ABD’de adaleti engellemekten azli tartışılan Başkan Donald Trump, ilk yurtdışı ziyaretini yaptığı Suudi Arabistan’da hem ticaret yaptı hem de İran’a karşı ittifak tazeledi. Önceki gün 110 milyarı ağır silah satışından oluşan 350 milyar dolarlık ticaret anlaşması imzalayan Trump, dün önce Körfez’in Sünni krallarıyla biraraya geldi, ardından Arap İslami Amerikan Zirvesi’ne katıldı. Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti. Seçim kampanyasında İslam karşıtlığına vurgu yapan ve seçildikten sonra ABD’ye nüfusunun çoğu Müslüman 7 ülkenin yurttaşlarının girişini engellemeye çalışan Trump, dün 55 Müslüman ülkenin temsilcilerine hitabında, terörle savaşın, uygarlıklar çatışması değil, iyiyle kötünün mücadelesi olduğu vurgusu yaptı. Bununla birlikte bir Beyaz Saray yetkilisinin açıklamasına göre “pek çok Müslüman ülkenin İslami aşırılıkla mücadele için gerekeni yapmamakla kalmadığı, üstüne üstlük aktif suç ortaklığı yaptığı” mesajını vererek “Bu savaşı yürütmek öncelikle bölge ülkelerinin görevi” baskısını yaptı.

‘Terörle savaşı üstlenin’

Bu, insan yaşamını yok etmek isteyen barbar suçlularla yaşamı korumak isteyen tüm dinlerden namuslu insanlar arasında bir mücadele. Bu da İslamcı aşırılıkçılık krizi ve ondan esinlenen İslamcı terör gruplarına karşı durmayı gerektirir. Yani masum Müslümanların öldürülmesine, kadınların ezilmesine, Yahudilere zulmedilmesine, Hıristiyanların katledilmesine karşı birlikte durmak anlamına gelir” diye konuşan Trump, “Terörizm tüm dünyaya yayıldı. Ama barış yolu tam burada, bu kadim, kutsal topraklarda başlıyor” vurgusu yaptı. “Buraya ders vermek, başka insanlara nasıl yaşayacaklarını, ne yapacaklarını, kim olacaklarını, nasıl ibadet edeceklerini söylemek için gelmedik. Ama bu şerri sadece iyi güçler birlik içinde güçlü olursa yenebiliriz” diye devam eden ABD Başkanı, “Bu odadaki herkesin payına yapılacak işler düşüyor, bu yükün kendi payına düşenini omuzlanmaları gerekiyor. Ortadoğu ülkeleri, Amerikan gücünün onlar için gelip düşmanı ezmesini beklememeli” diye altını çizdi. Müslüman ülkeleri “teröristleri topraklarından kovmaya” çağırdı. Mart 2016’da CNN’e “Sanıyorum ki İslam bizden nefret ediyor. Orada muazzam bir nefret var. Bunun kökenine inmeliyiz” diye konuşmuş olan Trump, “imza sözü” sayılan “radikal İslamcı terörizmi” bu konuşmasında telaffuz etmedi.

Terör finansmanı takibi

Konuşmasında IŞİD ve diğer cihatçılarla savaşan Şii İran’ı hedef tahtasına oturtan Trump, İran’ın desteğiyle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın “kelimelerin kifayetsiz kaldığı” suçlar işlediğini öne sürdü. “Lübnan, Yemen, Irak’ta İran’ın tüm bölgeye yıkım ve kaos yayan teröristleri finanse ettiği, silahlandırdığı, eğittiğini” söyleyen ABD Başkanı, “İran rejimi barış ortağı olmak isteyene dek tüm vicdan sahibi ülkeler onu tecrit etmek için çalışmalı ve İran halkının hak ettiği adil hükümete kavuşması için dua etmeli” ifadesini kullandı. Basra Körfezi Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ne katılan ülkeler ile ABD arasında terörün maddi kaynaklarıyla mücadele için merkez kurulması yönünde mutabakat zaptı da imzalandı. Bu çerçevede ABD Hazine Bakanlığı’nın Körfez ülkeleriyle işbirliği içinde terör örgütlerinin finansmanını engellemesi ve terörün maddi kaynaklarının kurutulması öngörülüyor. Beyaz Saray “İmza atan tüm taraflar sorumlu hale geldi ve terörü finanse eden bireyler ve kurumları cezalandırmakla yükümlü kılındı” dedi.

‘Güzel silah satarız’

Suudi Kralı Salman ile Küresel Aşırılık Yanlısı İdeolojilerle Mücadele Merkezi’ni açan Trump, Bahreyn Kralı’na Şiilere yönelik baskıya atıfla “Biraz gerginlik olmuştu ama bu yönetimle bir gerginlik olmayacak” dedi. Trump, Katar Emiri ile görüşmeye girerken de “Bir dizi güzel askeri teçhizat satışını görüşeceğiz. Hiç kimse bunları ABD gibi yapamaz” dedi. Kuveyt Emiri ile görüşmesinde de Kuveyt’in çok miktarda ABD silahı aldığına vurgu yaptı.

 Sisi ile can ciğer

Trump’ın ilkin seçim kampanyası sırasında görüşüp desteğini aldığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ile dünkü buluşması çok sıcak geçti. Trump, kendisine “dostum” diye hitap eden Sisi’yi “çok zor koşullar altında muazzam işler başardığı” gerekçesiyle övdü. Sisi ile görüşmesini “çok çok önemli” diye niteleyip Mısır’daki güvenliğin “çok güçlü düzeyde” olduğunu iddia etti. “Siz imkânsızı gerçekleştirebilen eşsiz bir kişiliksiniz” karşılığını veren Sisi’ye Trump’ın “Katılıyorum” yanıtını vermesini, gülüşmeler izledi. “Mısır ziyaretini kesinlikle yakın zamanda programıma alacağım” diyen Trump, Sisi’nin parlak cilalı siyah ayakkabılarına hayranlığını da “Oğlum sizin ayakkabılara bayılıyorum. Ah o ayakkabılar” sözleriyle dile getirdi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr