ODTÜ'de yaşanan Mescit Topluluğu provokasyonunun ardından, Cumhurbaşkanı'nın emriyle YÖK harekete geçirilerek üniversitedeki koşullar hakkında rapor hazırlaması için bir heyet oluşturuldu.

Komünist Gençlik, gericiliğin yalanlarına karşı ODTÜ gerçeklerinin gözler önüne serildiği bir karşı rapor hazırladı.

Komünist Gençlik'in, YÖK'ün raporundan farklı olarak, gerçekleri yansıtan raporu şu şekilde:

ODTÜ’de yeterli mescit bulunmadığını iddia eden, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından ODTÜ’ye atanmış denetleme komisyonunun gözlemlerine karşı kendi gözlemlerimizi aktarma gereği hissettik.

ODTÜ’deki gözlemlerimizi (1)temel insani gerekliliklerin sağlanabilirliği, (2)eğitim-öğretim faaliyetlerinin sağlanabilirliği, (3)okuldaki sosyal imkânlar ve son olarak (4)okulda ibadet imkânları bakımından ele aldık.

1) Barınma ve beslenme olarak ele aldığımız temel insani gerekliliklerin yeterliliğini yurtlar ve yemekhane örnekleri üzerinden değerlendirdiğimizde karşılaştığımız tablo son derece vahim. Ankara kampüsünde eğitim gören 25 binden fazla öğrenci ve çalışmakta olan 2 bine yakın işçinin ortak olarak kullandığı tek bir yemekhane bulunmakta. Tek seferde en fazla 3500 kişi alabilen bu yemekhanenin 2.5 saat açık kaldığı ve en verimli rotasyonla çalıştığı düşünüldüğünde dahi, kampüste bulunan en az 10 bin kişi yemekhane imkânlarından faydalanamamaktadır. 1977’de son olarak genişletilen yemekhane zamanında 3500 kişi kapasitesine çıkarılmışken, o zamandan bugüne kampüste öğrenim gören öğrenci ve çalışan işçi sayısı toplamı 4 katından fazla artmıştır.

Kalitesi ve porsiyonları tartışma konusu olmaksızın dahi kapasitesi ODTÜ öğrencileri ve emekçileri için yetersiz olan yemekhanenin tek sorunu da bu değildir. Özellikle merkeze uzak binalarda öğrenim gören mühendislik öğrencilerinin çok önemli bir kısmı yemek saatlerine denk gelen ders aralarında yemeklerini yiyip derse dönemeyecek kadar uzaktadır. Nispeten erişilebilir fiyatlarda yemek imkânı sunan yemekhanenin yanında bu, zaten yüksek miktarda zorunlu harcaması bulunan öğrencileri özelleştirilmiş kantinlere mahkûm bırakmaktadır. Barınma konusunda ise ODTÜ’nün durumu yine pek iç açıcı değildir. Her sene öğrencilerinin yarıdan fazlası Ankara dışından gelen öğrencilerden oluşan ODTÜ’nün mevcut yurtları, yaklaşık 4000 öğrencinin barınabileceği kapasiteye sahiptir. Geçtiğimiz sene 3600 yeni öğrenci kaydı yapılan ODTÜ’de bu yurtların barınma açısından yetersiz kaldığı aşikârdır. Temel insani gerekliliklerin karşılanması konusundaki bu eksiklikler, okul bütçesinde en başta yazılması gereken ve kaynakların öncelikli olarak ayrılması gereken başlıklardır.

2) Pek çok öğrencinin özellikle sınav dönemlerinde de yakındığı üzere kampüste ders çalışma alanlarında büyük bir eksiklik söz konusu. Türkiye’nin en geniş ve değerli koleksiyonlarından birine sahip ve aynı zaman en büyük kütüphanelerinden birisi olan ODTÜ Kütüphanesi dahi, okulda ders çalışma alanı ihtiyacını karşılayamıyor. Bölümlerin ve hatta yurtların çalışma salonları dahil edildiğinde bile, sınav dönemlerinde okuldaki öğrencilerin tamamının ders çalışma alanı ihtiyacını karşılayabilecek bir kapasite yok, üniversitede. Kütüphane arşivi ve muhteviyatının derinliği bilinse de, ek olarak çalışma alanı yapılması gerekliliği kendisini hissettiriyor. Bütçeden ayrılması muhtemel harcamaların ikinci en önemli başlığını ise bu ihtiyaç oluşturuyor.

3) ODTÜ’nün sosyal imkân olarak öğrencilerine sağladığı en büyük olanaklardan birisi olan öğrenci toplulukları da okuldaki imkânsızlıklardan muzdarip. 83 resmi topluluğun okulda etkinliklerini düzenli olarak yapabilmek adına senelerdir talep ettikleri oda ihtiyacı her seferinde ertelenmiş. 60’a yakın öğrenci topluluğunun oda için sırada beklediği okulda, yönetim bu talepleri dikkate dahi almıyor ve bir şekilde geçiştirmeye devam ediyor. Üniversite eğitiminin vazgeçilmez parçalarından biri olan sosyal gelişimin sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi için öğrencilere yeterli imkânlar sağlanmalı, topluluk faaliyetleri ticarileşmekten kurtarılmak adına üniversite tarafından desteklenmelidir. Üniversite desteğinin kesilmesi, topluluklar arasında iş dünyasına kendilerini pazarlayan toplulukların mali kaynaklarını buralardan oluşturarak sosyal gelişimin sağlanması ile tam da ters olarak piyasalaşmanın önünün açılmasına neden oluyor.

4) ODTÜ kampüsü içerisinde ibadet alanları dağınık şekilde 14 mescitten ve 2 camiden oluşuyor. Camilerin birisi mühendislik binalarının her birine neredeyse eşit uzaklıkta bulunan 1500 kişilik bir cami iken, diğeri Yabancı Diller Yüksekokulu’na (Hazırlık) 10 dakika mesafedeki personel cami. Toplamda yaklaşık 3000 kişilik kapasitesi ile camiler yetersiz olmaktan uzak. Mescitler ise dağınık şekilde bulunmakta. Her biri birbirine en fazla 6-7 dakika mesafede olan mescitler okul tarafından öğrencilerin ibadeti için tahsis edilmiş alanlar.

Bir üniversite için mescit ve camilerden sanki olmazsa olmaz tesislermiş gibi bahsetmenin kendisi dahi garipken, okulda bulunan diğer tüm eksikler görmezden gelinerek mescit yapılması için ödenek ayrılmasını talep etmek üniversitenin ne olduğundan bihaber olmaktır.

Kaynak: Haber.sol.org.tr