Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları: 

"En iyi çözüm siyasi çözümdür ve değişik formatlarda önemli çabalar sarf ettik. Mutlaka Cenevre'deki müzakerelere katılmaları gerektiğini, Suriye'nin geleceğine yönelik vizyonlarını hem rejimle hem dünyayla paylaşmaları gerektiğini anlattık. Muhalifler de her seferinde siyasi görüşmelere katıldılar. Suriye'de şu an siyasi geçiş sürecine acilen ihtiyaç var.

Bunun parametreleri de belli. Yaklaşık bir sene oldu, bir seneyi geçti bu karar alınamadı. Çok taraflı çabalarımızdan sonra her seferinde alınan kararların uygulanmadığını, ihlal edildiğini, özellikle rejim ve destekçileri tarafından ihlal edildiğini gördük. Çok taraflı görüşmelerin yanında biz, gerek bölgedeki önemli aktörlerle, Körfez ülkeleri ve gerekse Suriye'de Rusya ve İran ile ikili düzeyde temaslarımız oldu.

Özellikle Rusya ile ilişkilerimizin normalleşmesi sürecinden sonra Erdoğan'ın Putin ile yaptığı görüşmeler çerçevesinde çok boyutlu temaslarımız oldu. Dışişleri Bakanlığımız, MİT ve Genelkurmay Başkanlığımız muhataplarıyla çok ciddi görüşmeler yaptık. Ruslara hep 'Muhalefet size karşı değil' dedik.

Tüm bu süreçler devam ederken Halep'te durum hep kötüye gitti. Ateşkes bir türlü sağlanamadı, sivil insanlar bombalandı. Tarihte görmediğimiz vahşetin değişik boyutlarını burada gördük. Son 6 yıldır öldürülen 600 bin insanın yanında bu vahşeti de gördük. Sessiz kalamazdık. Özellikle Rusya ile yoğun çabalar sarf ettik ve mutabakat sağladık. Çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.

Bu mutabakatın uygulanması da çok önemli. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve talimatıyla bu çabaları gerçekleştiriyoruz. Sayın Putin ile defalarca telefonda görüştü. BM'nin yeni atanmış genel sekreteriyle de görüştü. Yine dün Obama ile görüşmeler gerçekleştirdiler, şansölye Merkel ile de görüşüyorlar.

Başbakanımız da Medvedev ile görüştü, tüm bakanlarımızı görevlendirdi, tüm arkadaşlarımız seferberlik içinde Halep'ten kurtardığımız insanlara yardım ulaştırmak için çalışıyor. Biz de bir taraftan istihbaratımızın yaptığı temaslarda yer alıyoruz, diğer taraftan tutumumuzu belirten açıklamalar yapıyoruz. Arkadaşlarımız De Mistura ile defalarca görüştüler.
Yine muhataplarımızla da görüştük.

Lavrov ile Cumhurbaşkanımız ile Putin'in talimatları çerçevesinde süreci takip ettik. Burada sorun yaşanmasın, insanlar kurtarılsın, insani konuları siyasi konulara alet etmeyelim.

Şansölye ve Obama'nın bazı teklifleri oldu, AB'nin keza öyle. Hiç kimse yardım etmese de biz Türkiye olarak bugüne kadar nasıl 3 milyon kişiye kucak açtıysak, Halep'ten kurtarılan kardeşlerimize de yardımlarımızı ulaştıracağız. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 22 Aralık'ta, 27 Aralık'ta Rusya ve İran ile üçlü toplantımız gerçekleştirecek.

Diğer taraftan diğer kurumlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Peki sonuç ne? Dün sabah yine konvoy çıkarken taciz ateşleri oldu. Daha sonra arazideki arkadaşlarımızın çalışmaları ve diplomatik çalışmalarımızla sonuç geldi ve bu sabaha kadar 6 tur yapıldı. Fazla otobüs gönderilmiyor, çünkü gidilecek alan dar olduğu için...

İnsanların alındığı yere girecek alanların giriş çıkış kapasitesi belli, vatandaşlarımız biz de araç gönderelim diyor ama gerek yok. 7 bin 500 kişi kurtarıldı. Hasta ve yaralı olanları hemen Türkiye'ye alıyoruz. Aynı şekilde yine Veysi Kaynak bölgede, AFAD ve Kızılay zaten operasyonun içinde. Psikolojik tedavi dahil her türlü hazırlığımız tamam. Sağlık Bakanımız da zaten bunu anlattılar. Halep'ten kurtardığımız bu kardeşlerimize her türlü imkanı sunuyoruz.

Bizim arzumuz Suriye'de ateşkes sağlansın. Suriye'de ateşkesle birlikte kuşatma altında olan tüm insanlar özgür hale gelsin. Değişik taraflardan kuşatma altında yaşayan insanlar da var. Mezhep ayrımcılığı yapmayız, hepsi candır. Ateşkesle birlikte kuşatmalar da kalksın, kalıcı bir çözüm için siyasi görüşmeler başlasın.

Sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü sağlanmış bir Suriye ve herkesi kapsayan bir yönetim olmalı. Her kesimi kucaklayan ve barış içinde bir Suriye istiyoruz. Buna yönelik katkı vermeye devam edeceğiz. Ben huzurlarınızda önce Cumhurbaşkanımıza liderliği için teşekkür ediyorum. Aynı şekilde bakan yardımcımıza, MİT'e ve tüm çalışanlarına teşekkür ediyoruz, Veysi Kaynak, AFAD, arazide yoğun bir seferberlik içinde gece gündüz uyumadan çalışıyorlar. İnşallah emeklerimiz de boşa gitmeyecek. Başbakanımıza da verdiği görevlerden dolayı teşekkür ediyoruz. "

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr