Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

Cumhurbaşkanlığı ortak paydamızdır. 80 milyonu temsil eder. Bu yüzden tarafsız olmalıdır.

Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı arzu ettiği zaman Meclis'i feshedip seçime götürme yetkisi veriyoruz.

Deniyor ki efendim kendisi de seçime gidiyor. Olabilir. Sorun bir kişiye Meclis'i feshetme yetkisi verilsin mi verilmesin mi? Soru budur.

Bunun partilerle bir alakası yok. İsterse 50 bakanlık olacak, isterse hiç bakanlık olmayacak. Resmi gazetede bir sabah yayınlanacak, öyle göreceğiz. 

Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir. Hepimizin haklarını güvence altına alır. Adaletin bize ihtiyacı yok. Adalete ihtiyacımız yok diyorsanız gidin evet oyu kullanın. Hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmayacak. Bugün OHAL'i Meclis ilan ediyor. Bu anayasa geçerse OHAL'i kim ilan ediyor? Tek başına Cumhurbaşkanı. Bir kişiye bu kadar yetki vermek doğru mu?

Öyle yetkiler veriyoruzki ekonomik ve sosyal alanda istediği kararnameyi çıkarabilir. Ben bunları söyleyince yalan söylüyor diyorlar. Gülüyorum tabi. Kendilerine çok açık ve net çağrı yaptım. Benim bir televizyon kanalım yok. Benim öyle arkamdan koşturan gazetecilerim yok. Onların binlerce var. Diyorum ki arzu ettiğiniz gazeteciler olsun, siz her biriniz yarım saat konuşun ben 15 dakika. Vatandaş da dinlesin, kim doğru, kim yanlış. Ona göre kararını versin. Efendim 16 Nisan'dan sonra bir araya gelelim. Efendim kavga ederiz. Niye kavga edelim.

Çift başlılık var diyorlar. Asıl yeni modelde çift başlılık var. Çünkü hem başkan hem partisinin başkanı olacak. Böyle bir devlet yönetimi dünyanın neresinde var. Meclis'le Saray arasına kalın bir duvar örülüyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr