Bir bahar gecesi darmadağınık ve acılarla yaşamın içinde olmak kötü bir şey...

Ülkemizde yaşanan acılar ve bildiğimiz halde saklamaya çalıştığımız Güneydoğu gerçeği ve orada yaşayan insanlarımız...

Masamın başında otururken Ne yazmalıyımsorusu takıldı aklıma ve uzun uzun düşündüm...

Kararımı vermiştim...

Bugün faşizmin kanlı yüzünü, devlet içinde örgütlenen silahlı güçleri, 90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetleri, 12 Eylül davasını yazacaktım...

Kafa karıştıran bir yazı olacaktı.

Çünkü faşizm salt askeri darbeler sonrası olmuyor.

Adına ister devlet içinde çeteleşme”, ister derin devlet”, ister gladyodeyin, bu eli kanlı yapılanma açığa çıkarılmıyor.

TBMMde bugüne değin kanlı olayları araştırmak için çok komisyon kuruldu, raporlar hazırlandı...

Uğur Mumcu, Susurluk ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu...

Bu komisyonlara askerler çağırıldı, eski MİT müsteşarları...

Hangisi gitti TBMMye?

Hiçbiri gidip ifade vermedi...

***

Onlardan kimileri tutuklu bugün!

Kimileri ise dışarıda...

Böyle bir ülkede Uludere olayı aydınlığa kavuşur mu? Devlet, yavrularını yitiren o insanlardan özür diler mi?

Kahramanmaraş, İzmir İnciraltı, Sivas, Çorum, Gazi Mahallesi kıyımlarında özür diledi mi?

Ben 12 Eylül davasının faso fiso olduğuna inanıyorum...

Ergenekon da iyice sulandırıldı...

Ergenekon bir torbaya dönüştü.

Danıştay saldırısının katili, Akın Birdala suikast yapanlarla birlikte, başta Mustafa Balbay, Soner Yalçın, Tuncay Özkan, bilim insanları, deniz subayları vb. Ergenekon torbasının içine konuldu.

Bu dava ne zaman biter, siz hesap edin...

Demokratik bir hukuk devletinde sapla saman birbirine karıştırılmaz.

Soner Yalçın ve Odatv davasının iddianamesini baştan sona üç kez okudum, haberciliğin dışında hiçbir şey yok.

***

Ahmet Şık ve Nedim Şener bir yıla yakın süre tutuklu yargılandılar.

Bugün Uludereyi konuşuyoruz...

O yörede kaçakçılık yapıldığını devletin sivil, askeri, tüm istihbarat birimleri biliyor.

Salt o yörede değil, Urfanın göbeğindeki alanda akşam saatlerinde tezgâhlar kurulur, yabancı sigaradan viskiye kadar, ne varsa satılır polisin gözleri önünde.

Haburdan kaçak mazot getirilir ve bunun adına sınır ticaretidenilir.

Uluderede ölen 34 canın çoğunluğu 16-17 yaşındaki çocuklardı.

Bölgede bunlara katırcı denir...

Peki bugüne değin, bu çocukları kullanan büyük patronunkim olduğunu İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin niçin açıklamadı?

***

34 insanımızı yitirdik Uluderede!

Onlar bizim çocuklarımızdı...

Toplum olarak acıyı bal eylemesini severiz şair Hasan Hüseyin gibi.

Bakan Şahin ne diyor?

Ani gelişen bir olay... Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı verecek değil...

İçişleri Bakanı, olayın özür dilenecek bir mahiyeti olmadığınıbelirttikten sonra, iki köşe yazarının adres gösterdiğikomutanı işaret ediyor:

Genelkurmay 2. Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu...”

Böylece suçlu bulunuyor...

Çünkü Tuğgeneral Kuğu, ağustos ayında tümgeneralliğe yükselecekti.

Böylece önü kesilmiş oldu...

Burada sorumlu olan AKP hükümetidir...

Böyle bir durumda PKKyle mücadele nasıl sürer söyler misiniz?

***

Bu ülkede akla hayale gelmeyecek şeyler yaşanıyor. Ergenekon davasının uzun süre tutuklu kalıp, şimdilerde tutuksuz yargılanan terörist teğmenleri, üsteğmenleri Güneydoğuda PKKyle silahlı mücadeleye giriyor.

Böylesine komik bir dava olur mu?

Uludere olayında sorumlu hem hükümet hem de TSKdir...

İstihbaratı ABDnin verdiğini Pentagon doğrulamış, haberi yazan gazeteciler şöyle demiştir:

Yazdıklarımızın arkasındayız... Aksini söyleyen varsa kapımız açıktır...

Yurdumun insanı ne askeri faşizmi bilir ne de sivil faşizmi...

Nedeni çok basit...

Toplumumuz sözlü kültürden yazılı kültüre geçmemiştir.

***

12 Eylülden birkaç gün önce Erbakan Hocanın mitinginde 100 bin kişi vardı...

12 Eylül darbesi yapıldı, Kenan Evren Konyaya gitti...

Evrenin mitinginde de 100 bin kişi vardı!

Peki 1982 Anayasasınaevetdiyenlerin oranı kaçtı?

Yazmayacağım, bilenler bilmeyenlere söylesin!

Ve kurnazlara şöyle seslensin:

Gerçekten Türkiyeyi çağdaş, demokratik ve özgür bir toplum yapmak istiyorsanız yakın tarihle hesaplaşın!

Bakalım ne yanıt verecekler!