Eskişehir'de Atatürkçü Düşünce Derneği Şubesi tarafından Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Başkanlık ve Anayasa tuzağındaki Türkiye' konulu konferansa konuşmacı olarak Ümit Kocasakal katıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen ile birlikte çok sayıda kişinin izlediği panelde konuşan Ümit Kocasakal, Türkiye'nin büyük bir emperyalist saldırı altında olduğunu söyledi.

'SİSTEM DEĞİL REJİM DEĞİŞİKLİĞİ'

"Biz bu ülkeyi emlak ofisinden almadık. Vatan dediğiniz, ülke dediğiz şey bir arsa değildir. Başka bir şeydir" diyen Kocasakal anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili olarak da şöyle konuştu:

"Bu yapılmak istenen bir rejim değişikliği. Bu bir sistem değişikliği değil, gerçekten bir rejim değişikliği. Hangi zamanlamanda ve ortamda buna gidiyoruz. Türkiye'nin başında çok ciddi bir terör belası var. Bu terör belası, sırf terör olsun diye yapılan bir şey değil. Türkiye'yi dönüştürmek, parçalamak, ulus devleti yıkıp, üniter devleti yıkıp, Türkiye'yi Sevr'deki haritadaki duruma getirmek için başvurulan bir şey bu terör. Böyle bir saldırı altındayken ülke, toplumu derinden ayrıştıracak, kutuplaştıracak bir rejim değişikliğinin kime ne faydası vardır? Kime ve neye hizmet eder? Bir kere bu sorusunu kendimize sormalıyız. Öncelikle bunu gündeme getirenlere sormalıyız. Her gün şehit cenazeleri kalkıyor. Yurttaşlarımız ölüyor. En temel ve birincil insan hakkı olan yaşam hakkı tesadüflere kalmış durumda. Eğer o gün ölmemişseniz büyük bir kazanımdır, herkes kıymetini bilsin. Çünkü her yerde, her an bir şey patlayabilir."

'GETİRİLMEK İSTENEN ŞEY BAŞKANLIK SİSTEMİ DEĞİL'

Getirilmek istenen şeyin başkanlık sistemi olmadığını savunan Kocasakal, "Biz neyi tartışıyoruz. Başkanlık sitemi geliyor diye konuşuyor ve tartışıyoruz. Bu getirilmek istenen şey başkanlık sistemi değil ki? Başkanlık sistemi değil bu. Başkanlık sistemi kendi içinde bir sistemdir. Konuşulabilir ve tartışılabilir. Ben karşı çıkarım gene. Türkiye'nin bünyesine uygun değil. Ama başkanlık dediğiniz sistemde de kuvvetler ayrılığı vardır. Artı çok güçlü bir siyasi ve hukuki denetim vardır. Bir kere başkanlık sistemini ne olduğunu biliyor muyuz. Başkanlık sistemi ne?, Parlamenter sistem ne? Bu getirmek istedikleri ne? Üçünü yan yana koyduğunuzda tablo net ortaya çıkacak" dedi.

'İKTİDARIN İSTEĞİNE EN YAKIN SİSTEM AFRİKA TİPİ'

Dünyada 3 tip başkanlık sistemi olduğunu söyleyen Ümit Kocasakal, Türkiye'ye getirilmek istenen sistemin Afrika tipine yakın olduğunu öne sürdü. Kocasakal şöyle devam etti:

"Başkanlık sistemi de, parlamenter sistem de her ikisi de kuvvetler ayrılığına dayalı ve demokratik sistemler. Bir kere bunu kabul edelim. İkisinde de kuvvetler ayrılığı var. Dünyada ama 3 tip başkanlık sistemi var. Dördüncüsü yok. Şimdi Türk tipi diyorlar buna. Buna, bu sisteme Türk tipi demek, inanın bana Türk milletine bir hakarettir. Yani Türk milleti demokrasiyle idare edilmeye layık değil, o yüzden Türk tipi diyorlar aslında. Aklımızla, Türk Milletinin aklıyla alay ediyorlar. Bakın 3 tip başkanlık sistemi var. Bir, Amerikan tipi. Sadece Amerika'da uygulanabiliniyor. Amerikan dışında uygulanabildiği ikinci ülke yok. İki, Latin Amerika tipi. Meksika, Uruguay, ora, bura. Onu anlatmaya bile gerek yok. Nasıl sonuçlar verdiğini. Üç, Afrika tipi. Bence bizim bu iktidarın isteğine en yakın o, bu üçü arasında. Afrika tipi."

Kocasakal, Amerika Birleşik Devletleri'nde yargıçların kimsenin karşısında önünü iliklemediğini belirterek, "Amerika'da Obama, şimdi Trump, bir salona girdiğinde hiçbir federal mahkeme hakimi ayağa kalkmaz, önüne iliklemez, çay toplamaya ve fabrika açılışına katılmaz" dedi.

'GENLERİMİZDE PARLAMENTER SİSTEM VAR'

Parlamenter sistemin Türkiye'nin geleneğine ve genlerine uygun olduğunu söyleyen Ümit Kocasakal, "1921 Anayasası Meclis hükümetidir, 1924 anayasası yarı meclis anayasasıdır. Demek ki bizim geleneğimizde ve genlerimizde parlamenter sistem var. Bu tasarıda gazi Meclis, şehit Meclis'e dönüşüyor. Şehit oluyor Meclis. Bu sistemde milletvekili yok. Çünkü bu sistemde millet yok. Meclisin kanun çıkarma gibi bir durumu yok, çok kısıtlı. Meclis denetimi yok, gensoru yok, müzakere yok. Ben soruyorum, ne işe yarayacak o Meclis. Eğer bu böyle geçecekse bari tasarruf olsun, Meclis falan olmasın, ne gerek var 600 tane milletvekiline o kadar milletin parasını vereceğiz. Bu tasarıya göre hukuki denetim de yok. Her şey kararname, ben ona artık kralname diyorum. Kanun hükmünde kralname. Padişah demek bile yanlış. Yemin ediyorum size 1876 Kanun-i Esasi'nden daha geride. Vallahi Abdülhamit'in bu kadar yetkisi yok. Ve biz şu anda Atatürk'e dahi verilmeyen yetkileri konuşuyoruz" diye konuştu.


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr