PISA sınavlarında gösterdiği performansla OECD ortalaması ve gelişmiş ülkelerin bir hayli gerisinde kalan Türkiye, eğitim alanındaki bir çok kategoride de son sıralarda yer aldı. PISA değerlendirmesiyle birlikte, eğitim alanındaki diğer istatistikleri de içeren “Başarılı Okullar İçin Politikalar ve Uygulamalar” raporunda, fen bilimleri alanında başarısızlığın nedenleri ortaya konuluyor. Rapordaki verilere göre Türkiye’deki öğrenciler devamsızlıkta üst sıralarda yer alıyor.

Devamsızlıkta altıncıyız: Türk öğrenciler, PISA sınavına katılan 72 ülke öğrencisi içinde, 2 haftada en az bir kere okula gitmeyen öğrenci kategorisinde 6. sırada yer aldı. Ancak listede fazla devamsızlık yapan ülkelerde 2012’ye göre büyük artış gözlenirken, Türkiye’de ortalama 7 günlük bir düşüş göze çarptı.

Kaynak dağıtımında sonuncuyuz: Ülke genelindeki eğitim sisteminde okul kaynaklarının dağıtımında sorumluluk paylaşımına yönelik istatistiklerde Türkiye sonuncu sırada. Eğitim alanındaki beş ana aktör olan öğretmen, okul müdürü, okul yönetimi, yerel yöneticiler ve ulusal yetkilileri kapsayan araştırmada eğitim sistemi, otoriteyi büyük ölçüde ulusal bazdaki yöneticilere bırakan ve okul yöneticilerine sorumluluk vermeyen Türkiye son sırada yer aldı.

Fazla çalışma başarı getirmiyor: Rapordaki ilginç istatistiklerden biri ise okuldan sonra ders çalışma süreleri arttıkça, PISA’daki başarı oranının düşmesine yönelik. Buna göre, OECD ülkelerindeki dezavantajlı okullarda yer alan öğrenciler, haftada ortalama 18 saat ders çalışırken, diğer okullarda bu ortalama 17. Raporda, fazla çalışma ile etkin çalışma arasında bir bağlantı olmadığının altı çizilirken, Finlandiya ve Almanya’daki çocukların az çalışma sürelerine karşın gösterdikleri başarının altı çiziliyor.

‘Bilgi ve beceri eksik’

Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Balık, ‘’PISA sonuçları, eğitim sistemimizin dünyadaki bilimsel ve ekonomik gerçeklere duyarlı bir yapıya sahip olmadığını gösterdiği gibi 4+4+4 gerici eğitim sisteminin yarattığı çöküşü de ortaya koymuştur’’ dedi. PISA testinin, eğitim sisteminin öğrencilere günlük hayatta karşılarına çıkabilecek sorunları çözebilmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandıramadığını ortaya koyduğunu belirten Balık, önerilerini şöyle sıraladı:

* Öğrencilerin, kitap okuma, okuduğunu anlama, anlatma, kavram bilgisi, değerlendirme, ilişkilendirme problem çözebilme, örüntü ve problem çözme becerileri geliştirilmelidir.

* İçeriği boşaltılan felsefe dersleri, yeniden evrensel ölçülerle programlanarak, ders saatleri artırılarak ilk ve ortaöğretimde zorunlu dersler arasına alınmalıdır.

* Sosyoloji, psikoloji, mantık, bilim tarihi ve felsefe tarihi gibi dersler yeniden programlara dahil edilmelidir.

* Öğrencilerin öğrendikleri bilgileri hayata transfer etmesi sağlanmalıdır.

* Öğrencilerin okulu kendilerinin bir parçası olarak görmeleri, okulu sevmeleri, orada daha çok zaman geçirmek istemeleri sağlanmalıdır. 4 Okul türlerini ya da okullararası farklılıkları ortadan kaldırmalı ve tüm okullarda aynı kalitede eğitim yapılmalı.”

Fende acı tablo

Rapor fen bilimleri alanında Türkiye’yi “öğrencilerinden bilimle ilgili istihdam alanlarında ortalama üstünde çalışması beklenen” ülkeler arasında sınıflandırırken, fen bilimleri alanında en düşük performans gösteren ülkeler arasında kategorilendirdi. Türkiye, haftalık zorunlu fen bilimleri dersi saatlerinde de OECD’nin gerisinde kaldı. Türkiye, fen bilimleri ders malzemelerine yatırım yapma alanında da 72 ülke içinde sondan birinci sırada yer aldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr