit aylarında tahsilat kabul edilmek suretiyle aktarması ve mükellef hesaplarına ise taksit ayında yansıtması öngörülmektedir. Bu şekilde kart kullanıcısı tarafından yapılan ödeme üzerine, kart kullanıldığı gün alacaklar tahsil edilmiş olarak kayıtlara işlenecek ve mükellef ile tahsil dairesi ilişkisi ödenen tutar için sona erecektir. Ödeme tutarlarının Hazine/Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılması ise banka ile idare arasında 6183 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi hükümlerine göre düzenlenecektir. Böylece bankaların kredili müşterilerine sunduğu hizmetten mükellefler ve idare de yararlanmış olacaktır.
- Vergi dairesinden vergi mevzuatı gereği iade alacağı bulunan mükellefler, bu alacaklarının kanuna göre vergi dairesine ödenmesi gereken taksitlerine mahsubunu talep edebileceklerdir. Mahsup talepleri sadece kendi borçlarıyla sınırlı olacaktır.
- Bu kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen bu tutarların son taksiti, izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı, 6183 sayılı Kanun’un 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak. Geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi halinde, kanun hükümlerinden yararlanmanın devamı sağlanmaktadır. Bu düzenleme ile ödeme güçlüğüne düşen borçlulara yeni bir imkân verilmesi amaçlanmaktadır.
- Taksitlere yönelik küçük tutarlı eksik ödemeleri ihlal sayılmayacak
- Maddenin dokuzuncu fıkrasında kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, 6111 sayılı Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanun ve ilgili kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarının kanun hükümlerinden ne şekilde yararlanacağı açıklanmaktadır.
- Bu kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizlerin, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar iade edilecek.
- İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğine haiz kuruluşlar hakkında vergi ve prim yükümlülükleri açısından cari dönem borçlarına ilişkin ödeme şartı aranılmayacak.
- Bu kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılan ödemeler ile, bu kanun kapsamındaki alacaklara karşılık yapılan ödemelerin sonradan iadesini önlemek amacıyla red ve iade yapılmayacak. Ancak, şahısta veya oranda hata gibi hallerde ve mükerrer tahsilatlarda iade yapılabilecek.
Mücbir sebep hali ilan edilen durumlarda, taksit ödeme sürelerinin belirlenmesine yönelik hükümler Bakanlar Kurulu’na uzatma yetkisi verilmektedir. (nevzaterdag.com)