CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Avrupa Sosyalist ve Demokratlar Grubu Başkanı Gianni Pittella’nın görüşmesinde Türkiye-AB ilişkileri ve darbe girişimi sonrası yaşananların konuşulduğu açıklandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Sosyalist ve Demokratlar Grubu Başkanı Pittella ile kahvaltıda bir araya geldi. Görüşmede Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, İstanbul Milletvekilleri Şafak Pavey ve Selina Doğan da hazır bulundu. Görüşmeye ilişkin açıklamayı ise Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz yaptı. Görüşmede Türkiye AB ilişkilerinin değerlendirildiğini anlatan Yılmaz, “Özellikle darbe girişimi sonrası yaşananlar, ilan edilen OHAL ve KHK’lar, içeri atılan gazeteciler ve hukukun üstünlüğünü sarsan gelişmeler dikkate alındığında grubun tekrar Türkiye ile ilgili pozisyonunu yeniden gözden geçirdiğini ve Türkiye’ye olan desteklerini şarta bağladıklarını belirttiler” diye konuştu.

"3 TANE KENDİLERİNE GÖRE ŞART ÖNE SÜRDÜLER"
“Sayın Pittella özellikle Türkiye ile ilişkilerin götürülmesi konusunda 3 konuda düşüncelerini aktardı” ifadesini kullanan Yılmaz, şunları kaydetti:

“3 tane kendilerine göre şart öne sürdüler. Bunlardan bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanının parlamentoyu fesh etme yetkisinden vazgeçilmesini istiyorlar. Kanun Hükmünde Kararname yetkisinin aşırı kullanılmasının parlamentonun yetki alanını daralttığını dolayısıyla KHK’ların alanının sınırlandırılmasını istiyorlar. Üçüncüsü de idam konusuna girilmemesi gerektiğini düşünüyorlar. Eğer bunlar olmadığı sürece de Avrupa özellikle Avrupa Parlamentosu çerçevesinde Türkiye’ye bu zamana kadar vermiş olduğu desteği keseceklerini belirttiler. Sayın Genel Başkanımız da bu konuda gelişmelerden bizimde rahatsızlık duyduğumuzu ve referandum sürecinde Türkiye’nin özellikle Yüksek Seçim Kurulunun içerisinde olduğu bu sayım konusunda YSK’nın uygulamaları nedeniyle çok sıkıntı yaşadığımızı belirtti. Ancak Türkiye’nin bu süreçte Avrupa Birliği ile ilişkilerini geliştirmesi arzusunda olduğunu AB’nin de topyekun bir yaklaşımla ilişkileri kesmek kopartmak şeklinde bir yaklaşım içerisinde olmaması gerektiğini belirtti.”

“SAYIN CUMHURBAŞKANININ ZİYARETİ VAR ÖNÜMÜZDE BU ZİYARETİ GÖZDEN GEÇİRMESİ VE ERTELEMESİ GEREKİR”

ABD Başkanı Donald Trump’ın YPG’ye silah yardımını onayladığı hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ABD ziyareti olduğunun sorulması üzerine Yılmaz, “ABD’nin, özellikle ön heyet Sayın Genelkurmay Başkanının başkanlığında MİT Müsteşarının yer aldığı ve saray sözcüsünün yer aldığı ön heyet ABD’de görüşmeleri yaparken böyle bir açıklamada bulunması, ’PYD’yi silahlandıracağız’ kararını duyurması, adeta Türkiye ile dalga geçmek gibi bir durum teşkil ediyor. Burada bir karar vermek lazım. ‘Biz gideriz ama gider orada konuşuruz’ demek bence bu işin biraz etrafından dolanmak gibi bir şey. Burada net olmak lazım. ABD kararını vermiş. Şimdi bizim yapmamız gereken de bu ziyareti ertelemektir. Gitmek bir mesaj vermez. Böyle durumlarda bazen gitmemek, masayı dağıtmak, masadan kalkmak bir mesaj verir. ABD bu konuda maskesini düşürmüştür. Türkiye’nin de bir karar vermesi lazım. Sayın Cumhurbaşkanının ziyareti var önümüzde bu ziyareti gözden geçirmesi gerekir ve ertelemesi gerekir. Kuzey Kore kadar cesaret gösteremiyorsak biz eğer küçük pek çok ülkenin yaptığını sergileyemiyorsak o zaman büyük ülke olma iddiasından vazgeçtik demek anlamına gelir. Türkiye’nin hassasiyetlerini gözetmiyorsalar o zaman Türkiye’nin de bir tutum takınması bir tavır alması gerekir” diye konuştu.

“BİZ RAKKA OPERASYONUNA KESİNLİKLE TÜRKİYE’NİN KATILMASINA KARŞIYIZ”
Olası bir Rakka operasyonun olduğunun sorulması üzerine Yılmaz, “Biz Rakka operasyonuna kesinlikle Türkiye’nin katılmasına karşıyız. Bir zamanlar Türkiye Irak çerçevesinde Irak’a olan müdahaleden sonra Türkiye’nin Kerkük’e asker göndermesi gündeme geldiğinde ABD bunu istemiyordu. Onun içinde Türkiye Kerkük’e göndermesin, madem çok istiyor o zaman Türkiye Ambar’a göndersin diyordu. Hiçbir Türkmenin yaşamadığı Ambar’a bizim asker göndermemiz önerisinde bulunuyordu. Şimdi Menbiç’e sokmuyor. Afrin’e, Cerablus’un doğusuna sokmuyor illa gitmek istiyorsan ’buyur Rakka’ya git’ diyor. Bu da dalga geçmektir. Türkiye’nin Rakka’da hiçbir işi yoktur. Türk askerinin o kadar mayınlı bir alanda herhangi bir taraftan gelecek tehlikeye karşı Türk askerini koruyabilecek Türkiye’den başka bir kuvvet yoktur. Arazide hiçbir güç de Türkiye’nin dostu değildir. Dış politikada bir plan çerçevesinde hareket etmek lazım. Eğer bunu yapamıyorsak o zaman gol yeriz” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr