Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde, 32 derslikli Fatsa Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve 200 kişi kapasiteli öğrenci pansiyonunun açılış programına katıldı. Tören alanında öğrenciler tarafından karşılanan Kurtulmuş, burada bir konuşma yaptı. 

ERDOĞAN'I PADİŞAHA BENZETTİ

Türkiye’nin 15 Temmuz’da bir hain çetenin işgal teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Kurtulmuş, “Sözde bir din adamı ne olduğu, ne okuduğu da meçhul olan bir din adamı, yıllarca devletin içine girerek, kurumların içine girerek, toplumun içine girerek, Türkiye’de toplumu fesad eden bir faaliyeti yürüttü. En sonunda artık yeterince güçlendik zannederek silahlı bir darbe teşebbüsünde bulundular. 241 kardeşimizi şehit ettiler, 2 bine yakın vatandaşımız gazi oldu. Timur orduları geldiği zaman Yıldırım Beyazıt’a diyorlar ki ‘Padişahım bu adamın çok kalabalık orduları var, silahları var. O döneme ilişkin savaş açacak harp araçları var. Bunun karşısında bizim yeterince gücümüz yok. Biz bununla uzlaşalım anlaşalım bir problem çıkmasın’ diyerek, Yıldırım’ın etrafındaki insanlar, Yıldırım Beyazıt’a bir yerde Timur ordularıyla uzlaşmalarını tavsiye ediyor. Sevgili gençler, Yıldırım Beyazıt’ın tarihi olarak söylediği şu sözü unutmayın etrafındaki arkadaşlarına komutanlarına diyor ki; ‘Ben milletime korkuyu miras bırakmayacağım." Ben 15 Temmuz akşamı bu millete korkuyu miras bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı bir kere daha ifade ediyorum” dedi.

SAPIK İTİKATLARLA MÜCADELE EDİLEMEDİ

FETO diye bir adamın çıkıp bir sürü sapık itikat içerisinde kendisinin hatasız olduğuna inanan bir cemaati inşa ettiğini belirten Kurtulmuş, “Halbuki dinimizin en temel özelliklerinden inançlarından birisi Hazreti Peygamberden sonra artık ismet sıfatı olan yani hatasız olma sıfatı olan hiçbir kulun gelmeyecek olmasıdır. Hiç kimse de kalkıp bu adama sen kimsin, niye hatasız diye sormuyor. Kendisini kainat imamı olarak tayin ediyor. Mehdiyim, Mesih’im diyecekte buna dili varmıyor cemaatine söyletiyor, kendisi söylemiyor. Ta yıllar evvel diyor ki ‘Cebrail kardeşim gelse bana dese ki şunu şunu yapacaksın dese ben hadi oradan bunu yapmam derim' diyor. Kimse kalkıp da sormuyor sen kimsin. Cebrail sana niye gelsin. Cebrail gelse haşa hangi peygamberin Cebrail’in söylediklerine itiraz edebilecek hali var. Hazreti Peygamberden sonra hatemül embiyadan sonra kimsenin peygamber olmayacağını bilmiyor musun. Onlarca yüzlerce sapık itikat toplumun arasında yakın zamana kadar dolaştılar. Bunlarla mücadele edilemedi, bunlarla mücadele edilmedi. İşte bizim bu okullarımızın en önemli özelliklerinden birisi Anadolu topraklarında yaşadığımız Müslümanlık geleneğini canlı bir şekilde topluma kazandırmaktır” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

MÜSLÜMANLIK ÜÇ KURUMLA GELDİ

“Bu topraklarda yaşadığımız gelenek 3 tane kurum üzerinden geliyor. Cami, medrese ve dergahlar. Bunu söyleyince birilerinin de napalım nasırına basıyoruz ama basalım, onları da söyleyeceğiz. Bin küsür senedir bu topraklarda Müslümanlık bu üç kurumla geldi. Dergahın kapısı herkese açık. Gelene de gidene de eyvallah. Medrese işte okul medrese deyince birilerinin tüyleri diken diken oluyor. Medrese eski adı yeni adı okul. O da herkese açık. Gidecek olana da açık. Cami de herkese açık. Gelen de eyvallah gidene de eyvallah. Ama bu tür bir takım itikaden sapıklık içinde olan topluluklar, bu milletin içerisine zehirli bir sarmaşık gibi bütün toplumu sardılar. Sadece kendilerinden olanlar Müslüman onun dışındakileri adam yerine saymadılar. İşte bütün bunlarla mücadele etmek için itikadı sağlam, kökü sağlam, milletine bağlı olan neslin yetişmesine ihtiyaç var. Bu okul bu pınarlardan, bu çınarlardan birisidir.”

Konuşmasının ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki protokol üyeleri okulun ve öğrence pansiyonunun açılış kurdelesini kesti. Kurtulmuş açılışın ardından tören alanından ayrıldı. Daha sonra Okul Aile Birliği Başkanları’nın bulunduğu toplantı programına katıldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr