ABD ve AB yaptırımlarına teslim olmayan Rusya, “Öldürmeyen yara güçlendirir” dedirten bir özgüven havasıyla 2017’ye moralli giriyor. Obama, Cameron, Hollande gibi, yaptırım cephesinin liderleri sahneden çekilip Merkel zor günler yaşarken Putin hala olanca gücüyle vitrinde. Forbes dergisi dördüncü yıldır üst üste “dünyanın en etkili lideri” seçiyor. Rusya, 2014’de Kırım’ın ilhakı ile yüzleştiği yaptırımlardan 400 milyar doları bulan rezervlerini idareli kullanmayı da başararak, ekonomisi küçülse de kaosa sürüklenmeden çıkmayı başardı. “Başardı” diyoruz, çünkü IMF’den Dünya Bankası’na kadar “karşı cephe”nin kurumları bile Rusya’nın “en kötü” dönemi geride bıraktığı ve 2017’de artık büyümeye başlayacağı görüşünde. Petrolün yeniden 50 doların üzerine çıkması Moskova için itici güç. ABD seçimlerini “Putin sempatizanı” diye alenen adı çıkan Trump’ın kazanması, Dışişleri Bakanlığı için Putin’in elinden madalya almış ExxonMobile başkanının resmen aday gösterilmesi, seçimlerin kaderine Rusya’nın “rolü ve parmağı olduğu” iddiaları bile -kanıt gösterilemese de- Rusya’nın artan gücünün göstergesi. 

‘Eşitler arası’ ilişki yok

Yeni dönemde dünya politikalarında Suriye benzeri, Rusya’nın sözünün daha fazla geçeceği bir yıl beklenebilir. Uçak krizinin atlatılması sonrası artık enerji projeleri dahil Türkiye’den istediği her şeyi kolayca elde etmeye, yani “kepçeyle alıp kaşığın ucuyla vermeye” başlayan Rusya var. Kriz öncesinin “eşitler arası ilişkisi” artık yok. Erdoğan’ın Batı ile köprüleri attıktan sonra Putin’e “mecbur” olması, Moskova’nın işini kolaylaştırıyor. Tabii bir de yılın son günlerine doğru Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’a yönelik suikast gündemde deprem etkisi yarattı. Ancak şimdilik gözüken Moskova’nın Ankara ile yakın işbirliğini sürdüreceği. Özetle 2016’da her anlamda yıldızı daha da parlayan Putin, Rusya’nın yaklaşan 2018 seçimleri öncesi, zaten yüzde 85’i bulan popülaritesini “zirvenin de zirvesine” taşımaya aday. * turkrus.com editörü

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr