FATİH KIYMAN

Le Monde gazetesi editörü Gaidz Minassian, Türkiye-Rusya ilişkisini, Türkiye’nin “Seni seviyorum”’una bir türlü cevap alamadığı bir aşk hikâyesine benzetti. Türkiye’nin Rusya’ya açılım politikası şaşırtıcı değil. Her ne kadar geçmişte birçok kez karşı karşıya gelseler de hangi rejim altında yönetilirlerse yönetilsinler iki ülkenin de Batı’ya karşı takındığı tavır aralarında devamlı bir ilişki olmasını sağladı.

İki ülkenin tarihteki derin geçmişine rağmen Putin ve Erdoğan’ın otoriter karakterleri son zamanlarda politik sorunlar oluşmasına yol açtı. Ortadoğu’nun yeni sultanının Batı’yı, terörizmi desteklemesi ve darbecilerin yanında yer almakla suçlamasının ardından Rusya’yla yakınlaşması öngörülebilir bir sonuçtu. Fakat Erdoğan bu ilişkiyi, yıllardır Rusya ile sorunlar yaşadığı Suriye, Kırım ve Kafkasya’nın da içinde bulunduğu Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye olarak katılmak istemesine kadar götürdü. Giderek kırılganlaşan demokrasi ve Batı’dan uzaklaşması sonucu kendisiyle benzer bir yöneticiye yakınlaşmaya karar verdi. Yine de Türkiye ve Rusya’nın hassas geçmişini yok sayarak ittifak olacaklarını düşünmek naifliktir.

Erdoğan ve Putin yaşlı, evli çift misali
Erdoğan ve Putin’in Saint-Petersbourg’da sergilediği görüntü yaşlı, evli bir çiftin ilişkilerinde hiçbir sorun yok imajı vermeye çalışmasına benziyor. İlişkilerinde yeni bir sayfa açan Erdoğan ve Putin’in bir sonraki görüşmelerine kadar aralarında neler geçeceği merak konusu.

Kaynak: Birgun.net