T.C <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">YARGITAY<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">4. CEZA DAİRESİ<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;"><o:p> </o:p></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">Esas Numarası: 2015/187<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">Karar Numarası: 2015/26783<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">Karar Tarihi: 10.04.2015<o:p></o:p></p> <ul> <li>SİLAHLA TEHDİT SUÇU</li> <li>HANGİ GEREKÇEYLE HANGİ DELİLLERE ÜSTÜNLÜK TANINDIĞININ AÇIK OLARAK GEREKÇEYE YANSITILMASI VE BU ŞEKİLDE CEZANIN ŞAHSİLEŞTİRİLMESİ GEREKTİĞİ<o:p></o:p></li> </ul> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify">ÖZETİ: Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230.maddelerine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, hükmün BOZULMASI gerekmektedir.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify">Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify">Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify">Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify">Sanığın 19.09.2013 tarih ve 2013/347 E, 2013/4185 K, sayılı ilamla hükümlülüğüne karar verilip, CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetim süresi içinde yükümlülük yüklenmemesine, hükmün kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde 18/02/2011 tarihinde yeniden kasıtlı suç işlediğinden, hükmün CMK'nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ve sanık hakkında hükmedilen cezanın aynen infazına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230.maddelerine aykırı davranılması,<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify">Sonuç: Kanuna aykırı ve sanık F. G. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.04.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.</p>