“En gelişmiş ülkeler bile üniversitelerini dünya ölçeğinde rekabet edebilecek hale getirmeye, üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmeye çalışıyor. Türkiye’de ise tüm üniversiteler ortalamaya çekiliyor. Lisansüstü eğitim veren, öğretim üyesi ve sanayi için araştırmacı yetiştiren, bilgi üreten, teknoloji geliştiren üniversiteler için çok da tutarlı bir vizyon yok.” Bu sözlerin sahibi Türkiye’nin en başarılı üniversitelerinden ODTÜ’nün Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar. Teknokentini ve üniversite bünyesindeki araştırma merkezlerini incelemek için geldiğimiz ODTÜ’de Prof. Acar ile de buluştuk.

Türkiye’de devlet üniversitelerine ayrılan kadro ve kaynaklarda üniversiteler arasında farklılık gözetilmediğine dikkat çeken Acar “Öğretim üyesi kadrosu öğrenci sayısına göre belirleniyor. Araştırma, bilgi transferi konusunda başının çaresine bak demek bu. ODTÜ’de doktora ve lisans üstü öğrenci sayısı toplam öğrencilerimizin üçte biri. Hal böyle iken bir doktora öğrencisinin yükünü bir meslek yüksekokulu öğrencisinin yükü ile aynı görmek doğru değil” diye konuştu. Türkiye’ye rekabet gücü sağlayacak teknolojileri geliştirecek üniversitelere yönelik tutarlı ve kapsayıcı politikalara ihtiyaç olduğunu kaydeden Acar “Almanya’nın ‘excellence initiative’, Fransa’nın ‘comue’ adlı sistemleri var. Bu konuda en gelişmiş ülkeler, bilimsel araştırmayı, inovasyonu ve üniversite ve sanayi işbirliğini geliştirmek için çok ciddi fonlar yaratıyor. Almanya’daki sistemi kapsamında sadece 11-12 üniversiteye 3 milyar Avro destek sağlanıyor. Türkiye’de ise bugüne kadar, maalesef, misyonlarına göre çeşitlenmesi için atılmış ciddi bir adım yok. Böyle olunca da, üniversiteler ortalama bir seviye ve profile çekiliyor” uyarısını yaptı.

Acar kadro sorununa da değinerek “Kadro alamıyoruz. Bu da önemli beyinlerin yurtdışına gitmesine yol açıyor. Öğrenci sayımız da, projelerimiz de daha 100- 150 öğretim üyesi kadrosuna sahip olmamızı gerektiriyor. 10 yıl öncesi ile kıyasladığımızda kadromuz çok düşük. Bir araştırmacımız kadro bekledi bekledi açılmayınca Stanford’a gitti. MIT’den gelen diğer bilim insanımız 6 aydır kadro bekliyor. Sanırım o da daha fazla beklemeyecek” diye konuştu. Türkiye’de öğrenci başına düşen üniversite bütçesi OECD’nin üçte biri. Orada 15 bin dolar iken bizde 4 bin dolar civarında. Üniversite özerkliği açısında 8 üzerinden 1.5 notumuz.

Dünya ölçeğinde başarılı üniversite yaratmanın 3 temel gereği var. Birincisi “nitelikli insan gücü”, ikincisi “yeterli maddi kaynaklar”, üçüncüsü ise “iyi yönetim” diyen Acar “ODTÜ’de yıllık harcamamızın yüzde 25-30’u kendi ürettiğimiz kaynaklardan karşılanıyor. Gelirlerimiz arasında en büyük kalem rekabetçi araştırma fonları. Bu kaynaklar olmadığı takdirde, değil uluslararası düzeyde rekabet etmek, yılın sonunu getirmemiz çok zor” diye konuştu.

 

Rapor sunduk yanıt bekliyoruz

ODTÜ ile bir süredir .tr alan adı tartışması yaşanıyor. “.tr” uzantılı alan adları, internetin ilk günlerinden bu yana ODTÜ tarafından veriliyordu. Ancak 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 35. maddesi ile Ulaştırma Bakanlığı’na ardından da yönetmelikle BDK’ye verilmesi üzerine ODTÜ konuyu mahkemeye taşımıştı. Aralık ayında .tr uzantılı adreslere yapılan siber saldırı konuyu yine gündeme getirmiş, dönemin ulaştırma bakanı Binali Yıldırım “ODTÜ yeterli önlemi almamış” demişti. Acar raporlarını sunduklarını ancak 1 aydır yanıt gelmediğini kaydetti. Acar, sistemin siyasi erkten bağımsız yönetilmesinin önemine dikkat çekerek “Yönetimde şeffaflık sağlanırsa sistemin devrinde sorun olmaz. Bunu 2011’den beri söylüyoruz” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr