Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, bu yılın son enflasyon raporu toplantısında, enflasyon tahminlerini yılsonu için yüzde 7.5 seviyesinde koruduklarını, 2017 için ise yüzde 6’dan 6.5’e yükselttiklerini açıkladı. Merkez, gıda enflasyonu tahminlerini ise aşağı yönlü güncelledi. Buna göre gıda enflasyonunun bu yılın sonunda yüzde 8’den yüzde 6’ya, 2017 sonunda ise yüzde 8’den 7’ye inmesi bekleniyor. Murat Çetinkaya, gıda enflasyonundaki yavaşlamada turizmdeki gerilemenin, kırmızı et tedbirlerinin ve Rusya’nın etkilerinin hissedildiğini söyledi. Gıda enflasyonundaki yaklaşık bir puanlık aşağı yönlü tahmine rağmen, artan ithalat fiyatları nedeniyle enflasyonda düşüş beklemediklerini belirten Çetinkaya “Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve döviz kurundaki oynaklıkları da tahmin yaparken dikkate alıyoruz. Hizmet sektöründe aşamadığımız bir katılık var. Net ithalat tarafındaki artış bundan kaynaklanıyor. Çekirdek enflasyonda ücret enflasyonunun etkilerinin ortadan kalkması önemli” dedi. Rapora göre petrol fiyatları varsayımı 2016 için 44 dolarda sabit tutulurken, 2017 için 54 dolara yükseltildi

İyimser bulundu

“Döviz kurundaki gelişmeler enflasyon görünümünü bozarsa tepki veririz” diyen Merkez Bankası Başkanı, yüzde 6.5 hedefin gerçekleştirilebilir olduğunu belirtti. Ancak ekonomistler aynı fikirde değil. Merkez Bankası’nın öngörülerini çok iyimser bulduklarını belirten ekonomistlere göre 2017 enflasyon tahmini güncellenmek durumunda kalacak. Bu yıl için ise yüzde 7.5 tahminini tutturmak zor görünüyor. Asgari ücretteki artışın enflasyonu olumsuz etkilemeye devam edeceğini söyleyen ekonomistler teşvikler konusunda da geri dönüşlerin henüz belli olmadığına, yatırımlar konusunda halen belirsizlik olduğuna dikkat çektiler.

Gözler kredi kuruluşlarında

Kur etkileyecek

Enflasyonun yıl sonunda yüzde 8’e çıkacağını öngören Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise Merkez’in gelecek yıl için tahminini yüzde 6.5’e yükseltmesiyle ilgili şunları söyledi: “Bu beklentinin revize edilmesi, kur geçişkenliği etkisinin ağırlık kazanması ihtimaline yorulabilir. İthalat fiyatları üzerinde gecikmeli kur etkileriyle 2017 başında bir yukarı hareket göreceğiz ki kur gelişmelerine bağlı olarak bu yukarı hareketin bütün yıl geneline yayılma ihtimali de var” dedi. 2016’da büyümenin ılımlı olmasını bekleyen Merkez’e göre, yılın üçüncü çeyreğinde sanayi üre timi ikinci çeyreğin altında kalacak. Kısa vadede cari açıkta da bir miktar artış görülecek. Teşvik paketleri büyümeye gelecek yıl olumlu katkı yapacak.

Dolar tarihi zirveye yakın

Dolar/TL, dün ABD’de faiz artışının yaklaşması, jeopolitik riskler Merkez Bankası’nın enflasyonu yukarı yönlü güncellemesinin etkisiyle tarihi zirvesine yakın seyretti. Güne 3.09 seviyesinden başlayan kur, ilerleyen saatlerde yükselişini sürdürürken en yüksek 3.1067 seviyesinden işlem gördü. Serbest piyasada dolar 3.1050 TL’den kapandı. Başkanlık sistemi tartışmalarının reformları geciktireceğine dönük tedirginlik, jeopolitik riskler ile küresel piyasaların etkisiyle geçen hafta 3.1140’a kadar yükselen kur TCMB’nin faiz indirimlerine ara verme kararı ile yönünü aşağı çevirmişti.

Kasımı da pas geçecek

Merkez Bankası Başkanı, para politikası sadeleşme sürecini en kısa zamanda tamamlamayı planladıklarını belirtti. “Sadeleşmede hangi hızda ne yöne gideceğimizi belirleyecek şey veriler, enflasyon görünümünü etkileyen tüm gelişmeler olacak” diyen Çetinkaya, tek faiz politikasına geçiş için ise net bir tarih vermedi. Ekonomistlere göre sadeleşme politikasına ara verip vermediğini net bir şekilde söylemeyen Merkez, kurdaki son gelişmeleri ve küresel riskleri dikkate alarak faiz indirimini kasımda da pas geçecek. Başkan Çetinkaya’nın temkinli bir yaklaşım sergilediğini düşünen ekonomistler Merkez’in ABD Başkanlık seçimlerinden sonra aralık ayında faiz kararını buna göre şekillendireceğini düşünüyor. Burada gözetilen kurdaki artış seviyesi olacak. Fitch’ten gelebilecek not indirimi de Merkez’in izlediği riskler arasında yer alıyor. Fitch’ten not indirimi gelmesi halinde kurun 3.5’e kadar çıkabileceğine işaret eden ekonomistler, böyle bir durumda Merkez’in faiz artırması gerekeceğini ancak büyüme konusundaki riskler nedeniyle bu noktada da riskler olduğunu vurguladı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr