Suudi Arabistan, petrol gelirlerindeki düşüşü karşılamak için döviz rezervlerini azaltıyor. Suudi Arabistan Para Ajansı (SAPA) Başkanı Ahmed Alkholifey, ülkenin rezervleriyle ilgili ‘çok rahat’ olduklarını belirtse de resmi rakamlara göre, krallığın 2014 sonunda 732 milyar, 2015 sonunda 616 milyar dolar olan rezervleri ağustos ayında 562 milyar dolara, eylülde 555 milyar dolara geriledi. Buna göre yaklaşık iki yılda ülkenin rezervlerinin dörtte biri eridi.

Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan’da, 2014’ten bu yana küresel petrol fiyatlarının yarı yarıya düşmesi nedeniyle büyüme yavaşlarken cari açık da arttı. Ülkede GSYH büyümesi 2011’de yüzde 10 iken, bu oran 2015’te yüzde 3.5’e geriledi. Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre büyüme, bu yıl yüzde 1.2’ye kadar gerileyecek. Yine ülkede cari denge 2010’da 158.6 milyar dolar fazla verirken, IMF tahminlerine göre bu yıl 41.1 milyar dolar açık verecek. Fon, ülke yönetimini reform çabalarını hızlandırmaya çağırıyor.

SAPA’ya göre ülkede 2014’te toplam gelirlerin yüzde 87.5’ine denk gelen petrol gelirleri, bu yıl toplam gelirlerin yüzde 72.5’i olan 119 milyar dolara indi. Petrol dışındaki gelirlerin oranı, toplam gelirlerin yüzde 12.5 iken, bu yıl 45.2 milyar dolara çıkarak toplam gelirlerin yüzde 27.5’ine yükseldi. Kamu harcamaları geçen yıl 260 milyar dolara çıkarken 97 milyar dolarlık bütçe açığına neden olmuştu. SAPA, geçen aralıkta, önlemlerin etkisiyle 2016 bütçe açığının 87 milyar dolar olacağını tahmin etti. 267 mi lyar do lar lık pro je durdu Suudi Arabistan, düşük petrol fiyatlarına tepki vermek için temel bir politika değişikliğine gitti.

Hükümet geçen sene bir dizi reform başlattı ve Suudi Arabistan ekonomisinin Vizyon 2030 ve Ulusal Dönüşüm Programı’nda cesur ve iddialı bir dönüşümü için yeni planlar hazırladı. Ekonomiyi çeşitlendirmek, özel sektörde vatandaşlar için istihdam yaratmak ve beş yılda sürdürülebilir bütçe dengesine ulaşmak politika öncelikleri arasında yer aldı. Program kapsamında gelirlerinin büyük çoğunluğu halen petrol kaynaklı olan ülke, sübvansiyon kesintileri, bakanların maaşlarındaki azalma ve büyük projelerdeki gecikmeler de dahil olmak üzere bir dizi kemer sıkma önlemi aldı. Riyad ayrıca mali açığını kapatmak için yerel tahvil ihraç etti ve ekim ayında krallığın ilk uluslararası tahvil ihracı 17.5 milyar dolar kazandı. İç piyasada akaryakıt fiyatları yüzde 80 artırıldı.

Ücretler düşürüldü

Alınan önlemlere göre ülkede 266.6 milyar dolar değerindeki çok sayıda proje için yapılan sözleşmeler durduruldu. Devlet memurlarına verilen birçok imtiyaz kaldırıldı. Bakan maaşları yüzde 20, Şûra Meclisi üyelerinin ödül tutarları ile yıllık ödenekleri yüzde 15 azaltıldı. Üst düzey devlet görevlilerinin yıllık primlerinin ise 2017’de ödenmemesine karar verildi. Aylık çalışma süresini uzatmak amacıyla memur ücretlerinin miladi takvim yerine hicri takvim üzerinden ödeneceği duyuruldu. Ülkede kamuda çalışanların sayısı özel sektördekileri ikiye katlıyor. Memur ücretlerinin 2020’ye dek bütçenin yüzde 45’inden yüzde 40’ına azaltılması amaçlanıyor. Kemer sıkma politikalarından 5 milyon 600 bin civarındaki devlet memurundan 1 milyon 250 bininin etkilenmesi bekleniyor.

267 milyar dolarlık proje durdu

Suudi Arabistan’ın petrol fiyatlarındaki düşüş sebebiyle kemer sıkma politikaları kapsamında yaklaşık 267 milyar dolar değerindeki çok sayıda projeyi durdurmasının ülke ekonomisini olumsuz etkilemesinden endişe ediliyor. Söz konusu projelerin iptalinin, hükümet harcamalarının düşmesi, dolayısıyla bu yılki bütçe açığının azalması gibi olumlu yansımaları olsa da bu durum büyümeye negatif yansıyacak.

Oger zor durumda

Hükümetin inşaatın yanı sıra sağlık gibi birçok sektöre daha borcu var ancak geciken ödemelerden aslan payı inşaat sektörüne ait. İnşaat şirketlerine yapılan ödeme ve teşviklerin durdurulması nedeniyle ana faaliyet alanı inşaat olan Türk Telekom’un büyük ortağı Saudi Oger de zor duruma düştü.

Bankalar için risk

Türk Telekom’un yüzde 55 hissesini elinde bulunduran Saudi Oger Grubu’nun hâkim ortak olduğu Oger Telekom, Türkiye’deki borçlarını ödeyebilmek için 2013 yılında 4.6 milyar dolarlık refinansman kredisi çekmişti. Ancak bu kredinin eylül ayı taksidi olan 290 milyon dolarlık borcunu ödeyememişti. Bu borcun 29 bankanın yer aldığı konsorsiyuma ödenememesi Türk bankacılık sektörü için de risk oluştururken, en büyük alacaklının 1.6 milyar dolarlık krediyle Akbank olduğu iddia edilmişti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr