HDP Genel Merkezi’nde bekleyen MYK üyeleri ve milletvekillerinin basın açıklaması, polisin gazetecilerin geçişine izin vermemesi nedeniyle sadece HDP’nin sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanabildi. Barıştan ve demokrasiden yana olan herkesi dayanışmaya davet eden Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, gözaltıların Türkiye siyasi tarihine kara bir leke olarak geçeceğini söyledi.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin gözaltına alınmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü görüşmesine dikkat çekerek, "Biz dünkü olağanüstü görüşme dahil bu platformlarda bu ortamlarda tam da gece yapılan operasyonu konuşulduğunu, planlandığını düşünüyoruz. Bir muhalefet partisi daha önce gurubunda da hedef gösterdi. Neden tutuklamıyorsunuz, diyerek net şekilde iktidara talimat verdi. Belli ki o talimatla başkanlık pazarlığı uğruna hemen hiç gecikmeden yerine getiriyor" dedi.

"MECLİS'TE PARTİ GRUP ODALARIMIZA GİRMEYİ BAŞARAMADIK, ANAHTARLAR VERİLMEDİ"

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP'li milletvekillerinin gözaltına alınmasına ilişkin HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, TBMM'de açıklamalarda bulundu. Gözaltıların siyasi bir operasyon olduğunu belirten Bilgen, "Bu açıklamayı saat 10'da genel merkezimizde yapamadığımız için buradayız. Diğer gözaltılardan sonra basın toplantısı duyurusu yapmış olmamıza rağmen çeşitli temaslar kurarak buna izin verilmedi. Genel merkezimiz abluka altında. Buraya parti grup odalarımıza bile sabahleyin girmeyi başaramadık. Anahtarlar verilmedi. Çeşitli temaslardan sonra girmeyi başarabildik. 1 Kasım'da da başaramadıklarını onun yıl dönümünde rövanşist zihniyetle hayata geçirmenin denemesidir. Dokunulmazlıklar kaldırılırken 'hiçbirimiz yargılanmaktan korkmuyoruz' dedik. Belediye başkanlarımıza yapılan ve dün gece eş başkanlarımızın da içinde bulunduğu 13 gözaltı var. Bu tabloyu kimse bir yargı süreci olarak gösteremez.15 Temmuz nasıl birileri tarafından Allah'ın lütfu olarak tarif edilebildiyse Allah'ın lütfundan ne kastedildiğini net bir şekilde görüyoruz" diye konuştu.

"DÜNKÜ OLAĞANÜSTÜ GÖRÜŞMEDE BU OPERASYONUN PLANLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
'Mesele HDP meselesi değil' diyen Ayhan Bilgen şöyle konuştu: "4 il savcılığının aynı anda eş zamanı evleri basma kararı siyasi operasyondur. Mesele HDP milletvekilleri, HDP meselesi değildir. Mesele Türkiye'nin bir iç savaşa sürüklenme provokasyonunun hedefine ulaşıp ulaşmama meselesidir. Ya bunu püskürteceğiz demokrasiden yana net tutumumuzu göstereceğiz, bu ülkede insanca yaşamının yolunu kuracağız ya da bu operasyonlar ülkeyi daha büyük kriz ve kaosun içine sürükleyecek ki bu başkanlığı dikensiz gül bahçesinde elde etme hesabının planının bir parçasına dönüşecek. Biz dün ki olağanüstü görüşme dahil bu platformlarda bu ortamlarda tam da gece yapılan operasyonu konuşulduğunu, planlandığını düşünüyoruz. Nasıl birileri siyasete tahammülsüzlüğü bir yol yöntem olarak hayata geçirmeye çalışıyorsa, demokrasi barıştan yana olan herkesin bugün söyleyeceği sözü söylemesi gerektiğini düşünüyoruz"

"MECLİS BAŞKANI 15 TEMMUZ'DA GÖSTERDİĞİ TAVRI GÖSTERMEZSE YARIN GEÇ OLABİLİR"

HDP'nin barıştan yana tercihini yaptığını söyleyen Bilgen, şu ifadeleri kullandı: "Dokunulmazlık meclisten geçerken bir kısım vekil şöyle ikna edildi. Emin olun hiçbir milletvekilini bu Meclis’ten bu defa vereyeceğiz. 90'lardaki manzara asla oluşmayacak. Size bu telkini verenler neredeler. Meclis Başkanı 15 Temmuz'da gösterdiği tavrı göstermezse siyasi partilere sahip çıkmazsa, ana muhalefet bu net tavrı ortaya koyamazsa yarın herkes için geç olabilir. Biz bombaların patladığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Patlatılan bombalarla dün geceki operasyonun üstünün örtülmesini doğru bulmuyoruz. Biz barıştan yana demokrasiden yana tercihimizi yaptık. Demokrasi bir bedel ister"

"DEMOKRASİDEN YANA OLAN HERKES BUGÜN SESİNİ YÜKSELTMELİDİR"
HDP Sözcüsü Bilgen, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bize oy veren 6 milyon seçmen, oy vermeyen ama demokrasiden yana olan herkes bugün sesini yükseltmelidir tavrını ortaya koymalıdır. Biz bugünlerin geçeceğini biliyoruz. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat nasıl geçtiyse bunun da geçeceğini biliyoruz. Ama bir kara leke olarak da Türkiye tarihine bu operasyonunun geçeceğini paylaşmak istiyoruz. MYK adına genel merkezde yapamadığımız açıklamayı burada paylaşmış olduk"

"AVRUPA PARLAMENTOSU ŞİMDİ SES VERMELİ"
Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi'nin tavrını ortaya koyması gerektiğini savunan Bilgen, "Avrupa Parlamentosu şimdi ses vermeli, AB konseyi şimdi tavrını ortaya koymalıdır. Bütün illerde demokratik tepkimizi ses vermeye çağırıyoruz. Bugün tutuklamayla gözaltıyla yıldıracağını sananlar yarın kaybedecekler onlarda hukuksa ihtiyaç duyacaklar ama ne yazık ki bugün gözaltıyla boyun eğdireceğini sananlara yarın onlar insan haklarına ihtiyaç duyacaklar ama ne yazık ki hepimiz için geç olacak" ifadelerini kullandı.

"BAŞKANLIK PAZARLIĞI UĞRUNA TALİMAT HEMEN YERİNE GETİRİLİYOR"
HDP Sözcüsü Bilgen, olağanüstü görüşmeden kast edilenin sorulması üzerine şu yanıtı verdi: "Bir muhalefet partisi daha önce gurubunda da hedef gösterdi. Neden tutuklamıyorsunuz diyerek net şekilde iktidara talimat verdi. Belli ki o talimatla başkanlık pazarlığı uğruna hemen hiç gecikmeden yerine getiriyor. İdamla ilgili başkanlıkla ilgili pazarlık ve parlamentoda üçüncü büyük grubun tasfiyesine yönelik pazarlık birlikte yürüyor gibi gözüküyor"

‘DARBE SÜRECİ 7 HAZİRAN SONRASI BAŞLADI’

Türkiye’de darbe sürecinin aslında 15 Temmuz’da değil, 7 Haziran seçiminden sonra başladığını belirten Bilgen, “15 Temmuz öncesinde parlamentoda çıkarılan kararlar, milletvekillerinin yargılanması başta olmak üzere bu darbe sürecinin önemli bir parçasıydı. 15 Temmuz sonrasında olanlar da gösteriyor ki, gerçekten de 15 Temmuz’u ‘Allah’ın lütfu’ olarak gören zihniyetin hedeflediği tam da buymuş” diye konuştu.


DAYANIŞMA ÇAĞRISI

“Biz, ifadeye çağrılan arkadaşlarımız ve bugüne kadar gözaltına alınan bütün yöneticilerimize karşı tutumu bir tasfiye girişimi olarak görüyoruz. Bir siyasi linç, bir kuşatma ve baskı, faşizan rejimin ayak sesleri olarak görüyoruz” diyen Bilgen şunları dile getirdi: “Bundan sonrasında bu sürecin geleceğini belirleyecek olan şey, demokratik çevrelerin, sivil toplumun, uluslararası kamuoyunun Türkiye’de barıştan, demokrasiden yana olan kamuoyunun sesini yükseltmesi olacak. Buna boyun eğmeyeceğimizi, bize oy veren herkesin, bizim duruşumuzu tavrımızı önemseyen herkesin sergileyeceği tavırla bu faşizan baskıyı püskürtmesini istiyoruz. Dolayısıyla herkesi dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz. Genel merkezimize ziyaretler engelleniyor. Genel merkezimize basının gelmesi bile engelleniyor. Ama biz her şeye rağmen sesimizi duyurmaya devam edeceğiz ve halkımızı da sesini yükseltmeye, tavrını koymaya ve bu faşizan tutumu ortadan kaldıracak bir kararlılıkla, dirayetle bir tavır koymaya davet ediyoruz.”

HDP'li Mithat Sancar ise "Dayanışma çağrımız bize destek çağrısı değildir, iç savaşı önleme, demokrasiyi kurtarma çağrısıdır" dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr