Beşiktaş ile şampiyonluk yarışı veren Fenerbahçe evinde Osmanlıspor ile golsüz kalması sonrası spor yazarları sorumlunun sadece Vitor Pereira olduğunu ifade etti.

Korka korka nereye kadar? (İlker Yasin - Hürriyet)

Üretmek için önce üretmeye karar vermeniz gerekir. Pereira korkusuna güvenen bir teknik adam. Cesareti arkadan geliyor veya hiç gelmiyor. Neden maçın başında Diego’yu değil de Ozan’ı tercih etti? Çünkü Osmanlı’nın hızlı akınları ve baskın futbolundan korkuyor, Diego’nun geri zor geleceğini, Ozan’ın daha genç olduğu ve daha çok koşacağı düşüncesiyle ofans hamlesindeki kreatif bir ismi dışarıda bırakıyordu. Doğru mu yanlış mı, kazanmak zorunda oludğun bir maç için başlangıçta yanlış. Peki, Nani değil de neden Alper?

TAKIMININ GÜCÜNÜ UNUTAN BİR HOCA

İlk yarısında ciddi bir gol pozisyonunun yaşanmadığı maçta Fenerbahçe ikinci yarı oyunu domine etti. Önce Diego’nun sonra Nani ve Fernandao’nun oyuna katılıp bütün risklerin alındığı bölümde Diego’nun 3, Kjaer’in 1 şutu kaleyi bulmazken Nani’nin şutuna da Ahmet Şahin izin vermedi. Ama maç boyu pozisyona giremeyen Osmanlı bir yakaladı pir yakaladı ve 89’da Rusescu kaleci Volkan’ın önüne uzattığı topta kaleyi yıldızlara değil kaleye vursa belki de bir rüya sonuçlanacaktı.

 

Sezon bitti dert çözülmedi (Uğur Meleke - Hürriyet)

Osmanlıspor’a karşı Fenerbahçe’nin savunma tablosu bu derece kusursuzken, kontra atağa hızlı çıkan bir takım etkisiz hale getirilmişken, dönen her top toplanmışken golün bulunmama nedeni neydi peki? Sorun basit. Fenerbahçe orta sahayı bir türlü çabuk ve / veya yaratıcı geçemiyor. Souza-Mehmet-Ozan yaratıcı bir üçlü değiller, sonradan giren Diego da genelde uzun mesafeli-yüksek etkisiz paslar attı. Ve bu orta sahanın üretkenliğe katkısı neredeyse sıfır.

4-4-2 ÇÖZÜM DEĞİL

Pereira da problemin orada olduğunu net bir şekilde gördüğü için 46’da Diego’yu soktu. Ama 62’deki değişiklikler konusunda bence biraz ezbere hareket etti: Fenerbahçe’nin o dakikadaki ihtiyacı çift santrfora dönüş değil, orta üçlünün üretkenliğini artırmaktı. Fenerbahçe zaten topu üçüncü bölgeye etkili taşımakta sıkıntı yaşarken çare üçüncü bölgeyi kalabalıklaştırmaktan ziyade, ikinci bölgeden daha verimli pas transferini sağlamaktı. Bunun da çaresi hem Real Madrid 2014’te hem de Leverkusen 2016’da var. Ancelotti bu verimlilik sorununu çözmek için Di Maria’yı orta üçlüye kaydırmıştı. Fenerbahçe’de de orta üçlüye kayabilecek adam Alper... Röger Schmidt’se benzer sorunu orta ikiliye Hakan Çalhanoğlu’nu, hatta geçmişte Kampl’ı kaydırarak çözmüştü. Pereira’nınsa sıkışan oyunlarda aklına gelen tek şey 4-4-2’ye dönüş. Dün de çözüm olamadı zaten bu hamle.

 

Pasta Beşiktaş'a (Ercan Güven - Milliyet)

Pereira’dan Beşiktaş’a kremalı pasta... Hem de ev yapımı. Portekizli “usta” evde düşünüp taşınıp müthiş “lezzetler” icat ederek Fenerbahçe’yi gol atamaz, tempo yapamaz hale getirdi ve Kadıköy’de servisini yaptı işte.

Buyur buradan ye!.. Evet... Fenerbahçe’nin alamadığı ve belki de şampiyonluğa mal olacak 2 puanın faili en başta Portekizli hocadır. Bir kere maçın koskoca 45 dakikası “sağlamcılığa” kurban gitti!.. Fenerbahçe, Osmanlıspor’un hızlı kontrataklarından sakınacak bir kurguyu tercih etmiş, rakibe alan bırakmamak adına kreatif oyuncularını hamle adamı olarak saklamış halde çıktı sahaya. Örnek olarak Diego’nun yerine Ozan vardı. Nani yedekti.

Hadi bu da bir fikir... Gidişata bakıp niye 45’de almıyorsun Nani’yi, sonunda alacaksan? Duran toplar bir kenara, Van Persie ve Volkan dışında gol beklenecek kimse yoktu Fenerbahçe’nin ilk onbirinde. Osmanlıspor’un hangi maçını seyretmişse, fena halde endişelenmiş olmalı Pereira. Unuttuğu kazanmak mecburiyetinde olduğuydu.

 

Pas atacak oyuncu yok (Ersun Yanal - Milliyet)
Fenerbahçe orta sahasında kilit pas atacak oyuncusu yok. Gökhan Gönül ve Hasan Ali Kaldırım’dan da hücuma yeterli destek gelmeyince, ofansif oyunda zenginlik sağlanamadı. Robin van Persie yeteri kadar topla buluşamadı ve etkisiz kaldı.

Sezon başından bugüne kadar sürekli gol pozisyonu üretmekte ve gol bulmakta zorlanan sarı- lacivertliler dün akşam da aynı sıkıntıyı yaşadılar. Fenerbahçe sıkışan oyunda duran toplarla veya sürpriz oyuncularla bulduğu gollerle açtığı kilidi bu kez açamadı. Bu sezon ilk kez kendi evinde gol bulamayan Fenerbahçe dün kaybettiği iki puanla şampiyonluk yarışında büyük yara aldı.

Osmanlıspor takdir edilecek bir takım. Oldukça disiplinli oynadılar. Çok koştuklar iyi mücadele ettiler maç boyunca taktik disipline bağlı kaldılar. Ligde son dokuz maçtır yenilmeyen Başkent ekibi alkışı hak eden bir performans sergiliyor.


Ortada yumak var çöz çözebilirsen! (Erman Toroğlu - Sabah)
Ticarette bir olay vardır. Eğer işler iyi gidiyorsa, dükkan para kazanıyorsa, çalışanlardan da memnunsan işten çıkarma olmaz. Aynı kadro ile çalışmaya devam edersin. Yahu kardeşim senin elinde bir kadro var, bu kadroda bazı yerlerde 1-2 isim fazla olabilir. Ama bazı yerlerde yok işte! Mesela sende bir tane Diego var. Sen orta sahayı Mehmet Topal, Ozan Tufan, Josef de Souza ile kurarsan, araya da Alper'i sokarsan böyle olur. Bu dört futbolcudan oyun kurmasını, iyi top yapmasını bekliyorsun. Yani şapkadan kuş çıkaracaksın ama bırak kuşu civciv bilye çıkaramıyorsun. Sonra dönüyor, ikinci yarıda doğruyu buluyorsun. Niye? Çünkü ilk yarıda fiyasko futbol oynuyorsun. Çünkü Osmanlıspor tamamen oyuna hakim.

İkinci yarı başlarken değişiklikleri yapıyorsun, bu sefer Fenerbahçe oyuna hakim. Ve bu bölümde 4-5 tane net gol pozisyonu yakalıyorsun ama kaçırıyorsun. Hiç olmazsa yakalıyorsun! İlk yarıda bunları da bulamadın. Yani göstere göstere 45 dakikayı boşa harcıyorsun. Sonra yanlıştan dönüyorsun, bu sefer de yakaladıklarını kaçırıyorsun. Sonra yöneticin çıkıyor, sen çıkıyorsun hakeme sallıyorsun. Milleti aptal, kendinizi akıllı sanıyorsunuz. Hakem Ali Palabıyık dün maçı ortadan idare etti gibi olsa da en az 3-4 pozisyonda takdir haklarını Fenerbahçe lehine kullandı. Ve buralardan da Fenerbahçe frikikler, tek vuruşlar kazandı.


Korkak Pereira (Ahmet Çakar - Sabah)
Bir takım düşünün ki en önemli atak oyuncularından biri Portekiz Milli Takımı'nda oynamış olsun, üstelik üç gün önce milli formayla gol atmış olsun ve üstelik bu oyuncuyu dünya yıldızı kariyerinde olmuş olsun ama siz o oyuncuyu ilk 11'de oynatmayın... Vitor Pereira olarak Nani'yi ilk 11'e koymazsan, oyunculara istemezsen de o mesajı verirsin; herhalde Osmanlıspor'u hocamız çok iyi analiz etti, çok büyük takım, bizim göremediğimizi görüyor ve bundan dolayı defansif bir kadroyla maça başlıyoruz.

Tamamen şunu kabul ediyorum. Osmanlıspor, ligin en iyi kontratak oynayan takımı. Çok çabuk atağa kalkıyorlar, rüzgar gibi oynuyorlar ve çok gol atıyorlar... Ama asla bir Barcelona, Real Madrid değiller... Maça böyle başlayınca da Fenerbahçe üretken olmakta zorlandı, rakibi de ciddi tedbirler aldığı için pozisyon da vermedi. Duran toplardan yine de birkaç pozisyon bulmalarına rağmen aslında maçın en net pozisyonu Osmanlısporlu Rucescu'nun son dakikada vurduğu toptu... Heyecanlanıp, sert vurmasa belki de Osmanlıspor dün gece sahadan galip ayrılacaktı... Ama Pereira dedi ki; asla hücum ve defans arasındaki balansı sağlayamıyor.


Fenerbahçe çok tedbirliydi (Güntekin Onay - Vatan)
Yaratıcılık seviyesi bu kadar düşük olan bir takımda Nani gibi bir yıldızın oyuna son yarım saatlik bölümde alınması çok da akla yatkın değil. Üstelik Portekizli, milli takımıyla Belçika’ya hafta içi gol atmışken. Hava hakimiyetiyle rakip stoperleri zorlayacak ve kenarlardan gelecek toplara hamle yapacak Fernandao değişikliği de Pereira’nın son hamlesiydi. Brezilyalı’nın girmesinden sonra oyunu daha fazla kanatlara taşıyan F.Bahçe, pozisyonları da yüksek toplar ile buldu. Önce Simon Kjaer ardından Van Persie’nin kafa vuruşlarından sonuç gelmedi.

PEREIRA ŞAŞMIYOR!

Son 15 dakika alınan riskler ise Osmanlıspor’un daha etkili hücumlar yapmasına yol açtı. Maçtaki en net gol fırsatını 90’da Rusescu kaçırdı. F.Bahçe’nin dün en iyi yaptığı şey rakibin hücuma çıkış kanallarını kapatması ve hücumda 2. topları almasıydı. Ancak oynanan futbol tatmin edicilikten uzaktı.

Vitor Pereira, doğru bildiğinden şaşmıyor. Buraya kadar bu felsefe ile geldi. Tek farklı galibiyetler ile alınan 3 puanlar, büyük bir kesimi sessiz bıraktı. Ancak F.Bahçe gibi bir takım evinde Osmanlı’ya karşı bu kadar tedbir alarak oynuyorsa ve puan kaybediyorsa bu beraberliğin geleceğini önceden görmek gerekiyordu.Yetersiz hücum performansını çok savunma yapıyor diyerek meşrulaştırmak F.Bahçe taraftarına yapılmış bir haksızlıktı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr