YARGITAY, komşusuyla ortak kullandıkları çatıda delik açarak yatak odasını gözetleyen sanığa verilen cezayı onarken “özel hayatın gizliliğine” ilişkin de ilginç kriterler getirdi. Bartın’da bir kişi, yatak odasının tavanındaki suntadan mamul kaplamayı 70x70 santim ebadında kırarak, komşularıyla ortak kullanılan çatı katına çıktı. Burada oluşturduğu delikten komşularının yatak odasını gizlice gözetledi. Komşuların durumu fark etmeleri üzerine hakkında dava açılan sanık Bartın Sulh Ceza Mahkemesi’nce Türk Ceza Kanunu’nun “kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal etme” suçundan mahkum oldu.<br /> <br /> <b>Karar onaylandı</b><br /> <br /> Mahkeme sanığı 15 ay hapse mahkum etti. Sanığın kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne geldi. Mahkumiyet kararını onayan Daire, “suçun işleniş şekli dikkate alınarak” sanığa alt sınırın üstünde bir ceza verilmesi gerektiğini oysa mahkemenin alt sınırdan ceza verdiğini belirtti. Ancak Daire bu konuda sanığın aleyhine temyiz olmadığı için ceza kararını bozmadığını bildirdi.<br /> <br /> <b>Özel hayat kriterleri</b><br /> <br /> <div class="dtyad fLeft"></div> Yargıtay bu kararın ardından özel hayatın gizliliği konusunda şu kriterleri getirildi: Özel hayat kavramı; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. İhlal suçunun basit halinin oluşabilmesi için sanık tarafından çıplak gözle seyredilmesi yeterlidir.”