BEKİR ÖZGÜR AYBAR / [email protected]

Kalben’in basit, olduğu kadar olan ve tam da bu nedenle içten gelen şarkıları var. Adını duyurduğu Sofar performansında tanık olduğumuz şey de bu samimiyetti. Kalben o günden sonra başka başka şarkıları ve hikâyeleriyle de karşımıza çıktı. Konserlerinde küçük sohbet odaları kurdu dinleyicisiyle. İşte şimdi de ilk albümüyle çıkageldi. Albüm kendi adını taşıyor. Şarkılar da kendinden izler…

Hemen her yerde Kalben konuşuluyor. Şu günlerdeki hislerini merak ediyorum. Kalben ne hissediyor tüm bu olanlarla ilgili?
İnsanlarla şarkıların içinde buluşmak, hayatlarının bir yerinde fon müziği olabilmek mutluluk veriyor. Sevgiye, hayata ve günlerimize dair anlatacaklarımızı, paylaştıklarımızı düşünmek heyecanlandırıyor.

O meşhur Sofar İstanbul performansınla başlayan sürecin büyüyerek bugünkü ilgiye ulaşacağı aklından geçmiş miydi hiç?
Bir beklentim yoktu. Bekleyerek, planlayarak girdiğim bir yol değil bu yol. İlgi görmek için yaptıklarımızın çoğu zaman hüsranla sonuçlandığını gözlemliyorum. Bana doğru gelmiyor bu.

İnsanların aradıkları, aradıklarından bile bihaber oldukları ve sende bulunca da sımsıkı sarıldıkları şey içtenlikti belki de. Ne dersin?
Sorunun içinde aslında yanıt da var. Gönülden bulup verdiğini düşünüyorum bu cevabı. Yani evet, insanlar birbirlerine, sevdiklerine, aşklarına, hayatlarına sımsıkı sarılsınlar istiyorum. Bu isteğim karşılık buluyor gerçek düzenin içinde.

Alternatif cenahta tanınan birisin. Gittikçe daha fazla insana ulaşıyor olmak yer aldığın o dünyadan kopmak anlamını taşıyor mu sence?

Kendime bile ait olamamışken herhangi bir güruha ait olduğumu söylemek bana göre kibirli olur. İnsanların sevgisiyle çiçeklenen, güzelleşen bir yolda sevdiğim ve güvendiğim insanlarla yürüyorum. Hayattan tek beklentim dürüst bir yaşam sürmek. Kimseleri bilerek isteyerek kırmadığım, üzmediğim ve insanları da, lafları da dolandırmadığım bir yaşamdan bahsediyorum. Bir şarkıyı tek bir insan dahi sevip bağrına bassa o şarkı artık benden çıkmış demektir. Sayılarla ilgilenirsem kafam karışır. Konserlerde bağıra çağıra şarkılar söylediğimiz yüzlere bakıyorum. Albümü dinleyip içinden geçenleri yazanlara bakıyorum. Sokakta görüp sarılanlara bakıyorum. Daha ziyadesiyle pek ilgilenemiyorum düşüncelerimde.

Üretim sürecin nasıl işliyor. Kalben’i yeni bir parçaya, o dip sözlere götüren temel güç nedir?
Kuralları belirgin bir süreç ya da işleyiş yok şarkı yazma ve besteleme hususunda. Temel güç farklı kaynaklardan beslenen bir sevgi küresidir diye hayal ediyorum. Her şarkı sevgiden doğuyor bence.

Stüdyo aşamasında neler yaşandı? Albümde kimlerle çalıştın?
Hayranı olduğumuz Rıza Erekli’nin Erekli-Tunç stüdyosunda gitarlar yazdık, baslar çaldık, davullar çaldık, ağzımızla üflemeli çaldık, göğsümüze vurduk ve perküsyon yaptık. Değerli menajerimiz Engin Akıncı idari prodüktörümüz oldu. Düzenlemeler hayatımın insanı Berkant Ali İncesaraç’a ait. Miksler hem deneyimli, hem aile gibi bir kalbe sahip Tolga Görsev’e ait. Kayıt asistanlarımız Mert Tunçmakas ve Mert Kasap. Gitarlarda benle birlikte Berkant Ali var. Müzikotek edisyon alanında destekçimiz olacak.

Albümde 1 tekrar yorum, 2 de alternatif sürüm olmak üzere toplam 15 şarkı var. Senin gözünden Kalben’in anlatmak istediği, dert edindiği şey nedir?

Şarkılar dertleri açıkça anlatıyor, utanmıyorlar diye düşünüyorum.
Ben albümdeki Kalben’i dinledim. Şimdi de şu an karşımda olan Kalben’i dinlemek istiyorum. (Gülüşmeler)
Tekrar tekrar dert anlatmayı seven biri değilim. Ama deneyeceğim. (Gülüşmeler) En sevdiklerime dahi kişisel olarak hayatla, günlerle ve düzenle ilgili dertlerimi anlatmaktan kaçınıyorum bazen. İlk gençlikten başlayan ve 30 olmadan önceki benliğime, yaşantılarıma, hislerime ve hayatın içinde var olma ya da var etme yöntemlerime, taktiklerime dair küçük sohbetlerdir bu şarkılar.

Bundan sonrası için neler var aklında peki?
Sevdiğim ve kalbinin attığını bildiğim insanlarla zaman geçirmek. Türkiye’yi müzikle dolaşmak. Aşkımızla daha da insan olmak her gün.

***

Nick Cave de anaakımdır

Albümün anaakımdaki DMC etiketiyle yayınlandı. Bunun Kalben için bir yol ayrımı olduğuna dair yorumlar okudum. Sence de öyle mi?

Plak şirketinden ya da değerli menajerimiz Engin Akıncı’dan herhangi bir baskı görseydik emin ol bunu açıkça söylerdim şu an sana. Yani, ana akımdan anladığımız hep aynı şey olunca aslında bir sıkıntı çıkıyor ortaya. Nick Cave de ana akımdır. Tom Waits filmlerde oynar. Patti Smith büyük bir yayınevinden kitap çıkarır. Büyük bir plak şirketinden destek görmek ve müziğimizi daha uzaklara, gidilmeyen yerlere götürmek bende bir değişiklik yapacaksa bu değişiklik sadece daha uzun yolculuklarla, daha fazla anıyla ilintili olacaktır.

Kaynak: Birgun.net