<span style="font-size: 14px;"><b>Daire</b>:7 <br /> <b> Tarih</b><font color="#000000">:2009 <br /> <b> Esas No</b>:2007/12632 <br /> <b> Karar No</b>:2009/3447 <br /> <b> Kaynak</b>:İnfaz Dosyası-Uyap <br /> <b> İlgili Maddeler</b>:Mülga 4926 sayılı Kanun m.28 <br /> <b> İlgili Kavramlar</b>:Müteselsil Sorumluluk-İnfaz<br /> <br /> Toplu ticari kaçakçılık suçundan sanık M K'in, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4/a-2, 4/3. maddeleri uyarınca 3.102 Yeni Türk lirası tazmini nitelikte adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Doğubayazıt Asliye Ceza Mahkemesinin 27.11.2006 tarihli ve 2005/635 esas-2006/738 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, ödenmeyen para cezasının günlüğü 100 Yeni Türk lirasından 31 gün hapis cezası olarak infazı gerektiğinden bahisle Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığınca vukubulan şartla tahliye talebi üzerine, sanığın hükmedilen adli para cezasından müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle infazının 15 gün üzerinden yapılması gerektiğine ilişkin, aynı Mahkemenin 10.5.2007 gün ve 2007/82 müteferrik sayılı kararına vaki itirazın reddine dair, DOĞUBAYAZIT Ağır Ceza Mahkemesinin 14.5.2007 tarihli ve 2007/158 müteferrik sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 16.7.2007 gün ve 37834 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 15.8.2007 gün ve KYB. 2007-162928 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. <br /> Mezkür ihbarnamede;<br /> 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4/a-2, 4/3 ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanunun Geçici 1. maddeleri uyarınca tazmini nitelikteki adli para cezasının, ilgili kurumca yapılan ödeme emrine rağmen ödenmemesi halinde hapse çevrilerek infazında esas gaye para cezalarının tamamının ödettirilmesi olup, konu para cezasının tazmini mahiyette olduğu da dikkate alındığında, infaz edilecek hürriyeti bağlayıcı cezada şartla tahliye hükümlerine göre indirim yapılması halinde tazmini amaç bertaraf edilmiş olacağı gibi, gerek yukarıda belirtilen ilgili kanun maddelerinde ve gerekse 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinde para cezalarından çevrilen hürriyeti bağlayıcı cezalara şartla tahliye hükmünün uygulanacağına dair bir sarahat bulunmadığı, <br /> Ayrıca adı geçen sanık hakkında hükmedilen sonuç para cezasının müteselsilen verildiğinden bahisle hükmedilen ve ödenmeyen 3.102 Yeni Türk lirası adli para cezası karşılığı 31 gün hapis cezasının infazda yarısının esas alınacağına ilişkin bir kanuni düzenlemenin olmadığı, <br /> Cihetle, mercii mahkemece itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;<br /> Tazmini para cezasından müteselsilen sorumlulukla ilgili olarak, yerel mahkemece tahliye süresinin hesaplanmasına ilişkin uygulamada bir isabetsizlik görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11.3.2009 günü oybirliğiyle karar verildi.</font></span>