10 Ekim Ankara Katliamı Davası’nın 3. grup duruşması Ankara Adliyesi’nde görülmeye başladı. 3 gün sürecek duruşma öncesinde aileler adliye önünde açıklama yaparak adalet mücadelesinin sürdüreceklerini belirtti. Bugün celse arasında yakalanan sanık Hatice Akaltın’ın ifadesi ile müştekilerin beyanları alınacak
10 Ekim Ankara Katliamı Davası’nın 3. grup duruşması bugün (2 Mayıs) Ankara Adliyesi’nde görülmeye başladı. 2, 3 ve 4 Mayıs’ta sürecek dava öncesi katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri, katliamda yaralananlar, sendika, meslek örgütü, parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri adliye önünde buluştu. CHP milletvekilleri Şenal Sarıhan ve Veli Ağbaba ile HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de katılımıyla adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Adalet mücadelesi sürecine dair açıklama yapan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, “Bir buçuk yıldır bir mücadele içindeyiz. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Adalet mücadelesinin içinde son nefesimize kadar yer alacağız. Dün 1 Mayıs’tı, 101 can 2 yıl önce 1 Mayıs alanlarındaydı. Dün onların yerine alanlarda yer alıp, fotoğraflarını alanlarda taşıdık. Bundan sonra emek, demokrasi ve barış denen her platformda yer alacak ve mücadeleyi büyüteceğiz. Cenaze gönderdiğimiz iller, 81 milyon için istediğimiz barış mücadelesine devam edeceğiz. Türkiye’nin her yerinden gelen alilelerle biliyoruz ki, biz adalet istemeden gelmeyecek. Dernek olarak gelen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
“Bu katliam AKP-IŞİD bağını ortaya koymaktadır”
Davaya dair 10 Ekim Davası avukat komisyonu adına açıklamada bulunan Avukat Tugay Bek özetle şunları söyledi:
Bugün celse arasında yakalanan sanık Hatice Akaltın’ın ifadesi, müştekilerin ve ailelerin beyanları alınacak. Bütün IŞİD dosyalarında olduğu gibi bu dava gizlilik sürecinde yürütüldü.
Bir grup tetikçi katil yargılansın diye bu dava önümüze konulmuş olabilir. Katillerin olabilecek en fazla cezayı alması için çaba sarf ediyoruz. Hepimiz bu katliamın AKP-IŞİD bağını ortaya koyan, siyasi bir cinayet olduğunu biliyoruz. Antep’te devletin yaptıkları ortada. Diyarbakır, Suruç, 10 Ekim katliamları ayni şebeke tarafından yapılıyor ve devlet buna izin veriyor. Geçen celseden bu yana ortaya serilen deliller bile yeterlidir.
Siyasi güç odakları daha net ortaya çıkarılacak. Hrant Dink’i katleden tetikçilerin arkasındaki devlet güçleri 10 yıl sonra ortaya çıktıysa, bu davada da siyasi sorumlular ortaya çıkacaktır. Bu salonlarda yargılanacaklar. Ailelerin ve kamuoyunun davayı takibi bu yüzden önemli.
Duruşmada yaşananlar:
Ankara Garı önünde, 10 Ekim 2015 tarihinde, terör örgütü IŞİD'in saldırısı sonucu 101 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 36 sanığın yargılandığı davanın 3'üncü duruşmasına bugün devam edildi. Duruşmaya celse arasında yakalanarak, tutuklanan Hatice Akaltın'ın çapraz sorgusuyla devam edildi. Davanın tutuklu sanıklarından Akaltın'ın eşi Metin Akaltın, salondan çıkartılırken eşini "Konuşmayacaksın" diyerek, tehdit etti.
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşma, kimlik tespitinin ardından celse arasında yakalanarak, tutuklanan ve bombacıları Ankara'ya getiren Halil İbrahim Durgun'un kendini patlattığı Gaziantep'teki evde Durgun'un eşi Esin Altıntuğ ile birlikte bulunan Hatice Akaltın'ın çapraz sorgusuyla başladı.
Kapı aralığında büyük bir valis dikkatimi çekti
Yakalandığında SEGBİS aracılığıyla mahkemeye verdiği ifadesi sorulan Akaltın, "Ev taşıyacağımız için eşim taşımacı tutmuştu. Eve eşya taşıyan kişiler gelip gidiyordu. Esin Durgun ve eşi Halil İbrahim Durgun o dönemde eve geldiler. İkinci gelişlerinde kapı aralığında büyük bir valiz dikkatimi çekmişti. Üzerimde bulunan 8 bin lira, sattığımız aracın parasıydı" dedi.
Sorgusunda sorulara yanıt veren sanığa eşi Metin Akaltın ve sanıklardan Mehmedin Baraç, 'Cevap verme' diye seslendi. Bunun üzerine sanık, bütün sorulara 'Cevap vermek istemiyorum' diye karşılık verdi.
Salonda gerginlik
Diğer sanıkların müdahalesiyle sanığın sorulara cevap vermemesi üzerine salonda bulunanlar, duruma tepki gösterdi. Yaşanan gerginlik mahkeme başkanının araya girmesiyle sona erdi.
Sanık avukatına salondan alkış
Bu sırada söz isteyen sanık Akaltın'ın avukatı Oğuz Akman, "Müvekkilim suçsuz olduğuna inanıyorum, o yüzden sorulara cevap vermesini istiyorum. Eğer sorulara cevap vermezse avukatlığından çekileceğim" dedi. Bu sözler üzerine salonda bulunanlar, sanık avukatını alkışladı. Mahkeme Başkanı, müdahale ederek, alkışlayanları uyardı.
Sorulara cevap vermeye başladı
Avukatının talebi üzerine tekrar çapraz sorgusuna devam edilen Hatice Akaltın, "Üzerime atılı suçlar sabit olsaydı konuşurdum. Bunların doğrulukla ilgisi olmadığı için cevap vermek istemiyorum" diye konuştu; ancak Akaltın, müşteki avukatlarının sorularının çoğuna cevap vermeye başladı.
Sanıklar salondan çıkarıldı
Sorgu sırasında söz alan sanık Akaltın'ın avukatı Akman, müvekkilinin sorulara daha net cevaplar vermesi için diğer sanıkların salondan çıkartılmasını talep etti. Sanık da mahkeme başkanının taleple ilgili sorusu üzerine "Şu durumda sorulara net cevaplar veremem" diye yanıt verdi. Bunun üzerine diğer sanıklar, salondan çıkartıldı.
Salondan çıkarılırken eşine "konuşmayacaksın" diye seslendi
Sanıklar, salondan çıkartılırken, Metin Akaltın eşi Hatice Akaltın'a "Konuşmayacaksın" diye seslendi. Sanık Akaltın, eşinin avukatının yanından geçerken de avukata "Sen savunma daha iyi" dedi.
Çocuklarının hayatından endişe ettiği için konuşmayabilir
Sanıklar salondan çıkartıldıktan sonra tekrar söz isteyen sanık avukatı, müvekkilinin 2 çocuğu olduğunu ve onların hayatından endişe duyduğunu belirterek, şunları söyledi: "Çocuklarının hayatından endişe ettiği için sorulara cevap vermeyebilir. Talebimiz çocuklarının hayatı için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Ben tekrar müvekkilimden sorulara cevap vermesini rica ediyorum. Ancak müşteki avukatlarının da aynı soruları sormamalarını istiyorum"
Avukatının sözlerinden sonra sorgusuna devam edilen sanık Hatice Akaltın, daha önceki ifadelerinden farklı bir şey söylemedi. Duruşmaya ara veren mahkeme, duruşmanın daha önce ifadesi alınmayan müştekilerin ifadesiyle devam edileceğini söyledi.
