Amerika'nın Sesi'nden Mehmet Sümer'e konuşan Müslim, Kobani'nin IŞİD kuşatmasından kurtarılmasından bu yana birlikte çalıştıkları ABD'den bu yardımın gelmesini beklediklerini söyledi.

'BİRAZ GECİKMİŞ AMA İYİ BİR ADIM'

ABD'nin ilk kez Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) dışında YPG'yi de muhatap aldığını belirten Müslim, "Hep Suriye Demokratik Güçleri oluyordu ama YPG'nin doğrudan temasları ya da YPG'ye silah verilmesi durumu söz konusu olmuyordu ama şimdi açık açık YPG dediler, adını da söylediler. Bu, biraz gecikmiş bir adımdı, ama sonuç olarak çok iyi bir adım oldu" dedi.

'YPG ROJAVA'YA MAHSUS BİR GRUP'

YPG'nin hiçbir zaman PKK'nin bir uzantısı olmadığını da savunan Müslim, "Ama bir Kürt grubudur. Rojava'nın koruma gücüdür. Onlar Rojava'ya mahsus bir grup ve oradaki Suriye Demokratik Güçleri içerisinde yer alan Suriye'nin bir gücüdür. Hatta ileride de Suriye güçlerinin bir çekirdeği olabilir" diyerek YPG'nin geleceğine dair öngörülerini paylaştı.

"AĞIR SİLAHLAR PKK'YE VERİLMEYECEK"

Müslim, Türkiye'ye ABD'den gelen ağır silahların PKK'ye verilmeyeceğinin de garantisini verdi.

Müslim "Askeri konulara biz pek karışmıyoruz ama şunun garantisini veriyoruz. Sen kendin silaha muhtaçsın ve kendini savunmak için herkesten silah istiyorsun, kalkıp da bu silahları başkalarına vermezsin: PKK ayrı bir olaydır. Kendi yöntemleri vardır ama hiçbir zaman bir silah PKK'ye geçmeyecektir. Sanırım silahları verenler de bunun tedbirini alırlar, makul garantisini alırlar" dedi.

'KÜRT FOBİSİ TÜRKİYE'YE ÇOK ŞEY KAYBETTİRİYOR'

Kürtlerin, başından beri Suriye'nin kuzeyinden ileri genişleme amacının olmadığını söyleyen Müslim şöyle devam etti:

"Kürtler'in bulunduğu yerler — biz Rojava diyoruz — Kuzey Suriye'de var olan yerler bellidir zaten. Biz kendimizi koruyoruz yani meşru savunma hakkı ile hareket ediyoruz. Herhangi bir saldırı ya da alanımızı genişletme durumumuz yok. Suriye'nin içinde Suriye'nin diğer oluşumlarıyla beraber demokratik bir çözüm arıyoruz. Türkiye'nin buna sevinmesi gerekirken kalkıp tam tersini yapıyor. Şimdiye kadar geçen altı yıllık sürede hiçbir zaman bizim bölgelerden Türkiye'ye yönelik herhangi bir tehdit olmamıştır. Türkiye'nin bir korkusu vardır o da bu Kürt fobisidir. Nerede bir Kürt varsa Türkiye onun demokratik bir hak elde etmesine müsaade etmeyecektir. Bu, Kürt düşmanlığıdır, başka birşey değildir. Bu çok yersizdir, Kürt fobisi çok yersiz ve Türkiye'ye çok şey kaybettiriyor" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr