Kişi başına gelirde dünyanın en zengin ülkesi olan Katar’ın başrolde olduğu diplomatik kriz, küresel ekonomi ile birlikte Türkiye’yi de sarstı. Kriz ile birlikte “bekle-gör” politikasına geçen hükümet ve ekonomi çervelerinde, yıllardır “milyar dolarlar gelecek” denilerek bel bağlanılan Katar hayali de çıkmaza girdi.

Petrol ve gaz gelirleriyle kişi başına geliri 132 bin doları bulan Katar’ın dünya genelinde 335 milyar dolarlık yatırımı bulunuyor. Ancak bu yatırımlar içinde Türkiye’nin payı yüzde 5’i geçmiyor. Ülkenin Finans Bakanlığı’nın açıklamasına göre Katar 500 milyon dolarlık yatırım yapıyor. 2016’da Türkiye Katar’dan 375 milyon dolarlık uluslararası doğrudan yatırım çekti. Bu rakamla Katar, Türkiye’ye en çok doğrudan yatırım yapan 7. ülke.

İki ülke arasında artan siyasi ilişkilere rağmen, Katar’dan Türkiye’ye yatırım rüzgarı da esemedi. Son 15 yılda Katar’ın Türkiye’ye yaptığı doğrudan yatırımın toplamı 1.5 milyar doları geçemedi.

İhracatta ancak 53. sırada

Katar’ın Türkiye ekonomisindeki görünen yönü bu rakamlarla da sınırlı değil. Türkiye ile Katar arasındaki dış ticaret hacmi ise geçen yıl 710 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Katar’a ihracatı 439 milyon dolar olurken, ithalat ise 271 milyon dolar oldu. 2016’da Katar, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında kendine 53. sırada yer bulabildi.

2005’te ülkenin petrol ve doğalgaz fazlalıklarını yönetmek için kurulan ve şu anda dünyanın en büyük fonlarından biri olan Katar Yatırım Otoritesi (QIA) 335 milyar doları yönetiyor. QIA’nın portföyünde Volkswagen de var.

EKONOMİ YÖNETİMİ BEKLEYİŞTE:

Aksaklıklar olabilir

Katar ve bölge ülkelerinin yaşadığı sıkıntılar Türkiye ekonomi yönetimi tarafından da yakından takip edilirken, iş dünyası da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmeleri ve bunun sonuçlarına kilitlenmiş durumda. Ekonomi çevreleri, mevcut durumda Katar krizi nedeniyle Türkiye’yi ekonomik olarak etkileyecek doğrudan bir etki öngörmüyor.

‘Tedbir alınabilir’

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise yaşanan krizle ilgili olarak, “Katar merkezli yaşanan olayı, kardeşler arasındaki küçük bir tartışma, tatsızlık olarak görüyorum. Türk müteahhitlerinin olumsuz etkilenmeyeceğini ümit ediyoruz ve bununla ilgili her türlü tedbirimizi alıyoruz” dedi.

Reuters’a konuşan bir ekonomi yetkilisi, “Katar ve bölge ülkelerinin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Şu anda ilk etapta Türkiye’ye yönelik makroekonomik anlamda doğrudan bir etki öngörmüyoruz” dedi.

Yetkili olası etkiler ile ilgili olarak bir soru üzerine, “Şu an yorum yapmak için çok erken daha dün oldu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı diplomasi trafiği önemli. Tedbir almak gerekirse her konuda alınır ancak bence konu şu anda bu aşamada değil. Süreci yakından takip ediyoruz ve bir an önce çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz” diye konuştu. Yetkili Türkiye’nin bölgede faaliyet gösteren şirketlerinin etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin bir soruya ise şöyle yanıt verdi:

“Bölge ülkeleriyle kuvvetli ekonomik ilişkilerimiz var ve yakın konumdayız. Bazı aksaklıklar olabilir mi? Tabi ki olabilir ancak bunlar ekonomimizi şirketlerimizi ciddi anlamda etkileyecek boyuta ulaşmaz.”

Finanstan gıdaya aldıkça aldılar...

2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’de 106 adet Katar sermayeli şirket bulunurken, geçen yıl Katarlı şirketler Türkiye’de 6 adet birleşme ve satın alma işlemine imza attı. Son yıllarda Türkiye’deki satın almalarına hız veren Katar sermayesi, finanstan, perakendeye; medyadan sanayiye pek çok sektöre giriş yaptı. Katarlı BeIN Medya Grubu Digiturk’ü, Qatar National Bank (QNB) Finanbank’ı, Commercial Bank of Qatar Alternatifbank’ı (Abank), Qinvest Ergo Portföy’ü satın alırken; Katarlı Mayhoola Fonu Boyner’e, Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi BMC’ye, Katar Yatırım Otoritesi (QIA) Banvit’e, Al Sraiya Holding Mado’ya ortak oldu. Bunlarla birlikte Doğuş Medya Grubu’nun da Katarlı BeIN Medya Grubu’na satışı gündeme gelmişti. Diğer taraftan Türk inşaat firmalarının Katar’da 2002’den bu yana üstlendiği 126 projenin toplam değerinin 17 milyar doları aşmış durumda.

Müteahhitlikte birinci

Türk şirketleri, 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmak için hazırlanan ülkedeki yeni projelerden de pay kapmak isterken, bu kapsamda Katar’da Tekfen’in 2.3 milyar dolarlık yol, TAV’ın ise havalimanı inşaatı projesi devam ediyor. Katar, 2016 yılı verilere göre Türk şirketlerinin yurtdışında sağladığı müteahhitlik hizmetlerinde ise yüzde 20.8’lik payla ilk sırada yer alıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr