CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde, CHP Parti Meclisi'nin 6 Kasım'da yayınladığı bildiriye ilişkin tartışmaları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

Bildiriyi kamuoyuyla paylaşmamızın ardından, özellikle iktidar kaynaklı yoğun bir eleştiri aldık. Bundan memnunun gerçi, böylece Mısır'daki sağır sultan bile bizim neden toplandığımızı ve hangi gerekçeyle bildiriye imza atttığımızı anladı.

Ben yine de yurtttaşlarıma, biz ne söyledik aktarmak isterim. 4 ana başlığımız vardı. Biz diyoruz ki, medya üzerideki baskılardan rahatsısız. 'Bu yoktur' diyen bir Allah'ın kulu yok. Bizim çağrıda bulnamamızın ne kadar haklı olduğu ortada...

"DAĞA ÇIKTIYSA YARGILAYIN AMA KALEMİ VAR, YAZI YAZIYOR"

Medya üzerinde nasıl baskı kurulduğunu sizlerle paylaşmak isterim. Birincisi, gazetecileri yakalayacaksın ve hapse atacaksın. Dağa çıktıysa, birini vurduysa yargılayın tamam ama sadece kalemi var, yazı yazıyor.

İkincisi, televizyonları, gazeteleri kapatıyorsunuz. Neden? Çoğu kez mahkeme kararı olmaksızın kapatıyorsunuz. Yürütmenin aldığı yetkiyle 'kapatıyorum' diyorsunuz. 

Üçüncü yöntem; bir gazeteyi beğenmiyor musunuz? Patrona hemen en ağır mali cezaları kesiyorsunuz, bir daha hükümeti eleştirmesin diye. Biz buna karşı çıkıyoruz.

Dördüncü yöntem de, bir gazeteyi kendisine karşıt olarak görüyorsa ona karşı objektif davranmıyor, eleştiriyor; yandaş ve kontrol ettiği kurumlarıyla cezalandırmaya kalkıyor. En tipik örneği THY'dir. Hükümete destek veren gazeteler tomar tomar dağıtılıyor ama objektif yayın yapan gazeteler dağıtılmaz. Sayın Binali Yıldırım'a söyledim, alırsınız tiraj rakamlarını, dağıtırsınız.

Biz buna karşıyız ve bunu PM bildirisinde yayınladık ve koro halinde itiraz ettiler. Biz hiçbir gazetecinin hapse atılmasını istemiyoruz, bırakın gazetecilik yapsınlar.

"ADALETSİZLİĞE ALKIŞ MI TUTMAMIZI İSTİYORLAR?"

142 gazetetci bugün hapiste, cumhuriyet tarihimizin en büyük rakamıdır. Gazetecilerin haklarını hukuklarını savunacak CHP dışında yer kalmadı. Kimse itiraz etmesin, ses çıkmasın; niye adaleti, medya özgürlüğünü savunmayalım. Bizim varlık nedenimiz bu.

PM bildirisinin ikinci maddesi adil yargılama. Kim olursa olsun adil yargılama. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz... 

Gazetecilerin hak ve hukukunu kim savunacak. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar?

Hukukun üstünlüğünü biz savunmayacağız da kim savunacak.

Biz 'mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik, onlar dediler. 'Anyasa Mahkemesi kararlarını tanımıyoruz, saygı da duymuyorum' demedik, onlar dediler. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var. "

"AKP, ORTADOĞU VE TÜRKİYE'DEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE YARDIM VE YATAKLIK YAPIYOR"

Ortadoğuda ve Türkiye'deki terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti AKP'dir. IŞİD'den El Nusra'ya, FETÖ'den PKK'ya bütün terör örgütlerine AKP ve onun yöneticileri yardım ve yataklık yapıyor.

Beni neden mahkemeye vermiyorlar. Rica ediyorum beni mahkemeye verin.

Çifçi ürünümü satamıyorum diyor. Bu dış politika devam ederse satamazsın. 

Faizler düştü ama yatırım bir türlü artmıyor diyor hükümetten birisi. Neden? Mal güvenliği yok Türkiye'de.

"NE DARBE NE DİKTA DEDİK, BUNDAN RAHATSIZ OLMUŞLAR"

Terör nereden ve nasıl gelirse gelsin, her türlüsüne karşıyız.

İyi şeyler yaptılarda biz karşı mı çıktık? Bu ülkeye demokrasi getirdiler de karşı mı çıktık?

14 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin söylediği sözdür. "Türkiye bölünme noktasına gelmiştir" nasıl olur? Bir başbakan nasıl bunu diye bilir.

Ne darbe ne dikta dedik. Bundan rahatsızlık duymuşlar.

Temel sorunumuz hesap vermesi gerekenlerin hesap soracağız demesi. Bu parti hesap vermesi gerekenlerden hesap soracak.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr