CHP MYK’nin ardından Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke MYK’de yapılan değerlendirmeleri ve gazetemiz yönetici ve yazarlarının gözaltına alınmasıyla ilgili görüşlerini basınla paylaştı.

Böke hükümete ise şu soruları yöneltti:

“1. Hükümetin 15 Temmuz darbe girişiminden daha önceden haberi var mıydı?

2. Darbe girişiminde FETÖ’nün kendi iletişimini yapmak için kullandığı ifade edilyen ByLock programıyla ilgili uluslararası bağımsız bir kuruluşa gitmeyi düşünüyor musunuz?

3. Bu olup bitenlerin siyasi ayağındakileri neden ortaya çıkarmıyorsunuz, konu Adil Öksüz’e gelince neden suskunsunuz?

4. Türkiye ulaslararası sözleşmelerden insan haklarına dair birçok maddeyi askıya aldı. Hangi hakla biz adil yargılamayacağız, suçlu ile suçsuzu ayırmayacağız, işkence yapacağız diyor, Türkiye’nin itibarını sıfırlıyorsunuz.”

İdam Gülen gelmesin diye

CHP’nin yaşamla ölüm arasındaki tercihinin çok açık olduğunu söyleyen Böke, idam diyenlerin Fethulah Gülen’in iadesini istemeyenler, AKP-FETÖ ortaklığının devamını isteyenler olduğunu söyledi.,

 Böke, “Cumhuriyet gazetesi cumhuriyetimizin ve CHP’nin kırmızı çizgisidir. Cumhuriyetten en ufak bir geri adım atmayacağız, Cumhuriyet’i asla teslim etmeyeceğiz’’ dedi. Cumhuriyet Halk Partisi MYK toplantısı sonrası Selin Sayek Böke, gazetemize yapılan operasyonu şu sözlerle eleştirdi:

“Adına başkanlık dedikleri bir tek adam diktasını resmileştirmek için bir trajedi ortaya koyuyorlar. Bu trajedi bizlerin yaşantısına faşist düzenin açık etkileriyle somut bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu faşist düzenin karşısında da Türkiye’nin bütün demokratları, ilericileri, cumhuriyet sevdalıları hep bir arada daha güçlü bir biçimde buna hayır denmesi kararlılığını çok açık yüreklikle ifade ediyorlar. Bu ihtiyaç demokrasiye olan açlık, cumhuriyete olan güven ve ihtiyaç her geçen gün daha kararlı bir biçimde ortaya çıkıyor. Hiç kimse Türkiye’nin demokratlarının böyle operasyonlarla yıldırılabileceğini, sindirilebileceğini zannetmesin. AKP faşizmi bu hafta gözünü açıkça cumhuriyete dikti. Daha önce FETÖ ile kol kola girmişlerdi ve Cumhuriyet gazetesini Ergenekoncu diye suçlamışlardı. Şimdi de aklımızla alay edercesine FETÖ’cülükle suçluyorlar.

‘Kuruluşun eseridir’

Cumhuriyet gazetesinin, cumhuriyetin hedef alınması elbette bir tesadüf değil. Çünkü Cumhuriyet sıradan bir gazete değil. Cumhuriyet Gazetesi, genç cumhuriyetin Türkiye’nin kuruluş hikayesinin bir eseri. Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesinin bir hatırası. Türkiye’nin çağdaşlaşma, laik ve demokratik bir toplumda bir arada yaşama iradesinin filizlendiği bir odak. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ayrılmaz bir parçası ve canlı tanığı. Demokrasi ve aydınlanma şehitlerinin, Uğur Mumcu’ların Ahmet Taner Kışlalı’ların, Bahriye Üçok’ların, Muammer Aksoy’ların evi. Sizin FETÖ ile kol kola zindanlara attığınız İlhan Selçuk’un gazetesi. Her dönemde Türkiye’de faşizmin, darbecilerin korktuğu demokratların, cumhuriyetçilerin sığındığı bir güç Cumhuriyet gazetesi. Cumhuriyet gazetesi’ne yapılan her saldırı da bizim cumhuriyetimize yapılan açık bir saldırıdır” diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr