HDP’nin “Yerel Demokrasi, Demokratik Cumhuriyet” sloganıyla gerçekleştirdiği 2. Olağan Kongresi dün Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. Eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, 626 oy kullandığı seçimde 623 oyla yeniden seçildi.

Tükür yüzüne celladın

Travmaların gölgesinde

HDP ve Türkiyelileşme

HDP ‘olağan’ kongresi

Kongrede, ilk olarak kürsüye çıkan Yüksekdağ, HDP’nin siyaset dışı bırakılmasına yönelik çabalar olduğunu, buna karşı direndiklerine işaret etti. Siyasetteki özgürleşme enerjisiyle HDP’nin bütün barajları yerle bir ettiğini söyleyen Yüksekdağ, “Bu enerji karşısında ne barajlar ne sınırlar parmaklıklar dayandı” dedi. HDP olarak daha güçlü olacaklarına işaret eden Yüksekdağ, “Bu savaşın kazananı asla olamaz, ama kaybedeni olur. Halk karşısında hiçbir diktatörlük kazanamadı” dedi.

Demirtaş ise kongrenin her dakika kanın aktığı bir ortamda toplantığını belirterek “Siyasetçiler için akan kanı durduracak sözü söyleyemiyorsak siyaset bitmiş demektir” diye konuştu. Türkiye’de diktatörlük istemediklerini, parlamenter rejimin de iyi işlemediğini belirterek, Ankara’daki yetkilerin bir kısmının yerele verilmesini savunduklarını söyleyen Demirtaş, “Bunu biz icat etmiş değiliz. Bugün yeryüzünde demokrasi olarak tanımlanan devletlerin tamamında yerinden yönetim vardır. Bir tür özyönetim modeli vardır” dedi.

Çözüm başkanlık değil

Cizre’de iki ayı bulan sokağa çıkma yasaklarında yaşanan hak ihlallerine değinen Demirtaş, şunları söyledi: “Bize düşen şey karşımızda düşman varmış gibi mücadele etmek değil. Her bir ölüm, her bir acı Kürt ve Türk halkları arasında duygu ayrılmalarına yol açıyor. Türkiye’nin felaketi hepimizin felaketi olur. Türkiye’nin felakete sürüklenmesinin ne Kürt’e ne Türk’e faydası olur. Bunu durdurmak için demokrasimizi güçlendirmeliyiz. Türkiye’yi felaketen kurtaracak şey güçlü ordu, başkanlık değil; güçlü demokrasidir.”

Çözüm seçeneğinin tükenmediğini söyleyen Demirtaş, anayasa tartışmalarının çok güçlü bir fırsat olduğunu, HDP’nin de komisyonda yer alacağını kaydetti. Barışın farklı düşünenler arasında yakalanan uzlaşmanın adı olduğunu kaydeden Demirtaş, “O nedenle biz anayasa komisyonunda sizlerin verdiği yetkiyle barış ve uzlaşma arayacağız” dedi.

‘Mayınlar’ temizlensin

Yeni anayasanın serbest tartışma ortamında mümkün olacağını kaydeden Demirtaş, anayasanın mevcut bir yolu yürüyerek ulaşılması gereken bir yolsa; yolun mayınlı olmaması yolun temiz olması gerektiğini ifade etti. “Biz anayasa giden yolda mayın temizliği yapmalıyız” diyen Demirtaş, “Medyayı özgür bırakacağız, fikirleri özgür bırakacağız. Çatışmayı durduracağız, ölümleri durduracağız, müzakere masasını kuracağız. Bunu yapmadan, yolu temizlemeden attığımız her adımda başımıza neler geleceğini bilemeden nasıl anayasa tartışacağız? Biz orada özyönetimi savunduğumuzda savcılığın fezleke göndermeyeceğinin garantisi var mı?” dedi.

Siyasetin hakaret dilini bırakması gerektiğini, kongrenin bu anlamda bir ilk adım olduğunu kaydeden Demirtaş, diyaloğun tesis etmeyi ve yeni bir umudu büyütmek istediklerini kaydetti.

Parti meclisinde 76 isim değişti

HDP kongresinde; 100 kişiden oluşan PM’de görev alan 76 isim değişirken, 24 isim tekrar seçildi. PM’de çıkan isimler arasında milletvekilleri Altan Tan, Erol Dora, Gülser Yıldırım, Hüda Kaya, Garo Paylan, Meral Danış Beştaş, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder yer alıyor. Partide ağırlığı olan vekillerin PM’den çıkarılmasının gerekçesi “parlamentoda daha aktif görev yapmaları” olarak belirtildi. HDP’nin Dış İlişkilerden sorumlu ismi olan Nazmi Gür de PM’de yer almadı. Gür’ün görev kapsamı içine HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy’un getirilmesinin planlandığı öğrenildi. PM listesine giren en önemli isimlerden biri Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir oldu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr