15 Temmuz darbe girişiminin yönetim merkezi Akıncı Üssü çevresinde yakalanan 6 sivil imamın ifadelerinde, ser verip sır vermedikleri anlaşıldı. Adil Öksüz, Kemal Batmaz ve Harun Biniş, Akıncı Üssü’nün bulunduğu Kazan’a “arsa bakmak” için geldiklerini söylerken, Nurettin Oruç, “bir köyde belgesel çekimi yapmak”, Hakan Çiçek ise “Akıncı’daki bir sosyal etkinliğe katılmak” amacıyla geldiğini öne sürdü. İfadesinde, “FETÖ’yü terör örgütü olarak görüyorum. Dolayısıyla Fethullah Gülen de terör örgütünün başıdır ve teröristtir” diyen Kemal Batmaz’a, Akıncı Üssü’nde 143. Filo’da yürüttüğü faaliyetlere ilişkin kamera görüntüleri gösterildi. Batmaz’ın, “Bu kişi ben değilim” iddiasında bulundu. Harun Biniş ve Kemal Batmaz, Ümitköy’de buluşmak ve buradan Kazan’a gitmek için telefonla değil, maille haberleştiklerini söylemeleri, ayrıca gelirken taksi kullanmaları da dikkat çekti.

Eşi haber vermiş

Bilkent Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümü mezunu olan ve son olarak ODTÜ Teknokent’te Milsoft isimli yazılım şirketinde 16 bin TL maaşla çalışan Biniş, darbe girişimi olurken Akıncı’nın bulunduğu Kazan’a neden gittiği sorusuna ise “Ben 15/07/2016 tarihinde saat 23:00’ten sonra meydana gelen darbeye teşebbüs olaylarını televizyondan, internetten veya cep telefonundan herhangi bir şekilde takip etmedim. Sadece eşim sabah evden çıkacağım sırada darbeye teşebbüs olduğunu bana söyledi. Ben de ‘ülkede hergün bir şeyler oluyor’ diyerek arsa bakmak üzere evden çıktım. Ankara ve Kazan bölgesinin karışık olduğunu bilmiyordum” yanıtını verdi. Akıncılar 4. Ana Jet Üs Komutanlığında 143. filo koridorunda bulunan 16/07/2016 tarih 03:17 saat aralığına ait kamera görüntüsü sorulan Biniş, “fotoğraftaki kişi ben değilim. Kesinlikle Akıncılar Ana Jet Üs Komutanlığına gitmedim” derken, Fethullah Gülen ve 15 Temmuz ile ilgili herhangi bir yorum yapmak istemediğini belirtti.

'Abisi’ de Akıncı’da

Akıncı Üssü’nde yakalanan bir diğer sivil sanık Anafartalar Koleji sahibi Hakan Çiçek iddianamede, “kurmay subayların abisi” olarak nitelendirildi. Çiçek, darbe girişimi sırasında Akıncı’ya, Akıncı Hava Üs Komutanlığı Harekât Başkanı sanık Albay Ahmet Özçetin’in “sosyal etkinlik” daveti üzerine geldiğini söyledi. Çiçek’in kardeşi Gökhan Çiçek’in de Kara Havacılık Komutanlığı’nda pilot binbaşı olarak gören yaptığı belirlendi. İddianamenin sanığı İlkay Ateş, ifadesinde Binbaşı Gökhan Çiçek’in akrabalarından bir kısmının halen Fethullah Gülen’in yakın korumalığını yaptığını söyledi.

‘Otostopla geldim'

Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Nurettin Oruç da Kazan’a otostop yaparak geldiğini öne sürerek, “Akıncılar Kışlası’nda bulunan bir köye hayvan yetiştiriciliği konusunda bir belgeselle ilgili ön görüşme ve sözleşme yapmak için gittim” dedi. Nurettin Oruç, 143. Filo kameralarına yansıyan görüntüsünü ise kabul etmedi.

‘Ama onu baş yapmışlar

 İkinci ifadesi ortaya çıkan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın görüştüğü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Akın Öztürk de darbeyi engellemeye çalıştı, burada yaralanmış” dediğini aktardı. Buna karşılık Erdoğan’ın Orgeneral Ünal’a “ama onu baş yapmışlar” karşılığını verdiğini öne süren Öztürk, kendisinin günah keçisi ilan edildiğini savundu. Öztürk, burada Ünal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile konuşması sırasında yaşananları şöyle anlattı: “Hava Kuvvetleri karargâhına geldiğimizde Abidin Ünal, Cumhurbaşkanımızla telefon vasıtasıyla görüştü.

Bu sırada Abidin Ünal Cumhurbaşkanımıza ‘Akın Öztürk de burada yaralanmış’ dedi. Cumhurbaşkanımız da ona ‘ama onu baş yapmışlar’ dedi. Abidin Ünal da Cumhurbaşkanımıza benim için darbeyi engellemeye çalıştığımı ve yaralandığımı söyledi. Daha sonra Abidin Ünal, Milli Savunma Bakanıyla telefonla görüştü. O görüşürken ben de ‘Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile görüşmek istiyorum’ dedim ve telefonu aldım.

Bakan’a sabaha kadar Genelkurmay Başkanı’nın (Hulusi Akar) yanında olduğumu, darbe girişimini önlemeye çalıştığımı, belli bir yere kadar başarılı olduğumu, Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan ve Abidin Ünal’ın şahidim olduklarını söyledim. Bakan da bana ‘planlayıcılar arasında senin de bulunduğunu söylüyorlar’ dedi. Kim söylüyor? diye sordum. O da bana ‘bütün kamuoyu böyle söylüyor’ dedi. Ben de ‘İzmir’den daha dün akşam geldim, benim planlayıcı olduğuma nasıl kanaat getirmişler’ dedim. Televizyonda darbenin 1 numarası olduğum yazıyordu. Şok oldum. Akabinde kendi kendime günah keçisi olarak ben ilan edilmişim, hiçbir delil olmadığı halde beni suçlu göstermişler dedim. Bir basın bildirisi hazırlayıp suçsuz olduğumu kamuoyuna ilan edip, Hava Kuvvetleri karargâhından ayrıldım. Evime gittim.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr