HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Yargıtay’ın Figen Yüksekdağ için verdiği kararı “Yargının siyasallaşmış hali ne karar alırsa alsın Figen Yüksekdağ bizim Eş Genel başkanımızdır, kadın özgürlük mücadelesinin yılmaz bir öncüsüdür, yiğit bir devrimcidir. Bunlar mazbatayla falan alınabilecek şeyler değildir” sözleriyle değerlendirdi. Yıldırım, "Bu kararları alanlar toplum içine çıkamayacak" dedi.

Yıldırım, Yüksekdağ’ın parti üyeliğinin düşürülmesini Meclis Genel Kurulu’nda eleştirdi ve şöyle konuştu:

Bu ülkede zaten ağır aksak yürüyen bir demokrasi tecrübesi, yerle yeksan olmuş durumda. Belediye başkanlarımız, parti yöneticilerimiz, eşbaşkanlarımız ve milletvekillerimizin tutuklanması da yargının nasıl siyasallaştığının örnekleridir.

Bundan 25 gün önce Şırnak Milletvekilimiz Ferhat Encü serbest bırakılmıştı. Ancak Encü ikinci defa tutuklanınca onu tahliye eden savcılar siyasal iktidarın talimatıyla tutukluluk halinin devamına karar verdiler. 25 gün içinde nasıl bir değişiklik olduysa 25 gün önce iddianamesi tamamlanmış bir arkadaşımızın tahliyesi kararının altına imza atan hakimler, bu defa aksi yönde kanaatte bulunuyorlar. Bu yargının siyasi iktidar tarafından kıskaç altına alındığının göstergesidir. Asıl mahkemesinden, duruşma günü tahliye edilen birine yeniden tutuklanması için itiraz müessesi var mıdır?

"Terör örgütü ilan ettiğiniz DTK eşbaşkanlarını köşke davet ediliyordu"

İdris Baluken için de aynı durum söz konusudur. Sayın Baluken, neyle suçlanıyor? 2011 - 2012 yılında yaptığı konuşmalar. Bugün tutuklu olan ve iktidara göre terörist olan bir savcının yazdığı bir iddianame ile tutuklanıyor. Gerekçe de Demokratik Toplum Kongresi’nin toplantısında yaptığı konuşma.  DTK, belki de cumhuriyet tarihinin görmüş olduğu en önemli sivil toplum hareketidir. Diyarbakır merkezli toplanan, eş başkanlık sistemine sahip olan ve eş başkanları bundan dört yıl önce dönemin Cumhurbaşkanı tarafından Çankaya Köşkü'ne davet edilen bir sivil toplum kuruluşudur. Bugün AKP'de milletvekili olanlar Demokratik Toplum Kongresinin sayısız toplantılarına ve çalıştaylarına katılmıştır. "Hiçbir şey bulamadık, bari buradaki bir sivil toplum örgütlenmesini ve hareketini terör örgütü yapalım" diyorlar.

"Toplumun vicdanındaki payeleri söküp atamazsınız"

2 hafta önce burada Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği düşürüldü. Bugün de Yargıtay’dan gelen akıllara zarar bir yazı ile parti üyeliği ve eş genel başkanlığı düşürüldü. İnsanlar bir mazbata ile milletvekili, belediye başkanı olabilirler. Ama toplumların vicdanında bazı payeler vardır ki sökülüp atılamaz. Yargının siyasallaşmış hali ne karar alırsa alsın Figen Yüksekdağ bizim Eş Genel başkanımızdır, kadın özgürlük mücadelesinin yılmaz bir öncüsüdür, yiğit bir devrimcidir. Bunlar mazbatayla falan alınabilecek şeyler değildir.

Siz zorbalıkla bu kararları alabilirsiniz ama Figen Yüksekdağ, yarın alnının akıyla çıkacak.

"Bu kararları alanlar toplum içine çıkamayacak"

Bu kararların sahipleri, bunların arkasında duranlar, onlara hamilik eden siyasi ağabeyleri toplum içerisine çıkamayacaklar. Bunlar, bu ülke demokrasi mücadelesinin yanında ancak alna çalınmış bir kara leke olacaktır.

 
Yargıtay, Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğini de düşürmüştü.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr