Siz okurken de gözünüzün önünden yiğitler geçsin...

Ve bu gazeteyi okurken sorun:

Niçin?..

Niçin bu baskılar, bu saldırılar, bu kurşunlar, bu bombalar Cumhuriyete?..

*

Kaç gündür yine Cumhuriyete atılan bomba var sayfalarda.

Belki de ömründe hiç gazete okumamış bir çocuğun eline bomba verip Cumhuriyete gönderen gücü düşünüyorum.

Neden?..

*

Bunun yanıtını düşüne düşüne girmiştim Cumhuriyetin arşivine...

Yanıt oradaydı çünkü...

Yıllar öncesinin sayılarında, Türkiyenin bugün başına örülen çorabın ilk uyarıları vardı Cumhuriyette...

Mustafa Kemalin laik cumhuriyetini tarumar ederek rövanşı almak isteyenlerin büyük tuzağına ilk tepkiler, ilk uyarılar oradaydı...

Manşetlerde, haberlerde, köşelerde, her satırda, her sütunda...

Arşivleri taradıkça canım yandı...

Sayfaları yüzüme kapatıp ağlamak istedim...

*

Bugün namuslu aydınlarından, yargıçlarından, bilim adamlarından, askerlerinden, onurlu yurttaşlarına kadar... Cumhuriyetin temel taşlarına süren saldırı, tehlikenin ilk farkına varan ve ilk uyarıyı yapan Cumhuriyetten başlamıştı doğal olarak...

*

Şu elinizde tuttuğunuz gazeteye iyi bakın...

O nedenle yasaklıdır...

İktidarın sözünün geçtiği hiçbir yere giremez...

Ona bomba atanlar ile yasak koyanların ortak amaçlarının hangi karanlık köşelerde kesiştiğini bilemeyiz...

Bildiğimiz:

Cumhuriyetin tek sahibi sizsiniz...

Sadece size ihtiyacı var...

*

Bizler her sabah, aydınlık sevdası uğruna canını vermiş yiğitlerin fotoğrafları arasından geçip gireriz Cumhuriyete...

Moralimiz bozuk, keyfimiz kaçık, yüreğimiz ezik olabilir...

İçimizde gidip gelir sızılar...

Ama tehlikenin farkında olan, bugün dizine vuranları ilk uyaran, onurlu gazeteciliğinden asla ödün vermeyen, bombalarla sinmeyen, ulusuna karşı görevini yapmanın gururunu taşıyan Cumhuriyetin hüzünlü ama onurlu yoludur bu...

Asla değişmeyecek...

Sözümüz var...