Halk TV'de katıldığı TV programındaki yorumları ve Twitter paylaşımlarıyla Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği ve Türk milletini, Cumhuriyetini alenen aşağıladığı ve hakaret” ettiği iddiasıyla bir süre tutuklu kalan gazeteci Hüsnü Mahalli yargıç karşısına çıktı. İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya gazeteci Mahalli ve avukatları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı katıldı. Mahalli'ye destekte bulunmak amacıyla CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve gazeteci Ayşenur Arslan da duruşma salonunda yer aldı. Duruşmada savunma yapan Mahalli, 40 yıldır gazeteci olduğunu belirterek, “Mesleğim gereği bir çok devlet adamı ile görüşme ve tanışma fırsatı buldum. Gördüklerimiz, güvendiğiniz kişilerden edindiğimiz bilgiler ve devlet adamlarının verdiği demeçlerden çıkarak bilgi edinip yazıyoruz. Hakkındaki iddiaları kabul etmiyorum” dedi. 

ABD Başkan Yardımcısı söyledi 

Mahalli, Türkiye'nin Suriye'deki terör güçlerine yardım ettiğini söyleyerek hakaret suçunu işlediğinin iddia edildiğini anımsatarak, “Gazeteciler bu gibi durumlarda bizzat yetkili devlet adamlarının demeçlerini esas alırız. Nitekim bir önceki ABD başkan yardımcısı Joe Biden'in 5 Ekim 2014 tarihinde yaptığı açıklamada mealen Türkiye'nin Suudi Arabistan ile birlikte Suriye'deki terör güçlerini desteklediğini ve bu örgütlerin kurulmasında ve güçlenmesinde katkısı olduğunu, sınırlarını kontrol etmeyerek yabancı teröristlerin Suriye'ye geçişlerine göz yumduğunu belirtmiştir” dedi. Mahalli, şimdinin Başbakan Yardımcıları Tuğrul Türkeş, Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun görevlerine gelmeden önceki demeçlerinde Türkiye'nin Suriye politikasının yanlış olduğu ile ilgili çok sert ifadelerde bulunduğunu anımsattı ve “O zaman Sayın Kurtulmuş'u buraya çağırarak neyin yanlış olduğunu sormak gerekir” dedi. 

Erdoğan ve Davutoğlu biliyor 

Mahalli, 2002 yılından 2011 yılına kadar AKP hükümetinin dış politikasını devamlı olarak destekleyen tek kişi olduğunu belirterek, “Bu konuyu en iyi bilen de sayın Cumhurbaşkanı ile o tarihte Dışişleri Bakanı olan Sayın Ahmet Davutoğlu'dur. Ancak 2011 yılından sonra bu hükümet bana göre yanlış yaptı. Bir gazeteci olarak bunu eleştirmek benim hakkımdır. Elbette sınırları aşmadan ve hakaret etmeden. Bana yüklenen suçlama beni üzmektedir. Suçsuz olduğumu ifade etmem dahi anlamsızdır, ama gerçekten suçsuzum” dedi. 

Bu suçlama Anayasa'ya aykırı 

Mahalli'nin avukatı Turan Aydoğan da AİHM'in düşünce özgürlüğü ile ilgili çok sayıda kararı gereğince gazeteci olan Mahalli'nin beyanlarının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Avukat Aydoğan, Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı'nın siyasi bir partinin üyesi olması mümkün kılındığından Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinin Anayasa'ya aykırılığının tartışılması gerektiğini söyledi. 

Erdoğan'ın müdahilliği kabul edildi  

Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da şikayetlerinin devam ettiğini, davaya katılma taleplerinin bulunduğunu söyledi. Yargıç, suçtan zarar görmesi ihtimali ile Erdoğan'ın davaya kabulüne karar verdi. Ayrıca Mahalli'nin duruşmalardan da bağışık tutulmasına hükmetti. Halk TV'den Mahalli'nin suçlama konusu konuşmalarının istenerek, bilirkişiye yollanmasına karar veren yargıç duruşmayı 23 Kasım'a erteledi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr