Avukatın karşısına çıktığını söylediği şey bir karikatürdü. Elleri titreyerek o karikatürü dosyadan çıkardı, Mahkeme Başkanına dönüp, “Espri anlayışınıza güvenerek, size sunmak istiyorum” dedi.

Yargının “Karikatür” Halleri!..

Zekeriya Öz'ler, Adil Öksüz'ler ellerini kollarını sallayarak kaçtı... Arkası veya parası olan kurtuldu... Sıradan vatandaş sürüm sürüm sürünürken, “FETÖ'cü, darbeci” olduğu iddia edilenlerin akrabaları en önemli görevlere getirildi...

Ve bugün itibarıyla şu da oldu:

Geçmişte “FETÖ”nün elini ayağını öpen pek çok “gazeteci”, “Rabbim ve milletim beni affetsin” bile demediği halde ekranlarda, saraylarda boy göstermeye devam ederken, Emin Çölaşan, Necati Doğru, Gökmen Ulu başta olmak üzere 9 Sözcü çalışanı, “Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmekten” hapis cezasına çarptırıldı.

Karikatür gibi, değil mi?

KARİKATÜRÜN DOSYAYA HAVALESİNE