19.Selanik Belgesel Film Festivali, ünlü Ukraynalı belgeselci Vitaly Mansky’nin 7 çalışmasını etkinlikte göstererek yönetmene saygıda bulunuyor. Bu özel bölümün adı “İnce Buzda Film Çekmek”.

1963’te Ukrayna’nın Lvov kentinde doğan Vitaly Mansky, eğitimini Moskova’daki ünlü sinema enstitüsü Vgik’te yaptı. Sinema ve televizyon için çok sayıda belgesel çekti. 30’dan fazla belgesele imza atan Mansky’nin çalışmaları çeşitli festivallerde gösterildi, ödüller kazandı. 2015’ten beri Vitaly Mansky, Latvia’da yaşamını sürdürmektedir. Önemli toplumsal konuları işleyen belgeselleri tartışma yaratacak içeriklere sahiptirler.

Gerçeğe eleştirel bakışla yaklaşan Mansky, Kuzey Kore’deki güncel duruma cesurca yaklaşır, günümüz Rusya’sındaki sosyopolitik olaylara dikkat çeker. Son belgeseli Close Relations’da (2016) yönetmen doğum yeri Ukrayna’ya dönüp aile bireyleriyle buluşur. Akrabalarının kişisel öykülerinden yola çıkarak 2014’teki Turuncu Devrim’in ardından Rusya–Ukrayna çatışmasının etkisini sorgular. Mansky, “Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından belgeseller çekmeye başladım. Bir Ukraynalı vatandaş gibi değil de bir Rus vatandaş gibi yaşadım, çünkü tam o sırada Moskova’daydım. Olanları, değişiklikleri kişisel trajedim olarak duyumsadım” diyor.

Kuzey Kore yetkililerinin izniyle Under the Sun (2015) adlı belgeselinde ülkedeki vatandaşların kusursuz görünen yaşamlarını kaydeden Mansky bu kusursuzluğun ardında yatan özgürlük yoksunluğunu, devletin propaganda mekanizmalarını, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin eski lideri Kim Jong–il’in doğum gününü kutlamaya hazırlanan sekiz yaşındaki bir kız çocuğunu izleyerek ustalıkla aktarıyor.

Pipeline (2013) efsanevi Trans-Sibirya Boru Hattı’na yapılan serüven dolu bir yolculuk. Batı Sibirya ile Batı Avrupa halklarını birleştiren bu doğal gaz hattı boyunca yaşayan insan coğrafyasının çeşitliliği çelişkileri de beraberinde getiriyor.

 

Motherland or Death’de (2011) Mansky, Küba’nın ve Kübalıların değişik bir portresini yansıtıyor. Kalıplardan, klişelerden uzak bu belgesel nerdeyse yarım yüzyıldır devrimle dışlanma arasında yaşamlarını sürdüren Küba halkının kültürünü, gelenek–göreneklerini, politik yaklaşımını, ruhunu betimliyor.

Duygu yüklü Gagarin’s Pioneers’de (2005) yönetmen 1973’e dönerek Sovyetler Birliği Genç Öncüleri andına gönderme yaparak eski okul arkadaşlarının geçmişlerini ve şimdiki zamanlarını izliyor. Ukranya’dan İsrail’e, ABD’inden Kanada’ya dek uzanan öyküde izleyici Mansky’nin okul arkadaşlarının düşlerine, umutlarına, beklentilerine, yaşam koşullarına tanıklık ediyor.

Broadway.Black Sea (2002) adlı tatil belgesinde tatilciler neşeli, keyifli, çekici bir küçük evrenin içerisinde tatil yapmaktadırlar. Kafkaslardan, Ermenistan’dan, Azerbaycan’dan gelen Ruslar yaz tatillerinin tadını yüzerek, dans ederek, flört ederek çıkarırlar.

Mansky, Private Monologues’ta (1999) zengin arşiv ve kişisel belgelerini harmanlayarak çocukluk ve gençlik dönemine doğru bir yolculuğa çıkar. Bu otobiyografik belgesel aynı zamanda yönetmenin kuşağını da yansıtır. Bu öyle bir zamandır ki Yuri Gagarin’in başarılarıya, ülkenin zaferleriyle, gelişmelerle doludur.

Etkinlik, Vitaly Mansky’e Saygı bölümüyle birlikte ikonik İngiliz yazar, sanat eleştirmeni, ressam John Berger, İtalyan deneysel filmciler Angela Ricci ile Yervant Gianikian’a da saygıda bulunuyor.

Selanik Belgesel Festivali’nin kurucusu, 1999’dan 2016’ya dek etkinliğin yöneticiliğini yapan Dimitri Eipides’in seçtiği 10 belgesel, “Dimitri Eipides’e Beyaz Kart” adlı özel bölümde gösterilecek.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr