Mahkeme kararında şöyle denildi: “Bir terör örgütünün işlediği suçları meşru saymak, düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü sınırlarını aşan, şiddet kullanmaya ve suç işlemeye tahrik eden bir eylemdir. Sanığın iddianameye konu eylemi ise sınava giren öğrencilerden Abdullah Öcalan’ın 34 yıl arayla yazdığı iki yazıdaki düşünce farklılıklarının aradan geçen sürede dünyada ve Türkiye’de yaşanan değişimleri ve Kürt hareketini, Kürt toplumunun yasadığı değişimleri içerecek sekilde kıyaslanmasının istenmesinden ibarettir. Sanık, terör örgütü elebaşısının bu iki yazısı ve yazılardaki düşüncelerle ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir yorumda bulunmamıştır. Sanığın terör örgütünün cebir siddet veya tehdit yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere basvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapması söz konusu değildir. Sanığın anılan eylemi ne örgüt liderini ne de onun eylemlerini övücü, yüceltici, sempatikleştirici nitelikte bir yorum içermektedir.”

Karar kesinleşti

Savcılığın temyiz etmemesi nedeniyle kesinleşen kararın, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiri nedeniyle 4’ü tutuklanan akademisyenlerle ilgili yargılamada da emsal olması gerektiği belirtildi.

Hukukçular, kesinleşen kararın Barış Için Akademisyenler ile ilgili dava ve soruşturmalarda da emsal olması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr