Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından yayımlanan Eğitim Değerlendirme Raporu, ülkenin eğitim alanındaki yetersizliklerini, rakamlarla ortaya koyuyor. Rapora göre Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 5’i ilkokul mezunu bile değil. 900 bin çocuk okula değil işe gidiyor. Bütçeden büyük pay ayrılan FATİH projesinde ise öğrencilere tablet dağıtımı bir türlü tamamlanamadı. Bu rakamlar, Türkiye’yi ekonomik ve sosyal anlamda gelişmiş ülkelerin bir hayli gerisinde bırakıyor. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle;

İlkokul mezunu değil

Türkiye, yüzde 5 ile ilkokul mezunu olmayan yetişkin nüfusu oranının en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Söz konusu oran OECD ortalamasında yüzde 2 civarında. Sadece ilkokul düzeyinde eğitim almış ve ilkokul sonrası eğitimine devam etmemiş yetişkin oranı Türkiye’de yüzde 45. Türkiye bu oranla yüzde 7 olan OECD ortalamasının bir hayli gerisinde. Türkiye’de yetişkin nüfusunun yüzde 63’ü liseden daha düşük eğitim düzeyine sahip. Türkiye aynı zamanda bu oranın en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor. OECD’nin liseden daha düşük eğitim düzeyine sahip yetişkin nüfus oranı ortalaması yüzde 24 olarak kaydedildi. OECD ülkeleri ortalamasında 25-64 yaş aralığındaki yetişkinlerin yüzde 76’sı lise eğitimini tamamlarken, Türkiye yüzde 37 ile en düşük orana sahip ülkelerden.

Okul çağındaki Suriyeliler

AFAD 3 Ekim verilerine göre geçici eğitim merkezlerinde Suriyeli çocukların eğitimlerine yönelik 1211 derslik kuruldu ve 78 bin 707 öğrenciye eğitim veriliyor. En az öğrencinin bulunduğu grup 9 bin 308 ile lise öğrencileri. Raporda, Suriyeli çocuklar için, uzun vadeli eğitim politikalarının hayata geçirilmesi gerekliliğine değiniliyor.

Okula değil tarlaya

Türkiye’de 6-18 yaş arasında ekonomik faaliyette bulunan 900 bin çocuk bulunuyor ve bu çocukların yüzde 44’ü mevsimlik tarım işinde çalışıyor. Mevsimlik tarım işine giden çocukların hemen hemen yarısının okula erişimi yok ve bu çocuklar haftada 40 saatten fazla çalışıyor. Okula erişim sağlayabilen mevsimlik tarım işçisi çocuklar ise okullara düzensiz olarak devam ediyor. Aileleriyle göçe çıkan ancak tarlada çalışmayan çocukların yüzde 23’ü okulu terk etmiş, yüzde 43’ü okula düzensiz olarak gidiyor.

Eğitim payı artmalı

Rapora göre, Türkiye eğitime ayırdığı finansman açısından diğer OECD ülkelerinin gerisinde kaldı. Merkezi yönetimin yıllar içinde eğitime olan bütçeyi sürekli artırmasına rağmen, Türkiye’deki genç nüfus oranının gelişmiş birçok ülkeye göre oldukça yüksek olmasının, eğitime daha fazla bütçenin ayrılmasının gerektirdiği vurgulanan raporda, Türkiye’nin stratejik hedeflerine ulaşması için devletin eğitime ayırdığı pay, OECD ülkeleriyle yarışacak düzeyde artırılmalı.

FATİH aksadı

MEB’in bütçeden en büyük payı ayırdığı projelerden olan FATİH projesinde 2016’da aksaklıklar yaşandığı gözlendi. 2015 yılında Bakanlık yetkilileri tarafından FATİH Projesine ilişkin yapılan açıklamalarda 2016 yılının ilk ve ikinci yarısından itibaren bütün 5. ve 9. sınıf öğrencilerine tablet verilmeye başlanacağı duyurulmuş; bu kapsamda 2016 yılı süresince 5 milyon 300 bin tablet bilgisayarın dağıtımının tamamlanacağı açıklandı. 2016 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporunda ise 2016 yılının ikinci yarısında 2 milyon 500 bin tablet dağıtımı için planlamalara devam edildiği bilgisi paylaşıldı. Ancak bilinen son tablet dağıtımı Mayıs 2015’te 700 bin tabletin 9. sınıf öğrenci ve öğretmenlere dağıtımıyla gerçekleştirilmiş; 2016 yılında ise tablet dağıtımı gerçekleştirilmemiş. 2014 yılında tamamlanması öngörülen proje takviminin 2019 yılına kadar uzatıldığı da göz önünde bulundurulduğunda, bu durum projenin planlanması ile ilgili aksaklıklar yaşandığına işaret etti.

Eğitim de yok iş de

“Türkiye’nin yüzde 29 ile OECD’nin iki katı olan 15- 29 yaş aralığında hem eğitim hem de istihdam dışı kalan birey oranı oldukça dikkat çekicidir’’ denilen raporda, cinsiyete göre hem eğitim hem de istihdam piyasasının dışında kalma oranlarının kadınlar aleyhine artması, eğitim ve ekonomi politikalarında pozitif ayrımcılığa dayalı uygulamaların artarak devam ettirilmesi ihtiyacına işaret etiği vurgulanıyor.

Temel beceri düşük

Türkiye’de 16-24 yaş aralığındaki yetişkinlerin yaklaşık yarısı sözel ya da sayısal beceri alanlarının en az birinde üst düzey ve altında yeterliğe sahip. Bu oran yaş aralığı arttıkça artmakta, 55-65 yaş aralığı için ise yüz 71 olmaktadır. OECD ortalamasında 16-24 yaş aralığında yüzde 21.8 olan bu oran 55-65 yaş aralığında yüzde 37’ye yükseliyor. Ancak, OECD genelindeki yüzde 37 olan bu oran Türkiye’de 16-24 yaş aralığında yer alan sözel ya da sayısal beceri alanlarının en az birinde üst düzey ve altında yeterliğe sahip yetişkin oranından yüzde 49 bile düşük.

Okulöncesi yok

MEB istatistiklerine göre halihazırda okulöncesi eğitimde brüt okullaşma oranı 4-5 yaş grubunda yüzde 49, net ise yüzde 42. Ayrıca okullaşma oranları iller bazında da çok farklılık gösteriyor. 4-5 yaş grubunda Şırnak’ta okullaşma oranı yüzde 31 iken bu rakam Nevşehir’de yüzde 70. Türkiye okul öncesi eğitimin okullaşma oranında OECD ülkeleri arasında son sırada.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr