<strong> T.C.</strong> <div><strong>YARGITAY<br /> Onuncu Ceza Dairesi</strong></div> <br> <div><strong>E: 2009/17857 </strong></div> <div><strong>K:2014/1400 </strong></div> <div><strong>T: 03.03.2014</strong></div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma</strong></div> <div><strong>Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma </strong></div> <div><strong>Uyuşturucu Miktarı</strong></div> <br> <div>Özet: 276,62 gram esrarı oturdukları ilçeye otomobille götürürken yakalanan sanıkların, kullanma sınırları içindeki bu esrarı satacaklarına veya başkalarına vereceklerine ilişkin, kuşkuyu aşan kesin delil bulunmaması nedeniyle eylemlerinin, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ” suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.</div> <br> <div>(5237 s. TCK m. 188/3, 191/1)</div> <br> <div>Dosya incelendi.</div> <br> <div>GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :</div> <br> <div>A)<span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"> </span>Sanık Murat müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:</div> <br> <div>Gerekçesine yönelik olmayan beraat hükmünün temyizinde sanığın hukukî yararı bulunmadığı gibi temyiz talebinin yasal süresinden sonra olduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz talebinin CMUK'nın 317. maddesi gereğince <strong>REDDİNE</strong>,</div> <br> <div>B)<span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"> </span>Sanıklar hakkındaki hükümlerin incelenmesi:</div> <br> <div>Sanıkların 276,62 gramdan ibaret suç konusu esrarı Sakarya'dan alıp oturmakta oldukları Bilecik ilinin Osmaneli ilçesine aynı otomobille getirmekte iken yakalandıkları, kullanma sınırları içindeki bu esrarı satacaklarına veya başkalarına vereceklerine ilişkin, kuşkuyu aşan kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiillerinin "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden; sanıklar Arif ve Hayrı hakkında "uyuş turucu madde ticareti yapma" suçundan mahkûmiyet, sanıklar Muhammet Murat ve Murat hakkında ise "beraat" hükmü kurulması,</div> <br> <div>Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar Arif ve Hayri'nin müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin (<strong>BOZULMASINA</strong>), 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.</div> <br>