Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, bugün komisyon toplantısını terk etti.

CHP’li üyeler Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, komisyona gelip bilgi verinceye kadar toplantılara katılmama kararı aldı.
CHP’li üyeler adına komisyona katılarak kararı açıklayan Komisyon CHP Grup Sözcüsü Engin Özkoç, dün Fatih’teki şehit cenazesinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik planlı, organize saldırı ve kurşunlu tehdidin, bugüne kadar dile getirdikleri kaygılar ve talepler konusunda ne kadar haklı olduklarını ortaya koyduğunu vurguladı.

Yaklaşık 4 aydır, ilgili iki bürokratın geleceği açıklandığı halde komisyon toplantısına katılmamasını protesto ettiklerini açıklayan Özkoç, “İstihbaratı denetleyecek tek güç biz varız. Ve biz halkın aklındaki, vicdanınıdaki soruları soracak, hesap isteyecek muhatapları, kendimize muhatap kılamıyoruz. Beyfendiler, komisyona gelinceye kadar biz komisyonda yokuz” dedi.
Özkoç’un, komisyon toplantısında dile getirdiği CHP üyelerinin ortak açıklaması şöyle:

“2014 yılında MİT Yasası’nı değiştirdiniz; MİT’e operasyon yetkisi verildi, ankesörlü telefonlara kadar sınırsız dinleme yetkisi verildi, istediği kişiyi gözaltına alıp sorgulama, şirketlerin tüm verilerine, mallarına el koyma yetkisi verildi. Yargı zırhı tanınarak, soruşturmaları Başbakanın iznine bağlandı.
Aynı yıl kamuoyunda Makul Şüpheli yasası denilen yasa paketi çıkarıldı. Somut delile dayalı şüpheli sıfatı yerine “makul şüpheli” kavramı ortaya atıldı. Gözün üzerinde kaşın var denilen insanın, üzeri, evi, işyeri aranabilir, içeri alınıp sorgulanabilir hale geldi.

Yapılan son yönetmelik değişikliğiyle de, bu kadar yetkiyle donatılmış ve denetim dışına çıkarılmış bir kurumun silah, mühimmat, araç gibi tüm taşınır mallarının kayıt dışında olmasına imkan sağlandı.
Yasalar, vatandaşı korumak için vardır. Yasa, devlete sınır çizer, devleti bağlar. Vatandaşı, devleti yönetenlerin olası suiistimalinden korur.
Sistemin temel mantığı budur.

İstihbarat teşkilatına, ancak diktatörlük rejimlerinde rastlanacak sınırsız, denetimsiz yetkiler tanıyan, tek bir kişinin hükmüne bağlayan düzenlemeler, kurumun denetimine ilişkin bir tek hüküm içermiyor.
Meclis’te bizim ve kamuoyunun baskılarıyla son dakikada “komisyon” oluşturulması hükme bağlandı.

Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun, dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ifadesiyle “denetim” komisyonu olacağı açıklandı.
Biz, komisyonun CHP’li üyeleri olarak, aylardır bu komisyona, MİT Müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü’nü getirtemedik.

Ülkede, bu hafta meydana gelen Vezneciler ve Midyat saldırılarıyla birlikte 1,5 yıl içinde kent merkezlerine 19 bombalı saldırı gerçekleştirildi. Yüzlerce insanımız öldü, şehit verdik, yaralılarımız var.
Kilis’e son 6 ayda 50’den fazla Katyuşa roketi fırlatıldı, 17 insanımız öldü, onlarca insanımız yaralı. Sınıra tüneller kazılmış, kentin yüzde 30’u boşalmış, fiilen kent düştü düşecek.

Doğu ve Güneydoğu’da yıkılmış kentlerimiz, yok olmuş hayatlarımız var.
Ve biz,
İstihbaratın görevini yapmadığını değil, açıkça bu kaosa, katliama göz yumulduğunu düşünüyoruz.
Neredeyse her patlama sonrasında ortaya çıkan belgeler, istihbaratın olduğunu ancak önlemin alınmadığını gösteriyor.
Bu kurumu, denetleyecek tek güç biz varız.
Ve biz halkın aklındaki, vicdanınıdaki bu soruları soracak, hesap isteyecek muhatapları, kendimize muhatap kılamıyoruz.
Beyfendiler, komisyona gelinceye kadar biz komisyonda yokuz.” (Gerçek Gündem)

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr