YARGITAY 6. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/9792
KARAR: 2014/4045


Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, ödenmeyen bakiye kira bedeli ile erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.100,00 TL alacak üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının kiralanana ait anahtarları komşuya bırakmak suretiyle taşınmazı boşalttığını, anahtar tesliminin usule uygun olmadığını, taşınmazın hor kullanılması nedeniyle halen kiraya verilmediğini ve 2010 Ağustos ayına ait kira bedelini de eksik yatırdığını, bu nedenle davalı borçlu aleyhine erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira alacağı ve ödenmeyen bakiye kira bedelinin tahsiline yönelik icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun haksız ve yersiz yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın 2.100,00 TL alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.

Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.04.2001 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme süresi 31.03.2010 tarihinde sona ermiştir. TBK.nun 347. maddesi (6570 Sayılı Kanunun 11. maddesi) "konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarda bir yıl için uzamış sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Davalı kiracı, sözleşme süresinin bitiminden en az 15 gün önce kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığından sözleşme 01.04.2010 tarihinden itibaren kendiliğinden aynı koşullarda bir yıl uzamıştır. Ancak, kira sözleşmesi yenilendikten sonra davalı yenilenen kira sözleşmesinin süresi dolmadan kiralananı erken tahliye edip, kiralanana ait anahtarları 2010 yılı Ağustos ayında teslim etmiştir. Davacı anahtarın usule uygun teslim edilmediğini belirtse de anahtarı teslim aldığını kabul etmektedir. Bu durumda taşınmazın anahtarlarının 2010 yılı Ağustos ayında teslim edildiğinin kabulü gerekir. Anahtar teslim tarihinden sonraki süreçte ise davalının sorumluluğu taşınmazın olağan şartlarda yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan süre ile sınırlıdır. Konu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.nun 325.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre kiracı sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarda gerekli çaba gösterilerek kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. O nedenle mahkemece, mahallinde keşif yapılarak kabul edilen teslim tarihinden itibaren kiralanan taşınmazın aynı koşul ve şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği ile tadilat süresi tespit edilerek, belirlenecek makul süre ve tadilat süresi kira bedeline hükmedilmesi gerekirken, keşif yapılmadan düzenlenen bilirkişi raporu dikkate alınarak yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.