Yazarlar Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay'ın uzun süre tutuklu kaldığı kapatılan Özgür Gündem gazetesi ana davasında Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, 204 gün sonra yargıç karşısına çıktı. Kızılkaya ifadesinde, hakkında toplamda 92 dava açıldığını ve bu davalarda tutuksuz yargılandığını belirterek, “Tutuksuz yargılanma kural, tutuklu yargılanma istisna olması gerekirken; aynı suçlamalar ile farklı bir davada tutuklu bulunmam bir çelişki değil mi” diye sordu.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya davanın ilk iki duruşmasına araç ve personel eksikliği iddiasıyla getirilmeyen gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, tutuksuz olarak yargılanan yazarlar Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve avukat Eren Keskin katıldı. Gazetenin 3 aydır tutuklu bulunan İmtiyaz sahibi Kemal Sancılı da duruşmaya Silivri Cezaevi'nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Duruşmayı Gazetecileri Koruma Örgütü (CPJ) üyeleri de duruşmayı takip etti.

Tecritte tutuluyorum

Kızılkaya, savunmasına, George Orwell'dan “Gazetecilik başkasının yayımlamak istemediklerini yayımlamaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir” alıntısı ve Aralık 2015’te Cizre’de haber takibi yaparken sığındığı bodrumda öldürülen Azadiye Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdür Rohat Aktaş, 15 Temmuz darbe girişiminde katledilen Yeni Şafak Gazetesi Muhabiri Şafak Canbaz ve 2016'da faili meçhul şekilde öldürülen 4 Suriyeli gazeteciyi anarak başladı. Kızılkaya, tutuklandıktan sonra götürüldükleri Silivri Cezaevi'nde zorla çıplak aramaya maruz kaldığını kaydederek, “Karşı çıktığımız bu çıplak aramada taciz edildim ve bu durum işkenceye çevrilerek uygulandı. O günden beri 2 kişilik hücrede tecrit koşullarında tutuluyorum” dedi. Kızılkaya, 7 aydır sınırlı sayıda mektup gönderebildiğini aktararak, şunları söyledi: “Meslek örgütleri olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) yazdığım mektuplar sakıncalı olarak görüldüğünden gönderilmedi. Cezaevi kütüphanesinden son iki aydır düzenli kitap alabiliyorum. Dışarıdan adıma gönderilen kitaplar ve yayınlar kabul edilmiyor. Aylarca Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, Özgürlükçü Demokrasi, Aydınlık ve Sözcü gazeteleri verilmediği gibi yalnızca bir gazete ile TRT'ye ayarlı radyo ile Aralık ayına kadar dünya ile iletişim kurabiliyordum. Aile ve avukat görüşüne çıkarıldığımda görüşme kabinine girinceye kadar gardiyanlarca tacize varan üst aramalarına maruz kalıyordum. İlk iki ay boyunca sabah ve akşam sayımlarında askeri nizam şeklinde 'hazır ol'da sayım vermemiz dayatıldı. Kabul etmediğimizde baskı görüyor ve tehdit ediliyorduk. Aynı cezaevinde kalan tutuklular ve gazeteciler ile sohbet, spor ve ortak görüşme hakları OHAL bahanesiyle halen engelleniyor.”

“Hukuki destekten yoksunuz”

Kapatılan gazete binasına ve arşivine el konulduğu için yargılamaya konu dosyalara ulaşmasının mümkün olmadığını bildiren Kızılkaya, “Savunmamı hazırlamak için gerekli kitap ve materyallere ulaşmama imkan tanınmıyor. Haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tutuklanmama ve yargılanmama gerekçe yapılan durum tamamen gazetecilik faaliyetlerine dayandırılmaktadır. Haber verme, kamuoyunu bilgilendirme, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki faaliyetlerim gerekçe gösterilerek tutuklanıp yargılanmama karşın bir gazeteci olarak sınırlı iletişim içerisindeyim. Gerektiği kadar hukuki destekten yoksun durumdayız. Bu tecrit koşulları içerisinde mahkeme huzurunda kendimi ifade ediyorum” dedi. Kızılkaya, 7 Haziran 2015 genel seçimleri sonrası çatışmalı bölgelerde yaşananları haberleştirdiklerini aktararak, “Orantısız şiddet denilen argümanla tarif edilen şiddetin estetize boyutunun dumanı tüterken ülkemizde ve yakın coğrafyamızda; bunu görmemek ne hakkaniyete ne de gazeteciliğe sığardı” dedi. Tutuklanmasına gerekçe gösterilen tüm suçlamaların mesnetsiz olduğuna vurgu yapan Kızılkaya, “Talimat ile gazetecilik yapıldığına dair iddiaları ilmini aldığım mesleğime ve kişiliğime yönelik hakaret olarak addederim” dedi.

Yasağı kaldırın

Yazar Aslı Erdoğan ile Necmiye Alpay da, haklarındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Erdoğan, talebine gerekçe olarak kendisine yurt dışında verilen ödüllerle ilgili törenlere katılamamasını gösterdi. Eren Keskin de hakkındaki imza adli kontrol şartının kaldırılmasını istedi. Avukat Erdal Doğan da çatışmalı illerde yaşanan hak ihlallerini konu alan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Raporu'nun mahkemece istenmesini talep etti. Savunmaların ardından ara kararını oluşturan heyet, dava kapsamında yargılananlardan bazılarının kaçak olduğunu belirterek, Kızılkaya'nın da kaçabileceğini kaydetti ve tutukluluğun devamına hükmetti. Adli kontrol uygulamalarının kaldırılması taleplerini de reddeden heyet, duruşmayı 22 Haziran'a erteledi. İSTANBUL

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr