LYS’de bu yıl uygulanacak açık uçlu, kısa cevaplı soru yöntemine eğitimciler kuşkuyla yaklaştı. Uğur Okulları tarafından düzenlenen panelde konuşan Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal, ÖSYM’nin açık uçlu soru yönteminin bilinen kompozisyon türü sınavdan farklı olduğu ve bu soru tekniğinde amaçlanan “öğrenciyi kendini ifade etmeye” yönlendirmediğini belirterek, “Çoktan seçmelide bilgi çok, kavrama kısmen ölçülebilir, uygulama ise hiç ölçülemez. Sayısal sorular, öğrenciyi problem çözmeye yönlendiriyor. Bu açıdan bir artısı olacak” dedi.

PISA’daki sorun

Ümraniye Bahçeşehir Okulları Müdürü Prof. Dr. Çağla Burçak Garipağaoğlu ise açık uçlu soru yönteminin eğitimdeki büyük bir değişikliğin ilk adımı olduğunu belirtti. Öğrencilerin bilgiyi sentez ve değerlendirme konusunda sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Garipağaoğlu, sebebinin öğrencinin çoktan seçmeli sınav sisteminde sadece kendine en uygun seçeneği öğrendiğini, kendi seçeneklerini ortaya çıkarmayı ise bilmediğini söyledi. Garipağaoğlu PISA ve TIMMS gibi uluslararası sınavlarda yaşanan başarısızlığın temel sebebinin de bu olduğunu kaydetti. Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan da açık uçlu sorunun olumlu bir adım olduğunu belirtti.

Sebit Raunt Eğitim Koordinatörü Mehmet Büge de “Açık uçlu sorularla öğrenciyi adaletli değerlendirmek ulusal düzeyde o kadar kolay değil. Çünkü 40 kişilik sınıfta değerlendirme yapan öğretmeni 2 milyon öğrenciye klonlamaya çalışıyorsunuz’’ diye konuştu.